Afganistan’da pek çok değişik halk var. Afgan halkı diyebileceğimiz bir etnik topluluk aslında söz konusu değil. Yaklaşık 652 bin kilometrekare yüz ölçümü olan ülkede başat olarak şu etnik topluluklar bulunuyor:
Peştunlar, Tacikler, Hazaralar, Özbekler, Türkmenler, Kırgızlar, Beluciler, Aymaklar, Kızılbaşlar, Araplar, Gojarlar, Nuristanlılar, Paşayeler, Barahaviler.
Ülkede egemen kültür ve dil İranîlik ve Farsçadır. Nitekim İranî olan veya Farsçanın çeşitli kollarını konuşan nüfus ülke nüfusunun yaklaşık % 70’ini oluşturuyor.
Peştunlar, Tacikler ve Beluciler hem dil hem de etnik anlamda İrani halklardır. Başka birkaç küçük topluluğu da onlara dahil edebiliriz. Etnik anlamda İranî olmasalar da Farsçanın bir kolunu konuşan Hazaraları, Aymakları ve Kızılbaşları kattığımızda Farsça ülkenin egemen dilidir. Ancak bu Farsça, İran’da konuşulan Farsçadan elbette biraz farklıdır. Nitekim Afganistan Farsçası denilen bir tanımlama mevcuttur. Ülkenin iki resmi dili Darice ve Peştunca aslında Afganistan Farsçasının iki koludur. Darice daha çok Tacikler ve Hazaralar tarafından konuşulan İranî bir dildir. Hazaralar, yine Farsçanın bir kolu olan Hazaragi dilini de konuşmaktadırlar. Peştunca ise 2010 verilerine göre nüfusun yaklaşık % 40’ını oluşturan Peştunların dilidir ve bu dil de yeniden belirtmek gerekirse Darice gibi İranî bir dildir.
Ülke nüfusu 2019 öngörülerine göre yaklaşık 32 milyon dolayındadır. Bu nüfusun %40’ını oluşturan Peştunlar, yaklaşık olarak 13 milyon dolayındadır.
Tacikler nüfusun % 20’sini başka bir deyişle yaklaşık 6 milyonunu, % 1’den az olan Beluciler birkaç yüz binini, Hazaralar % 10’unu başka bir deyişle 3 buçuk milyonunu oluşturuyor. Hazaraların Pakistan’da da yaklaşık bir milyon kadar nüfusları var.
Hazaraların Türk ve Moğol kökenli oldukları ileri sürülüyor. Hazaragi dilindeki Türkçe ve Moğolca sözcüklerin bir hayli faza oluşu ve Hazaraların görünüş olarak Moğollara benzemesi bu savı güçlendiriyor. Ben de bu görüşteyim. Ancak Hazaraların çoğu kendilerini Fars / İranî, Türk ya da Moğol olarak değil bağımsız bir halk olarak görme eğiliminde. Elbette Türk ve Moğol kökenli olduklarını savunan hatta kendilerini Hazara Türkleri olarak adlandıran ciddi bir kitle de var. Gerçek şu ki Afganistan coğrafyasında Türkler yüzlerce yıl egemenlik kurmuş bir halktır. Bu nedenle o bölgede pek çok Türkî halkın yaşamış ve yaşamakta olması tarihi bir gerçekliktir. Ancak çoğunun asimile olarak İranîleştikeri anlaşılıyor. Söz gelimi Aymaklar da Türk kökenli bir halktır ama dil olarak iranîleşmişlerdir. Ancak Türk kökenli olduklarının bilincinde olan ciddi bir kitle bulunuyor. Aymaklar Afganistan nüfusunun % 3’ünü oluşturmaktadır. Yine aynı şekilde yaklaşık 1 buçuk milyon nüfuslarının olduğu sanılan Kızılbaşlar da yine Türk kökenli olsalar da Türk dilini unutmuşlar ve Farsçanın Dari kolunu konuşmaktadırlar.
Öte yandan Hazaralar, Aymaklar ve Kızılbaşların dışında hala Türk dilinin çeşitli kollarını konuşan Türkî halklar Afganistan’ın yadsınamaz bir gerçeğidir.
