Türkiye Cumhuriyeti, Türk ulusunun bağımsızlıkçı kanadının 3 yıl süren savaşımından sonra 29 Ekim 1923’te kuruldu.

Türk devletinin başında bulunan Tayyip Erdoğan, bu cumhuriyeti sadece Türkler kurmadı Kürtler de kurdu anlamına gelen bir açıklama yaparak, Türk düşmanlığını yeniden ortaya koydu.

Elbette ki Kurtuluş Savaşı’nda Kürt kökenli yurttaşlarımızın da olumlu katkısı var. Ama geneline baktığımızda Kürtçülük davası peşindeki Kürt ileri gelenleri, Kurtuluş Savaşı’nı desteklemek için değil baltalamak için uğraştılar. Padişahçı hilafetçi Türk gericiliğiyle İngiliz destekli Kürt gerici ayrılıkçılığının işbirliği içinde çalıştıklarını artık gizliliği kaldırılmış İngiliz belgeleri de pek açık biçimde ortaya koyuyor.

KÜRDİSTAN PEŞİNDEYDİLER

Kürtlerin cumhuriyetin kuruluşunda Türkler kadar etkili olduğunu iddia eden etnik zihniyetli Erdoğan 1920 koşullarını ve olaylarını belli ki hiç bilmiyor. 

Hemen belirtelim ünlü araştırmacı Doğan Avcıoğlu, bu koşulları şu cümlesinde özetlemiştir: “Lord Curzon, Türk direnmesini kırmakta Kürtçülüğün kullanılmasını düşünmüştür. Bu aynı zamanda Sadrazam Damat Ferit'in de fikridir.”

Yani, Kürtler ve Kürtçülük,  İngilizler tarafından Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulmasını önlemek için kullanılmıştır.

Zaten Osmanlı Devleti 30 Ekim 1918’de İngiliz-Fransız ittifakına teslim olunca 2 ay sonra Kürdistan Teali Cemiyeti kurulmuş; bu örgüt, bağımsız bir Kürt devleti için harekete geçmiştir. Derneğin başkanlığını İstanbul’daki Seyyit Abdülkadir üstlenmiştir. Bu kişi, 1925 yılında Türkiye Cumhuriyeti’ni kafir devlet ilan ederek ayaklanan Şeyh Sait’in fikir babası ve destekçisidir. Bu yüzden de idam edilmiştir.

Kürdistan Teali Cemiyeti, Türk İstiklal Harbi’ni baltalamaya çalışan Hürriyet ve İtilaf Fırkası ve İngiliz Muhibleri Cemiyeti ile işbirliği içindeydi. Bütün ileri gelen Kürt derebeyleri bu örgüte üye olmuştu.

Paris Barış Konferansında 1919 yılı Ocak ayında, Osmanlı delegelerinden Ermeni Bogos Nubar Paşa ile Kürt Mehmet Şerif Paşa bağımsız bir Ermeni ve Kürt devleti konusunda anlaşmışlardı.  Cemiyet başkanı Seyit Abdülkadir, İngilizlere, bu uğurda Mustafa Kemal'i yok etme hareketine yardım edeceklerini açıklamıştır. 

İSYAN ÇIKARDILAR

Padişahçı gericiler, İngilizciler ve Kürtçüler, Cumhuriyet’e giden sürecin önündeki en önemli engeldi. Bu amaçla da Kürt Bedirhanlılardan oluşturulan bir kuvvetle Sivas Kongresi’nin basılıp dağıtılması kararlaştırılmış ama bu suikast engellenmiştir.

Hemen peşinden Batı Dersim diye bilinen Sivas’ın doğusundaki Koçkırı aşiretleri, Kürt Teali Cemiyeti üyesi Baytar Nuri ile Ali Şir’in kışkırtmalarına kapılarak 1920 sonlarında ayaklanmışlardır. Türk ordusu bir yandan Yunan kuvvetleriyle bir yandan da bu Kürtçülerle mücadele etmek zorunda kalmıştır. (Konunun ayrıntılarını merak edenler, “Dersim İsyanları ve Seyit Rıza Gerçeği” adlı eserimize bakabilirler.)

İş bununla da kalmamıştır. Cumhuriyet kurulduktan sonra Kürt gericiler İngilizlerle birlikte bu devleti yıkmak için 1925 Mart ayında büyük bir isyan çıkarmışlardır. İleri gelen bütün Kürtler bu ayaklanmada yer almıştır. İsyan zorlukla bastırılmış ve Türkiye Musul petrollerini İngilizlere bırakmak zorunda kalmıştır.
Yani, Kürtlerin ileri gelenlerinin hemen hemen tümü, cumhuriyetin kurulmasına değil kurulmamasına çalışmışlar; sonraki süreçte de kurulan cumhuriyeti yıkmak için uğraşmışlardır. Amaç, Türkiye’nin doğusunda bir Kürdistan kurmaktır.

PKK, 30 Aralık 1918’de kurulan Kürt Teali Cemiyeti’nin devamından başka şey değildir. Günümüzün Kürtçülerinin de cumhuriyet gibi bir dertleri yoktur; onlar Kürdistan kurmaya odaklanmışlardır.

Tayyip Erdoğan, Türkiye Cumhuriyeti’nin başında olduğunu anımsamalı ve bu Damat Ferit Paşa politikasını bırakmalı.