Mevcut devlet aygıtı,

Yasasız ve tasasız saltanat sürüyor,
Mutlu ve mesut…

İstediğini yiyor,
İstediğini içiyor,
İstediğini alıyor,
Hatta isterse,
Vatan toprağı ve vatandaşlık satıyor…

*

Bazı siyasilerin,
İllet ve zillet yakıştırması yaptıkları,
MİLLETİ soracak olursanız?…

Kış uykusuna yatmış,
Şirin AYICIKLARLA yarışıyor…

Sadece kış değil,
İlkbahar
Sonbahar
Yaz uykularına da yatıyor…

Bu yüzden…
Tepkisiz,
Sessiz,
Olan bitenden habersiz yaşıyor…

Ara sıra uyandığında…

Işıkta,
Türküm…
Karanlıkta Arabım…
Bazen Kürdüm,
Bazen Aleviyim,
Bazen Sünniyim…

Çok üstüne gidersen,
Cennette arsa ve huri bekleyen HİÇ’im DİYOR …

Karnını doyurmak için
Kafayı kaldırdığında ise,
Yanından yöresinden…

CHP'li geçince ATATTÜRK’çüyüm,
AKP'li geçince Müslüman'ım,
Mafya geçince milliyetçiyim
Papaz geçince İsrailciyim
Cemse geçince Amerikancıyım DİYOR…

Yaşam ile ölüm arasında,
Bulanık gezerken…

Doğruyu gösterene düşman,
Yanlışı gösterene dostum DİYOR…

Bu duruma,
Felsefe
Psikoloji
Sosyoloji bilim dalları bile ağzı açık seyrediyor!…

Çünkü

Mutlu desen,
Mutlu değil…
Mutsuz desen,
Mutsuz değil…
Zavallı desen zavallı değil…

Yine çünkü!
Kendisini bu hale getirenlere OY veriyor,
Ortaklık yapıyor…

Yetmiyor?
Emperyal güçlerin görevlendirdiği
Piyonlara,
Yataklık yapıyor…
Alkış tutuyor…
Slogan atıyor…

Tüm bunları…

Yarı uykudayken,
Algıyla malgıyla yapıyor…
Ya bir de,
Tam uyanık olsaydı!
Ya bir de,
Devlet de mutsuz olsaydı!

İnsan düşünmek bile istemiyor…