Özbekler, Türkmenler ve Kırgızlar…
Yaklaşık 4 milyon dolayında bir nüfusa sahip olan Özbekler ülkedeki en büyük Türkî halktır. Özbek önder General Abrürraşit Dostum’un ülke siyasetinde çok önemli ve etkin bir yeri vardır. Dostum, devlet başkanı yardımcılığı ve savunma bakanlığı gibi görevlerde bulunmuş ve halen bu görevlerini sürdüren dünya çapında ünlü bir Özbek kişiliktir. Dostum bir Atatürk hayranıdır. Öyle ki çocuklarından birinin adı Mustafa Kemal’dir.
Özbekler ülkenin genelde kuzey bölgelerinde yaşarlar. Zaten halen Türk dilinin kollarını konuşan toplulukların neredeyse tümü kuzeydedir. Bu nedenle Afganistan’ın kuzeyi “Güney Türkistan” olarak da adlandırılmaktadır. Güney Türkistan’ın en önemli kenti Mezar-ı Şerif’tir. Burada Hz. Ali’nin, Necef dışında ikinci bir türbesi bulunmaktadır. Hangisi gerçek türbedir, tartışmalıdır. Ayrıca Hz. Ali’nin gerçekten bir türbesi var mıdır, o da tartışmalı bir konudur. Başka bir deyişle bu konu tarihsel anlamda kesinliğe ulaştırılmış bir konu değildir. Ancak bu konu bölgede yani Güney Türkistan’da Hz. Ali sevgisinin ne denli büyük bir etkiye sahip olduğunu gösteren dikkat çekici bir husustur.
Mezar-ı Şerif’in nüfusunun büyük bir çoğunluğu Özbek Türklerinden oluşmaktadır.
Afganistan’daki bir başka Türkî halk da Türkmenlerdir. Yaklaşık 1 buçuk milyon dolayında nüfusları vardır. Ülkenin Türkmenistan sınırına yakın bölgelerinde yerleşik olan Türkmenlerin efsanevi önderi Azad Beg Kerimî 1997 yılında düzenlenen bir saldırı sonucu şehit oldu. O aynı zamanda Güney Türkistan’ın bağımsızlığı için mücadele eden unutulmaz bir kahramandır.
Birkaç yüz bin nüfusa sahip olan Kırgız Türkleri de Güney Türkistan’ın en önemli toplulukları arasındadır. Afganistan’ın Çin sınırına yakın bölgesinde yerleşik olan Kırgız Türkleri ülke siyasetinde görünür bir role sahip değiller. Türkiye’de 1980’li yılların başında Afganistan’dan göç eden Kırgız Türklerinin Van’da kurduğu Ulu Pamir Köyü kamuoyunca yaygın bir bilinirliğe sahiptir.
Afganistan’da 32 milyonluk nüfusun içinde toplam Türkî nüfus, Türk kökenli olup da Farsçanın çeşitli kollarını konuşanları da katarsak yaklaşık 11 milyon dolayındadır. Bu da ülke nüfusunun üçte birini oluşturmaktadır.
Yazımızı noktalarken; Türk halkları coğrafyası içinde Güney Türkistan / Güney Türkeli olarak adlandırabileceğimiz Kuzey Afganistan üzerinde çoğunluğu Peştun kökenlilerden oluşan Selefi – Vahhabî bir örgüt olan Taliban Hareketi’nin geçmişte olduğu gibi bugünlerde de bir katliam gerçekleştirmesinden büyük bir kaygı duyduğumu belirterek Türkiye’deki iktidar sahiplerini uyarmak istiyorum.
Afganistan Türklerini sahipsiz bırakmayalım. Türkçeyi unutup dilce Farslaşan büyük bir Türk kitlenin yaşadığı Afganistan coğrafyası, Türk dilinin mezarı haline getirilmek isteniyor. Bu hazin gidişe dur demek Türkiye için milli bir görev olarak kabul edilmelidir.
Bununla birlikte Afganistan’dan başlayan göçe engel olunmalı, Peştun ırkçılığına ve Taliban gericiliğine karşı Afganistan halklarının kendi ülkelerinde barış içinde yaşamaları için gereken destek verilmelidir.
Afganistan’a ve özelikle Afganistan’daki Türkî halklara ilişkin söylenecek daha çok şey var. Onları da bir başka yazımıza bırakalım.