Sayın Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci,

Size son bir umutla sesleniyorum!

Ben gazeteciliği boyunca kendisini “Orman Jandarması” ilan etmiş bir insanım. Bu gönüllü jandarmalığım sürecinde Şile-Ağva’dan Saray İlçesi’ne kadar en az 150 kilometrelik çizgi boyunca hep dolaştım durdum. Ormanlara yapılan saldırıları bulup yazdım, kimilerini engelledim. Örneğin 1996 yılında Acaristanbul adıyla Riva yolu üstündeki ormanlık tepeye yapılmak istenilen villaları gündeme getirdim ve aslında kaçak olan bu inşaatların durmasını sağladım. Şimdilerde de ormanlık bölgelerde dolaşıyorum ve üzüntüm giderek büyüyor.

Sayın Bakan!

Biliyorsunuz İstanbul’un köyleri mahalle yapılarak anakente veya ilçe belediyelerine bağlandılar. Şimdi bu köylerin hepsinde birer ikişer kepçe-greyder bulunuyor. Bu makineleri işletenler, onları ormanlık alanları yağmalayanlara kiralıyorlar. (Bunlardan birisi halen Sarıyar’in tepesinde, Kilyos yolu üstünde müşteri bekliyor…) Bu yağmacılar, o köylerin en güçlü kişileri… Arkalarında da şehirden emlakçılar bulunuyor. Gözlerine kestirdikleri yerlere kiraladıkları kepçelerle dalıyorlar. Oralardaki çalıları, ağaçları söküp geniş bir alan açıyorlar. Sonra buralara büyük boy fidanlar dikip çevresini hemen telle çeviriyorlar. Saldırının en şiddetli olduğu Sarıyer çevresine bakın, Beykoz çevresine bakın yıkımın büyüklüğünü göreceksiniz.

Orman Genel Müdürlüğü de İstanbul Orman Bölge Müdürlüğü de yok gibi…

Eğer güvenilir bir ekip görevlendirirseniz bu acı gerçeği tespit ettirirsiniz.

Yazık oluyor!

Dünyanın en şahane coğrafyasının en değerli süsü olan ormanlarımızın böyle hoyratça yağmalanmasını kaldıramıyorum.

Suçu ve suçluyu yakalamak için bu köylerdeki greyderler izlense bile önemli sonuçlar alınacaktır.

Sayın Bakan, atacağınız her olumlu adımı alkışlamaya hazırız…

BARAJ GÖLLERİ KUŞATILMIŞ DURUMDA
İstanbul’a su sağlayan barajların çevresi de hızla yağmalanıyor. Binalar, sulara doğru adım adım yaklaşıyor. Büyükçekmece Gölü’nün hali artık içler acısı… Bu konuda İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ni daha etkili önlemler alması için uyarıyorum. Gidin, daha uzaktaki Terkos Gölü’nün çevresini bir gezin. Karaburun tarafından ormana girmişler ve gölün kuzey çevresine kocaman kocaman binalar yapmışlar. Halen bu rezalet genişletilerek sürdürülüyor. Diğer baraj göllerinin çevresi de aynı saldırı altında.

Orman Bakanlığı ile İBB’nin el ele vererek çivi bile çakılması yasak olan bu alanlara kondurulan kaçak yapıları kaldırmasını bekliyoruz.

İstanbul; “Ormanımdan bir dal kesenin kolunu keserim!” diyen Fatih Sultan Mehmet gibi bir yönetici bekliyor.