2024’ün ilk dört ayında 42 çocuk istismara uğradı. En az 13 çocuk öldürüldü.

2023’ün ilk dört ayında 31 çocuk istismar edildi, 11 çocuk öldürüldü.

2022’nin ilk dört ayında 83 çocuk istismara uğradı, en az 9 çocuk öldürüldü.

“Erkek Şiddeti Çetelesi”ne göre, 2022 yılının ilk 9 ayında 36 çocuk erkekler tarafından öldürüldü, 205 çocuk istismar edildi.

2021 yılında ise 34 çocuk öldürüldü, 208 kız ve erkek çocuğu istismar edildi.

Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu'nun raporuna göre 2018'in ilk 5 ayında 520 çocuk cinsel istismara uğradı.

…….

Onlar sadece sayı değil. En savunmasız alanlarda en yakınları tarafından küçücük bedenleri istismar ediliyor. Tecavüze uğruyor, işkence görüyor, aç-susuz bırakılıyor, hayatın en karanlık yüzünü görerek bu hayata veda ediyorlar.

Hikayelerini hatırlayalım:

2014 yılının Nisan ayında Adana'daki evinin önünde kaybolan Gizem Akdeniz'in katili ablasının sevgilisi ve babasının kuzeni çıktı.

6 yaşındaki Gizem'in ablasıyla ilişkisi bulunan ancak aile üyeleri tarafından izin verilmeyen Süleyman Akdeniz, planlı bir şekilde evinin önünden kaçırdığı küçük kızı koli bandı ile bağladı, bıçakladı ve yaralı halde üzerine benzin döktükten sonra yakarak öldürdü.

2016 yılının Ekim ayında evinin önünde oynarken kaybolan Irmak Kupal, komşuları Himmet Aktürk tarafından tecavüze uğradıktan sonra vahşi bir şekilde öldürüldü. Otopsi raporunda ters ilişkiye girmeye kalkışan Himmet Aktürk'ün Irmak'ın bedenine zarar verdiği ve boyun bölgesine baskı yaptığı yazıyordu.

Irmak'ın katledilmesinin ardından Kupal ailesi tamamen dağıldı. Baba Bilal Kupal, kendisini aldattığını iddia ettiği eşi Suriye Kupal'ı ve 10 yaşındaki kızı Ayşe'yi bıçaklayarak öldürdü.

12 yaşındayken dayısının oğlu tarafından kaçırılan ve alıkonulduktan sonra 18 yaşına girmeden iki çocuk sahibi olan Pelda ise kalbinden vurularak öldürüldü.

31 Mayıs 2017 günü evden çıkan 6 yaşındaki Eylül'ün cesedi terk edilmiş bir inşaatta, bir bavulun içinde bulundu; tecavüz edildikten sonra boğazı sıkılarak öldürüldü.

2018 yılında Ağrı'da dedesiyle bayramlaşmak üzere ailesiyle birlikte köye giden 4 yaşındaki Leyla Aydemir kaybolmuştu. 18 gün sonra küçük Leyla’nın cansız bedeni bulundu.

Ağrı Valisi Süleyman Elban, otopsi sonucunda minik Leyla'nın kaybolduktan 8-10 gün sonra öldüğünün ortaya çıktığını söyledi. Bir yerde bekletildiği ve 2-3 günün ardından suya bırakıldığı için kaçırıldığı kanısına vardıklarını belirten Vali Elban, herhangi bir yaralama ya da darp izinin olmadığını ifade etti. Leyla’nın ölümünü hala gizemini koruyor.

Yine 2017’de Ankara Polatlı’da 22 Haziran günü kaybolan Eylül Yağlıkara ölü bulundu. Otopsisinde vücudunda kesici delici alet izlerine rastlandı, cinsel istismar sonrası boğularak öldürüldüğü belirlendi. Katil zanlısına hiçbir ceza verilmedi.

Okulun ilk gününde sınıfta arkadaşları ile birlikte olması gereken Narin, bugün toprağa verildi. Umut ederiz ki Narin’in katledilmesine ilişkin detaylar da minik bedeniyle birlikte toprağa gömülerek saklanmasın, suçun failleri diğer cinayetler gibi yaşamlarına hiçbir olmamış gibi devam edemesin.