Suudi Arabistan’dan gönderilen katiller, İhvan çizgisindeki gazeteci Cemal Kaşıkçı’yı İstanbul’da öldürdü. MİT bu cinayetin ses ve görüntülerini elde etti. İhvancı zihniyetin dünya lideri Erdoğan ortaya çıkıp Suudilerin Veliaht Prensi Muhammed bin Selman’a demediğini bırakmadı. Cinayeti onun işlettiğini ilan etti.
Aynı Erdoğan dün Suudi Arabistan’a gitti. O cinayetle suçladığı bin Selman ile samimi biçimde kucaklaşıp gözlerinden sevgi ışıkları saçtı.
Bir avuç dolar için…
Siyasal dincilerin “asrın lideri!” diye övdüğü Tayyip Erdoğan, dün savunduğu bütün değerleri bugün ayakları altına alıyor.
Bir cinayet organizatörü Suudi’nin ayağına gidiyor.
Sadece Erdoğan’ın değil Türkiye’nin onuru zedeleniyor…
Bir avuç dolar için…
Bu hal, Müslümanlığın neresinde var ey AKP’nin müminleri?
***
Siyasal dincilik budur: Onlarda bizim bildiğimiz ilkeler yoktur. Onlar, iktidarda kalabilmek için dün dost dediğini bugün düşmanlaştırır; dünkü düşmanlarını ise içtenlikle kucaklayabilir.
Dünya İhvancılarının ayakta kalan son lideri Erdoğan da öyle değil mi?
*Dün, İsrail’i katil devlet ilan etmişti, bugün “İsrail’i yok sayamayız!” diyerek ilişkileri sıkılaştıran, İsrail cumhurbaşkanını Türkiye’ye getirip ABD’ye mesaj vermekte kullanan o.
*Dünkü Erdoğan, Filistin ve Kudüs davalarını savunan kahraman havalarındaydı. Bugün Filistin’i de Kudüs’ü de çöpe atmış gözüküyor.
*Daha yakında Birleşik Arap Emirliklerini 15 Temmuz darbesinin finansörü, düşman güç olarak kötülüyorlardı. Bugün onlarla yağlı ballılar. Türkiye’nin cumhuriyetten kalma büyük ekonomik kuruluşlarını o darbecilerin (!) ayakları önüne sermişler, “Beğenin beğendiğinizi alın!” diyorlar.
*Mısır Lideri Sisi’ye demediğini bırakmadı ama şimdi ilişkileri düzeltmek için araya bir yığın eleman sokuyor ama Sisi pek yüz vermiyor. Erdoğan, zırt pırt yaptığı o Rabia işaretini de tarihin çöplüğüne atmış bulunuyor.
*Dün, İhvancılar’a Türkiye’den her türlü olanağı sunmuştu; bugün Suudiler istemiyor diye onları da çöpe attı.
Siyasal İslamcılar ve onların liderleri böyledir: Tek ilkeleri, ilkesiz olmaktır.
Bu yüzden Türkiye sadece ekonomik olarak değil uluslararası saygınlık açısından da uçuruma yuvarlanıyor.
HİZBULLAH KATİLLERİNE AF
Gezi eylemlerini cezalandırmak için yasadışı kanıtlara sarılan siyasal dinci iktidar, insanları domuz bağıyla bağlayıp betona gömerek katleden, enselerinden vuran Hizbullahçıları “adil yargılama hakları ihlal edilmiş” gerekçesiyle dışarı çıkarttı.
Onların uzantıları da geçen gece de Urfa’da toplanıp siyah hilafet bayrağı açarak rejimi yıkacak adımlardan birisini attılar.
Hizbullahçı suç örgütünün bu gösterisine karşı nasıl bir önlem alındığını, savcıların ve yargının ne yapacağını merak ediyorum.
Ama boşuna…
Hizbullahçılar bugün Erdoğan iktidarının koruması altındadır. Bu acı gerçeği, TARİKAT KUŞATMASINDAKİ TÜRKİYE adlı çalışmamda ayrıntılı biçimde gösterdim. Okuyunca, Andımız’ın kaldırılmasının bile Hizbullah’ın isteği olduğunu görüp şaşıracaksınız.
Bir tarafta Hizbullahçılar, bir tarafta Suriye’den Türkiye’ye sızdırılan El Kaide kökenli Nusra-IŞİD militanları… İçişleri Bakanlığı arada sırada göz boyamak için IŞİD operasyonu yapıyor ama boşuna… Çünkü,
Türkiye’nin güney sınırları bu teröristlerin yol geçen hanı… Bu da Erdoğan yönetiminin bilinçli bir tercihi…
İpe sapa gelmez konularda hemen soruşturma açan zamane savcıları, Hizbullahçıları acaba özgürlük kahramanlar mı sanıyorlar?
Rejim büyük tehdit altında… Bu acı gerçeği muhalefet göremiyor mu yoksa görmezden mi geliyor?