Ulusumuza ad olan Türk sözü yönetkisel bir niteleme olarak ilkin Bumin Kağan önderliğinde kurulan Türk Kağanlığınca kullanılmıştır. Peki, Türk Kağanlığı hangi yıl kuruldu? Egemen görüş 552 yılı biçimindedir. Ancak 542 yılını imleyen bir görüş de söz konusudur. Nitekim Çin kaynakları 542 yılına ilişik bir bilgi aktarıyor. Buna göre 542 yılında Türk / Türük adıyla anılan bir topluluk bulunmaktadır. Bu topluluk 552’de Türk Kağanlığını kurduğu belirtilen topluluktur.
Türk topluluğunun önderi Bumin Kağan’dır. Ancak o dönemde Türk topluluğu Juan Juan adı verilen bir başka topluluğa bağlı idi. Başka bir deyişle bağımsız değillerdi. Ancak bütünüyle tutsak da değillerdi. Bir tür özerk bir yapı biçiminde idiler. Bundan dolayı sonradan bağımsız olabildiler. Türk topluluğunun sonradan bağımsız olabilmesi önceki özerk yapılarından ötürüdür. Özerklikleri söz konusu olmasaydı bağımsız olabilecek varlıkları da olmazdı. Bir topluluğun bağımsız olabilmesi için önceden gizil güç durumunda bir yapıya iye olması gerekir. İşte bu bağlamda Türkler, Türk Kağanlığını bağımsız bir yönetkisel örgüt olarak kurmadan önce de özerk bir yönetkisel örgüt olarak vardılar.
Öyleyse Türk Kağanlığının kuruluşu olarak 542 yılı olurlanmalıdır. 552 ise kağanlığın bağımsızlık kazandığı yıldır.
Türk Kağanlığı artı onun kurucusu olan Bumin Kağan Türklüğün geçmişinde, bugününde artı geleceğinde eşsiz bir yere iyedir. Türk Kağanlığı Türk adını ulus adı olarak bize armağan eden artı günümüzde yeryüzündeki bütün Türk topluluklarının bağlandığı bir kaynak olarak belleğimizde görkemli bir anıt gibi yükselen en seçkin yönetkisel örgütümüzdür.
Türk Kağanlığına Gök Türk / Göktürk – Köktürk biçiminde adlar verilmesi geçmişsel gerçeklerle uyuşmamaktadır. Bu adlandırmalar yerine doğrusunu yeğlemeliyiz. Türk Kağanlığına, Türk Kağanlığı demeliyiz. O dönemden kalan tüm yazıtlara da bütünsel anlamda Türk Kağanlığı yazıtları adını vermeliyiz.
Türklüğün ulusal belleğindeki kutlu anılar olarak Bumin Kağan’ı, Türk Kağanlığını, Ötüken’i, Kurt Başlı sancağı dahası taşa kazınan kutlu yazıları artı Bengü Taşları kesinlikle unutmamalı, sürekli anımsamalı, sürekli anmalı, yeni kuşaklara da en kutlu bilgi olarak aktarmalıyız.
Bizim yaşamımıza anlam katan en yüce değerler işte bunlardır.
Bu değerler kutludur, kutsaldır.
Bu değerler yaşamsaldır, olmazsa olmazdır.
542’den 552’ye, oradan 1919’a, 1923’e uzanıp geleceğe doğru akıp giden arı duru Türklük ırmağına bin saygı, bin sevgi olsun.
Bumin Kağan’dan Atatürk’e uzanan Türklük köprüsü yeryüzündeki tüm Türkleri birbirine bağlayan kutlu bir bağdır. Bu bağı kimse koparamaz. Bu bağı koparabilecek bir güç yoktur.
Sözlerimizi Bilge Kağan’ın sözleriyle sonlandıralım:
Üstte gökyüzü, altta kara yer kılındığında ikisi arasında kişioğlu var edilmiş. Kişioğlunun üzerine atam dedem Bumin Kağan ve İstemi Kağan yönetici olmuş. Olur olmaz Türk budununun ilini, töresini tutuvermiş, düzenleyivermiş.