Bu rezaletin adına sessiz trajedi de diyebiliriz.

İstanbul’da yaşananlardan yola çıkarak anlatıyorum:

Türkiye’ye Suriye’den, Afganistan’dan, Pakistan’dan ellerini kollarını sallayarak geliyorlar. Devletimiz onlara burada kendi yurttaşlarından daha fazla konfor sağlıyor. Örneğin Türk vatandaşları hastanede muayene olabilmek için günlerce ve hatta aylarca beklerken bu istilacı yerleşimciler başvurdukları anda doktor buluyorlar. Öncelik onların çünkü…

Gelelim, Türk cumhuriyetlerinden gelenlerin haline… Bana ulaşan tanıkların anlattığına göre; özellikle Türkmenistan vatandaşı olan soydaşlarımıza yaşam zehir ediliyor.

Bu Türkmenlerden bazıları turist olarak gelip Türkiye’de kalıyorlar. Özellikle kadınlar bakıcılık, temizlik işlerinde çalışarak yaşamlarını düzeltmeye uğraşıyorlar. Türkler üvey evlat sayıldığından bunlar oturma izni de alamıyorlar. Başvuranlar hemen yakalanıp Türkmenistan’a postalanıyor. Gözetim merkezlerinde bu insanlar hücrelerde tutuluyor ve kuru ekmek- su ile günler geçiriyorlar.

Sorun; Türk olmaktan mı kaynaklanıyor acaba?

İktidarın Türk karşıtlığı mı bu zulmün sebebi?

YA BAZI POLİSLER?

Trajedinin bir diğer boyutu polislerle ilgili…

Sayın İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya! Değerli polis teşkilatımızın içindeki bazı çürümüş tipler, Türkmenistanlıları geçim kapısı yapmış… Bunlar, gariban Türkmenlerin yaşadığı yerleri biliyorlar. Boş zamanlarda oralara gidip sokak başlarını tutuyorlar. Türkmenleri renklerinden, hareketlerinden tanıyıp yakalıyor; “Göster bakalım ikamet iznini!” diyorlar. İkamet izni olmayanlardan haraç alıp öyle bırakıyorlar. Bu korku ile Türkmen kardeşlerimiz evlerinden dışa çıkamıyorlar. Sabah karanlığında çıkıp gece bastırınca geri dönüyorlar ki polise yakalanmasınlar.

İyi biliyorsunuz ki Türkmenler, bu ülkede hiçbir olaya karışmadılar. Çete kurup yağma yapmadılar. Ama polis onları yakalamayı birinci iş kabul etmiş…

Suriye’den gelen teröriste, Afganistan’dan gelen tecavüzcüye “Göster kimliğini!” diyemeyenlerin gücü gariban Türkmen’e yetiyor. 

***
Bu rezalete dur demenin yolu, Türk cumhuriyetlerinden gelenlere ülkemizde çalışma hakkı vermekten geçiyor. On milyonu aşan işgalci göçmene verilen haklar neden sayıları istilacıların yüzde biri kadar olan Türk kökenlilere sağlanmıyor.
MHP Lideri Devlet Bahçeli bu konuda niye sessiz ve duyarsız acaba?

Kendisinden, Araplara ve Afganlara sağlanan hakların Türk cumhuriyetinden soydaşlarımıza da tanınmasını sağlamak için adım atmasını beklemek çok mu safdillik olur.

Ben öncelikle İçişleri Bakanımız Ali Yerlikaya’dan şu polislerin kulaklarını çekmesini bekliyorum. Özellikle kadınların bu rüşvetçi tiplerin tasallutundan kurtarılması gerekiyor.

Ayrıca: Otobüs ve metro duraklarında sivil kıyafetle bekleyip Türkmenistanlı avlayan polis istemiyoruz.

Türk’üm diyenler soydaşlarımızın sorunlarına ilgisiz kalmamalılar… Okurlarımın bu konuyu sosyal medyadan dile getirmelerini bekliyorum.