CHP’de parti içinde adı konulmamış bir iktidar iktidar kavgası var.
Bu kavgayı başlatan da Özgür Özel’in ta kendisi… Çünkü o, nasıl genel başkan olduğunu unutturmak istiyor ve kerameti kendinde sanıyor.
Süreci anımsayalım: Mayıs 2023 genel seçimlerinde CHP, Kılıçdaroğlu’nun kendisini dayatması yüzünden başarısız olmuş; seçimin kazanılacağını uman kamuoyu müthiş bir hayal kırıklığı yaşamıştı. Partinin çökmemesi için seçimlerden hemen sonra Ekrem İmamoğlu ortaya çıkmış; değişim bayrağını açmıştı. İşte bu dönemde Özgür Özel, İmamoğlu tarafından genel başkan adayı yapılmış ve seçimi de İmamoğlu’nun desteğiyle kazanmıştı.
Bu süreçten önce bir CHP’liye “Özgür Özel genel başkan olacak!” deseniz size gülüp geçerdi.
BENBENCİ
İmamoğlu’nun risk alarak başlattığı partideki değişim umut yaratmış, yerel yönetim seçimleri kazanılmış, AKP çok geriletilmişti.
Ama Özgür Beyefendi bu seçimi kendi liderliğinin kazandığı izlenimine kapılmış, benbenci bir havaya girmişti. Partide tam egemen olmak için de Ekrem Bey’e karşı dış ittifak aramaya başlamıştı. Ve bu amaçla da Sayın İmamoğlu ile 5 yıl boyunca cenk eden, onu mahkemelerde süründüren Tayyip Erdoğan’a yanaşmıştı.
Özgür Bey’in açılım/yumuşama/ diyalog lafları tamamen kendi konumunu kuvvetlendirmek için uydurduğu işlerdir. CHP’lilere ve İmamoğlu’na demediğini bırakmayan Erdoğan’a koşmak, aynı zamanda hasta yatağındaki Erdoğan’a serum bağlamak oldu.
Bütün önemli belediyeleri yitiren Erdoğan’ın Saray’da ayağına giderek orada sıradan bir kanepeye dizilmek, yenilmiş birisine zafer tacı takmak gibi oldu.
AKP müthiş bir moral bozukluğu içinde iken, Özgür Özel, Erdoğan’ın ayağına giderek, önünde eğilerek, ona, “Sen büyüksün!” havası vererek CHP’nin kazandığı seçim zaferini de kirletti.
Niçin?
Ekrem İmamoğlu’na karşı Saray’dan koruma almak için…
AYNI İDEEOLOJİDE BULUŞTULAR
Özgür Özel, partide çalışırken zihniyetini belli etmiyordu. Seçim sürecinde ve özellikle sonrasında Tayyip Erdoğan ile ortak ideolojik noktaları olduğu ortaya çıktı.
AKP’li trolleri parlatmasını, Cübbeli Ahmet denilen sözde imama önem vermesini geçelim…
Ülkemizi işgal eden sığınmacılar konusunda utangaç bir Erdoğan’dan farkı yok.
Öyle ki sokakları dolduran Arapça tabelaları CHP’li belediyelerin kaldırmasını bile yasakladı. Bir tarikat şeyhi gibi fetva verdi; Arapça’yı kutsal ilan etti. Laiklikten, şeytandan korkar gibi korkar oldu.
Çok daha kötüsü, Milli Eğitim Bakanlığı, ders programları tarikatçıların istediği biçimde yeniden yazıp dayatırken bu gerici zihniyeti yüzünden Özgür Özel ağzını açmadı. Tarikatlarla işbirliği yapan militan Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’e laf etmedi. Bu konuda toplumu harekete geçirecek şey yapmadı. Önceden planlanmamış günübirlik basit mitinglerle aslında eğitimin çökertilmesini gizledi. Eleştiriler şiddetlenince de yalancıktan bir eğitim toplantısı düzenleyip işi eski çizgide bıraktı.
İLETİŞİM BAŞKANLIĞI’NDAN GELMİŞ GİBİ
Erdoğan-Özel işbirliğinin son canlı örneğini 15 Temmuz anmalarında gördük. Türk demokrasisine kurulmuş en büyük tuzak olan 15 Temmuz komplosuna CHP yönetimi, Saray yönetimi gibi sahip çıktı. Özgür Özel’in bu konuda yayımladığı ileti ile Saray’ınki aynı içerikteydi.
15 Temmuz, demokrasi ve milli birlik günü imiş!
Demek ki Saray’ın İletişim Başkanlığı böyle yazmış, Özgür Bey’e yollamış; o da kullanmış.
Erdoğan daha darbe gecesi saat 03.00 sularında “Bu olay bize Allah’ın büyük lütfu!” diyerek bu işin önceden planlandığı itiraf etmişken, CHP’nin başındaki zat bu büyük komployu milli birlik ve demokrasi zaferi göstermeye kalkışıyor.
Bugün AKP’lilerin bir kısmının bile inanmadığı yalana CHP niye sarılıyor?
Özgür Özel, Ekrem İmamoğlu’nun önünü kesmeye çabalıyor da ondan.
Halkta hiçbir karşılığı olmadığı halde, belediye başkanlarının yarattığı olumlu etki ile seçim kazanıp, “Ben partiyi birinci yaptım!” nutukları atan Özgür Özel, bu ülkeye bir katkı sunacak kapasitede değildir.
İhtirası boyundan büyüktür.
Bu büyük ihaneti şimdiden yazmış olayım ki yarın bir yerdeki özel kurulmuş mahkemeden İmamoğlu’na bir dava açılır da ceza verilirse bu komplonun arkasında Özgür Özel’in bulunduğu anlaşılsın.