Aklı başında olan ve yaşı uygun herkes bir gerçeği kabul ediyor: 20 yıllık AKP iktidarı döneminde Türkiye büyük ölçüde geriye gitti. Bir zamanlar kendi kendine yeten 7 ülkeden birisi olan Türkiye, şimdi buğday, mercimek ve pamuk dahil her ürünün önemli bir kısmını dışarıdan alıyor.

AKP yönetimi sanki Türkiye’yi çökertip birilerine teslim etmek gibi bir görev yüklenmiş…

Hayvancılığı ve tarımı bitirmiş; ülkenin büyük ekonomi kuruluşlarını yabancılara satmış; maliyeyi borç batağına gömüp emperyalist devletlere rehine etmiş bir yönetim var başımızda.

Bununla da kalmıyor. Madenlerimizi bile vahşi emperyalist şirketlere bedavaya verip yağmalatıyorlar. Yağmalamakla kalsalar iyi…  Bunlar aynı zamanda topraklarımızı derinden zehirleyerek yüzyıllar boyunca kullanılmaz hale getiriyorlar. Erzincan’da altın çıkarmak adı altında yapılan da bu ihanetlerden birisidir.

Sadece Erzincan değil, Fırat ırmağı boyunca topraklarımızın önemli bölümü tehlike altındadır.

Bu ahlaksız işbirliğinin siyasi ayağı AKP’dir.

İSTANBUL’A GELECEK!

Peki topraklarımızın vahşi biçimde yağmalatılmasında ve derinleme zehirlenmesinde görev alanlar kimler?

Bu ekibin başında AKP yönetimi  bulunuyor…

Ekibin operasyon elemanı ise eski Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum…

Bu şahıs, Erzincan İliç’te açılan altın kuyusunun ve zehirli havuzun çevreye uygun olduğunu, bu zehir havuzunun genişletilmesinin sorun yaratmayacağı yönünde rapor ve karar sahibi… Buna karşın İliç’teki  felaketin sorumlusu olarak 8 çalışan gözaltına alınmış.

Ama önce burasının genişletilmesi için izin veren Murat Kurum gözaltına alınmalı değil miydi?

***

İşte bu Murat Kurum, şimdi İstanbul’a belediye başkanı olmak istiyor.

Tehlike tam da budur.

Bu Murat Kurum, ülkedeki çürük binalara, hazineye para vermeleri karşılığında ruhsat veren isim. Bu ruhsat İstanbul’daki on binlerce binaya da verildi. Tıpkı deprem bölgesindeki  tehlikeli yapılara ruhsat vermesi gibi…

Olacak depremde bu binalar yıkılacak, yüz binlerce insan ölecek…

Bu işin altında imzası olan şahıs şimdi çıkmış, dün ruhsat verdiği çürük binaları yıkıp yerine yenisini yapacağını söylüyor.

Buna inanmak, en büyük tehlikedir.

HİÇBİR SÖZÜNÜ TUTMAYANLAR KULÜBÜ

Bu AKP’liler çıkarlar, büyük bir tantana ile “Şu kadar yüz bin konut yapıp dar gelirli halka dağıtacağız!” derler ama sadece süper zenginler için villalar yaptırırlar. Bunlar sözünü tutmayanlar kulübüdürler. Elbette ki şu seçim ortamında İtanbulluya verdikleri  sözü de tutmayacaklardır.

Bunlar, dönüşüm adı altında İstanbul’un merkezindeki evleri yıkıp buralara kendi müteahhitleri eliyle lüks konutlar yaptırıp kendi adamlarına vereceklerdir. Tıpkı şimdi deprem bölgesinde yaptırdıkları evleri kendi adamlarına dağıttıkları gibi… Tıpkı Sulukule’deki Çingenelerin arsalarına el koyup oraya AKP yandaşları için lüks konutlar yaptıkları gibi…

Anadolu’yu boşaltıp İstanbul çevresine yığmayı tek imar politikası sayan Erdoğan ve adamları İstanbul için atom bombasından daha tehlikelidir. Deprem tehlikesi Murat Kurum tehlikesinden daha hafiftir.

Bu güzel kenti korumak isteyen herkesi Murat Kurum’dan uzak durmaya çağırıyorum.

İstanbul’u sevenler için İmamoğlu tek kurtuluş kapısı olarak duruyor.