100 yılı bulan cumhuriyet döneminin en uzun iktidarı, Tayyip Erdoğan iktidarıdır.

Bakmayın kendisinin kendisini durmadan övmesine… Bu ülkeye beton bloklar dışında hiçbir şey vermedi. Sayın Erdoğan, yoksulluk ve olanaksızlık içinde çırpınarak yatırım yapan eski hükümetlerin yaptıklarını hovardaca yedi.

Türkiye’yi yüzlerce milyar dolar borca soktu. 2 trilyon dolardan fazla vergi topladı, bu büyük paranın yüzde 85’ini ıvır zıvıra harcadı; böylece mideden bağlı seçmen imal etti, çevresini süper zenginlerle doldurdu.

Harcadığı para trilyonlarca doları buldu, 80 yıllık eski iktidarların tümünden daha fazla para kullandı ama 20 yıl içinde yapıp da dünya piyasasına sunduğu hiçbir yatırımı yok.

Bugün bile eski Türkiye’de yapılan büyük kuruluşları Varlık Fonu altında toplayıp satmaya çabalıyor.

Ülkeye çağ atlatmaktan söz etmesine karşın, Varlık Fonu içinde 1 tane bile AKP’nin yaptığı kurum-kuruluş bulunmuyor.

Sadece palavra, sadece propaganda…

Erdoğan yönetimi öyle başarısız ki: 20 yıl sonunda ülkeyi derin bir ekonomik krize soktu bıraktı.

Türkiye, Orta Çağ zihniyetli kuruluşların cirit attığı geri bir ülke haline getirildi.

Dünyadaki saygınlığımız yerle bir edildi.

Yetersiz de olsa iyi kötü yaşadığımız eski demokratik haklar çiğnendi.

Ülke, parti devletinin zulmü altında inlemeye başladı. Vahşi partizanlık sonucunda Türkiye iç çatışmanın eşiğine getirildi.

YARATICILIK SIFIR
Erdoğan ve kadrosunun çağdışı zihniyeti yüzünden Türkiye’deki laik yaşam tarzı ve laik eğitim büyük yaralar aldı. Bu durum, yaratıcılığı büyük ölçüde yok etti. 

Cahil halkı kandırmak için meydanlarda palavralar atıyorlar ama 20 yıllık süreçte bu AKP zihniyeti:

1 tane bile müzisyen yetiştiremedi.

1 tane bile ressam ortaya çıkartamadı.

1 tane heykeltıraşı olamadı, olamazdı da…

1 tane bile romancı süremedi piyasaya…

1 tane bile şair çıkartamadı Tayyip Erdoğan.

1 sinemacı süremedi piyasaya.

1 tane bile sinema veya tiyatro oyuncusu yetiştiremedi.

1 tane felsefecisi olamadı.

1 tane bilim adamı yetiştiremedi.

1 üniversitesi bile uluslararası arenada boy gösteremedi.

1 tane ekonomist bile yetiştiremedi.

1 tane buluş ortaya koyamadı.

1 tane çim biçme makinesi bile yapamadı.

1 teknoloji merkezi bile kuramadı ama her yeri imam hatip okullarıyla doldurdu.

1 fabrika açmadı ama açılmışları sattı veya kapattırdı.

PUTLAŞTIRMAYA SON
Peki nerede başarılı oldu?

Milletin dinini siyasi alet olarak kullanmada çok başarılı oldu. Adamları, Erdoğan’ı, “Allah’ın sıfatları ile donatılmış” göstererek putlaştırdılar. 

Erdoğan cehaleti ve sefaleti iç içe geçirerek bunlarla yoksul kitleleri gütmede çok başarılı oldu. Partisine en yüksek oy en eğitimsiz kesimden geldi. Bu yüzden de onun akademisyen kılıklı adamları cehalete övgü dizdiler. AKP’den beslenen din adamı kılıklı vurguncular, iktidarın yoksullaştıran uygulamalarını, öte dünyadaki Cennet vaadi ile kutsadılar.

Yapılan vurgunlar, yolsuzluklar, usulsüzlükler siyasi başarı ve kurtuluş yolu gibi gösterildi.

Türkiye, iliklerine kadar borçlandırılarak para babalarının ekonomik işgaline açık hale sokuldu.

Ve ekonomik kriz geldi.

Artık cehaleti örgütleyerek, sefaleti kutsayarak kitlelerin kandırılması mümkün olmayacak.

Cumhuriyet rejimi ile hesaplaşma peşindeki bu sapmanın sonu geldi.

ABD’nin 2001’de çıkardığı ekonomik krizle ABD güdümünde iktidara getirilen Erdoğan, kendi çıkardığı bu ekonomik krizle gidecek…

Hem de ne gümbürtüyle…