Birkaç gün önce Instagram’da takip ettiğim sanatçılardan Carole Turner’ın hesabındaki fotoğraf[1] dikkatimi çekti. Altında ‘Sanat Hırsızlığı!!’ yazıyordu.

Fotoğrafın sağında Turner’ın 2010-2011 yıllarında gerçekleştirdiği Balonlu Çocuk çalışması, solunda Balonlu Çocuk’un Bodrum’daki bir AVM’nin girişinde havuza yerleştirilmiş 10 adet kopyası vardı. Turner intihali kınıyor, sanat camiasını destek vermeye çağırıyordu.

Ona göre AVM’nin sahibi orijinali internette bulmuş ve polyester mankenler üreten bir şirket aracılığıyla çoğaltmış, tasarladığı yere koymuştu.

Bir akademisyen olarak intihal konusuna duyarlıyım, önem veriyorum. İntihal suçlamaları tezler ve öteki yayınlar söz konusu olduğunda büyük ilgi çekiyor. Mesela en son yer alan intihal haberi Boğaziçi Üniversitesi'nin protestolara neden olan ve Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile görevden alınan rektörü Melih Bulu’nun doktora tezine ilişkindi.[2]

SANATTA İNTİHALİN SINIRLARI ZOR BELİRLENİYOR
Sanatta intihal konusunda, Fribourg Üniversitesi hukuk doktoru, avukat, sanat hukuku ve telif hakkı öğretim görevlisi Anne Laure Bandle’ın 2017’de Le Temps’da yayınlanan makalesi ilginç.[3]

Yazma nedeni, sanatçı Anka Zhuravleva’nın, fotoğrafçı Alex Andriesi'nin Sony 2017 Dünya Fotoğraf Ödülleri'nde sunduğu fotoğrafı, kamuoyu önünde intihal olarak kınamış olması.

İlginç olansa Bandle’ın; Bir sanatçının bir başkasının eserinden intihal yapıp yapmadığı nasıl yargılanır? Sanatsal özgürlük ve intihal hangi sınırlarla ayrılır ? sorularına yanıt verirken Anka Zhuravleva meselesini değil, ABD ve Fransa mahkemelerinin intihal yapmakla suçladığı Jeff Koons meselesini ele alışı.

Koons ABD’de bir fotoğrafçının eserine yasadışı el koymaktan 1992’de mahkum edilmiş. Bununla bitmiyor. Başka davaları da olmuş. Mesela Paris Mahkemesi, Jeff Koons’u 2017’de bu kez Fransız fotoğrafçı Jean-François Bauret’nin çektiği bir fotoğrafın konusunu porselen heykeli için aşırmaktan, suçlu bulmuş. Koons’un parodi yaptığını söyleyerek kopyaladığı ve çoğalttığı « Naked » / Çıplak adlı iki çocuk heykelinin bazı kopyaları müzayedelerde milyonlarca dolara satılmış.

Paris Mahkemesi söz konusu iki eserin, fotoğrafın ve porselen heykelin, analizini yaptıktan sonra, Koons'un saç stilleri ve gülümsemeleri dahil olmak üzere, Bauret’nin fotoğrafındaki ayrıntıları kendine mal ettiğini saptamış ve çalışmasını sahtekârlık olarak nitelendirmiş.[4]

Carole Turner Instagram hesabında Bodrum’daki AVM’yi intihal yapmakla suçlarken Türkiye’de intihalin sınırlarının sorgulanmasını dolayısıyla sanatçıların yaratıcılığını ve eserlerin bütünlüğünü korumaya yönelik kısıtlamaların bilinmesini ve yerine getirilmesini talep ediyor.

Söylediklerine dönüp bakalım. Bu AVM’ye hizmet vermiş olan ONDEPO üretim şirketinin web sitesine bakmış Turner: "Görünüşe göre bunu yapmak için kimi kopyaladıkları umurlarında değil. Sitelerinde aynı alışveriş merkezi için kopyalandığı anlaşılanlar dahil olmak üzere tüm heykel kopyalarını gururla gösteriyorlar. Hepsi yabancı sanatçıların kopyaları gibi görünüyor. Büyük olasılıkla benim Türkiye'de yaşadığımı da bilmiyorlar" diyor.

Turner bir başka noktaya daha : Türkiye’deki sanat camiasına dikkat çekiyor : "Bir şeyi ilk kez ben yapsam bile, aynı şeyi başka bir sanatçı yapmaya başlar ve daha fazla yapar ve medyada bu daha fazla gösterilirse eser onun oluyormuş. Bu durumda benimkini yapmayı bırakmalıyım. Çıldırtıcı olduğu kadar komik de… Bu kavram Türk sanat camiasında sanırım genel olarak destek görüyor. Cüretkârlığı ne denli örneklendirdiği de Bodrum’da görüldü." diyor.

1992 Jeff Koons intihalinden sonra Amerikan mahkemeleri sanatta intihal konusuna daha hoşgörülü yaklaşmaya başlamış.[5] Bu türden reprodüksiyonlar « fair use » / adil kullanım doktrini altında kabul edilmeye ve « appropriation art » / temellük sanatı olarak adlandırılmaya başlanmış.

