Tarih 2 Haziran 2018… İçişleri Bakanı Süleyman Soylu konuşuyor. “Biz niye terörle mücadele ettik, niye evlatlarımız şehit oldu? Şu anda Kuzey Irak'ta 26-27 kilometre ilerilerde bizim evlatlarımız var, Kandil'e az kaldı. Eskiden 'Kandil'e şöyle, böyle gideceğiz' derken. Şimdi 'Kandil'e az kaldı, merak etmeyin' diyoruz. Orada bir hain yapıyı bırakmayacağız."
Soylu, 6 Haziran 2018’de ne demişti: “Şimdi güvenlik güçlerimiz Kandil'e girecekler ve bayrağımızı oraya dikecekler."
Kandil’e girdik mi? Oraya bayrak diktik mi?
-Hayııır!
Kandil olmazsa Soylu ve Erdoğan boşta kalırlar, boşta…
***
Peki, AKP iktidarı ve adamları niçin “Kandil’e bayrak dikeceğiz!” nutukları atılıyordu.
Efendim, 24 Haziran 2018’de hem cumhurbaşkanlığı seçimi hem de genel seçimler yapılacaktı da ondan. Seçime gidilirken halkın gözünü boyamak için hemen bir terörle mücadele programı başlatılmış, sınır ötesine operasyonlar düzenlenmişti.
AKP’lilerin çocukları bedelli askerlikle işin içinden sıyrılırken halkın çocukları şehit olmuş ama bu sayede AKP de Erdoğan da o seçimleri kazanmıştı.
PENÇE-KILIÇ DA AYNISI
2023 seçimleri kapıya dayanınca görüyorsunuz ki Tayyip Erdoğan yine “terörle mücadele” bayrağı açtı. Suriye’den elini kolunu sallayarak içeri giren, ayakkabı numarasını bile bildikleri o terörist geldi İstiklal Caddesi’nde bombayı patlattı. Sonra hemen yakaladılar o kadını. Ve anında PKK militanı ilan edip terörün kökünü kazıyacağız diye nutuklar attılar. Peşinden de Pençe_Kılıç adını verdikleri hava harekatı başlatıldı. AKP Lideri Erdoğan’ın konuşmalarından anlıyoruz ki daha sonra kara harekatı da yapılacak.
Kara saldırısı demek, piyadenin devreye girmesi demek. Bu da birçok askerin şehit olacağı anlamına geliyor. Suriye-Irak sınırlarından şehitler gelince AKP Lideri Erdoğan şehit cenazelerinde nutuklar atacak, CHP Lideri Kılıçdaroğlu’na ağır hakaretlerle saldıracak. Halkın gözünü terör korkusuyla bağlayıp oyunu alacak…
Alabilir mi?
Eğer CHP yönetimi Erdoğan’ın PKK ile girdiği kirli ilişkileri halka açık açık anlatmazsa, Erdoğan bu propaganda ile kaçan oylarının bir bölümünü geri alabilir.
KILIÇDAROĞLU’NUN KONUŞMALARI;
Üstüne üstlük CHP Lideri Kılıçdaroğlu’nun konuşmaları yeterli etkiyi de yaratamıyor. Konuşmayı hazırlayanlar, halkı coşturacak cümleler kuramıyorlar. Umut veren sloganlar yok. Erdoğan’ın eleştirildiği noktalarda bile eksikler göze çarpıyor.
Milletin temel derdi ekonomi iken Sayın Kılıçdaroğlu temel amacını hak, hukuk, adalet gibi keyfi yerinde toplumların amaçlarına göre belirlemiş. Elbette adalet de önemlidir ama buraya odaklanılmakla işsizlik, yoksulluk, pahalılık gibi sıradan seçmenin temel derdi olan konular ikinci sıraya itilmektedir.
Bu eksikliği CHP Lideri’nin Twitter mesajlarında bile görebiliyoruz. Sağlam ve anlaşılır cümleler yerine kırık, kesik cümleler o mesajların etkisini sınırlıyor. Bu da Sayın Kılıçdaroğlu’nun anlaşılırlığını önlüyor.
Bir CHP’li çıkıp da vatandaşa Pençe-Kılıç öncesindeki aynı nitelikli operasyonların altındaki kandırmacayı anlatamıyor. Kimse, “Niçin hiç AKP’li yöneticilerden birisinin çocuğu veya yeğeni şehit olmuyor?” diye soramıyor. Ezilen vatandaşa yaşam biçiminin nasıl düzeltileceği söylenemiyor. Kapsayıcı bakış açısını yakalayamayan iktidara yönelik eleştiriler de puf diye sönüyor.
CHP, muhalefet dilini daha etkili olarak kullanamazsa Sayın Kılıçdaroğlu’nun adaylığı tartışma konusu olabilir.