FRANSIZ HUKUKU ABD HUKUKUNDAKİ BU KAVRAMI TANIMIYOR
Koons’un Parodi yapıyorum diyerek savunduğu aşırmalar Fransa'da telif hakkı ihlalinin bir istisnası olarak kabul ediliyor. Paris Mahkemesi Koons'un « Naked » / Çıplak adlı fotoğraf davasında yoruma veya eleştiriye dayalı savunma yapamayacağını kaydetmiş.[6]

İsviçre yasalarına göre, yaratıcı süreçte bir sanatçının eserinden ilham almak tamamen yasal.[7] Ancak telif hakkı sanatçıyı eserinin olası kopyalarından korumakta. « Inspiration » ve « Reprise », Türkçesiyle İlham ve Tekrar - Aşırma arasındaki ayrım için birkaç parametrenin analizi gerekiyor. Hakim, önceden var olan eserden ödünç alınan unsurların, yeni eserin bireyselliğini ne ölçüde engellediğine bakıp öyle karar vermek durumunda.

İsviçre Federal Mahkemesi hukukuna göre başvuranın eserinden alınıp çoğaltılan - tekrarlanan bireysel unsurlar söz konusu davalının yarattığı eserde arka planda kalıyorsa bu, başvuranın haklarını etkilemeyen « ücretsiz - özgür kullanım » demek. Yani davalı önceden var olan çalışmanın kullanım haklarını ihlal etmemiş oluyor.

Sanat hukuku ve telif hakkı öğretim görevlisi Anne Laure Bandle makalesinde diyor ki ; ilk eser nitel değişiklikler yoluyla yaratılan yeni eserde her şeye karşın kendini belli ediyorsa, yeni eser bir türev eserdir ; ikinci el eser olarak adlandırılır. İsviçre’de sanatçıların yaratıcılığını ve eserlerin bütünlüğünü korumaya yönelik bir kısıtlama olarak ikinci eserin sanatçısı ilk eserin sanatçısından yetkilendirme istemek durumunda.

Bununla birlikte, unsurların ne dereceye kadar aşırıldığını belirlemek zor ve öznel bir egzersiz diyor Bandle. Amerikan hukuku o nedenle dört kritere dayanan « fair use » / « adil kullanım » doktrinini geliştirmiş. Baktığı kriterler: 1) orijinal eserin ikinci eserde tekrarlanma - aşırılma ölçüsü; 2) söz konusu iki eserin ticari veya pedagojik doğası; 3) tekrarlanan - aşırılan unsurların dönüştürücü niteliği; 4) tekrarlanan - aşırılan unsurların orijinal eserin piyasa fiyatını değiştirmedeki etkisi.

Bandle’a göre görülen davada sanat eseri pazarında olan ve birbirinden birkaç yaratıcı unsurla ayırt edilen iki eser söz konusuysa ve eserlerden biri diğerinden farklı olarak çok ünlü bir sanatçınınkiyse mahkeme genellikle temel eserin « adil kullanım »ı yolunda karar alma eğiliminde.

ABD’li sanatçı Jeff Koons yaptığı intihallerle mi ünlenmiş, zenginleşmiş bilemiyorum.

Ancak Turner’ın Balonlu Çocuk eserinin kopyalanmasından ve çoğaltılmasından dolayı attığı çığlığı duyacak ve çözecek olan Türk hukuku. Turner, Koons kadar ünlü olmayabilir ancak sanatçıların güven duyduğu bir adalet mutlaka olmalı ki yaratıcılık ve eser bütünlüğü korunabilsin.


Türk hukukunda sanatta intihal konusunda gözüme çarpan birkaç kaynağı veriyorum.

· https://www.mevzuat.gov.tr/MevzuatMetin/1.3.5846.pdf

· https://dergipark.org.tr/en/download/article-file/331418

·Zeynep Cansu KOLAYLI, Türk Hukuk Sisteminde İntihal Kavramı, Yüksek Lisans Tezi,Ankara,2019:http://www.openaccess.hacettepe.edu.tr:8080/xmlui/bitstream/handle/11655/8960/ZEYNEP%20CANSU%20KOLAYLI%20T%C3%9CRK%20%C3%96ZEL%20HUKUK%20S%C4%B0STEM%C4%B0NDE%20%C4%B0NT%C4%B0HAL.pdf?sequence=1&isAllowed=y


[1] https://www.instagram.com/p/CTy8khtAUiw/?utm_medium=share_sheet

[2] https://teyit.org/analiz-bogazici-universitesi-rektoru-melih-bulunun-doktora-tezinde-intihal-yaptigi-iddiasi de

[3] https://www.letemps.ch/opinions/limites-plagiat-artistique

[4] https://loeildelaphotographie.com/en/naked-jean-francois-bauret-vs-jeff-koons-kk/

[5] https://www.letemps.ch/opinions/limites-plagiat-artistique

[6] https://loeildelaphotographie.com/en/naked-jean-francois-bauret-vs-jeff-koons-kk/

[7] https://www.letemps.ch/opinions/limites-plagiat-artistique