Akbelen Ormanı’nda kömür sahasının genişletilmesi için başlayan ağaç kesiminin durdurulması talebiyle STK ve siyasi partiler tarafından Muğla Orman Bölge Müdürlüğü önünde basın açıklaması yapıldı.
Muğla Tabip Odası Başkanı Şahin'in açıklaması şu şekidle;
Anayasa'nın 169. maddesinin 1. fıkrasında, devlete halihazırda mevcut bulunan orman alanlarını koruma görevi yüklendiği gibi, orman alanlarının genişletilmesi için gerekli kanunları koymak ve tedbirleri almak da devletin görevleri arasında sayılmaktadır. Anayasa’nın 170. Maddesinde de ormanlara zarar verebilecek hiçbir faaliyet ve eyleme müsaade edilemeyeceğine açık bir atıf vardır. Yine Anayasa’nın 56. Maddesinin çevreyi koruma konusunda devleti ve vatandaşı eşit oranda görevlendirdiği açıktır. Yeniköy ve Yeniköy ve Kemerköy termik santrallerini işleten,
Limak Holding ve İÇTAŞ ortaklığındaki YK Enerji, İkizköy’deki Akbelen Ormanı’nın 740 dönümlük bölgesini, termik santrallere linyit sağlayan açık maden ocağına katmak için Kasım 2020 tarihinde gerekli izinleri almış ancak İkizköylülerin direnişiyle karşılaşmıştır. İkizköylüler’in direnişi iki yıldan bu yana sürerken geçtiğimiz gün sabahın erken saatlerinde devletin gözetiminde
Akbelen Ormanı’nın kıyımına başlanmış olması kabul edilemez. Akbelen’de yapılan ağaç katliamının su kaynaklarının yok olmasına, ekosistemin çökmesine ve bölge insanının sağlığının onarılmaz biçimde bozulmasına yol açacağı kesindir. O nedenle, bu yapılan iş nereden bakarsanız bakın anayasa ihlalidir ve hukuksuzdur.
Bu hukuksuzluk karşısında vatandaşlar, Anayasanın kendisine yüklediği ödev nedeniyle harekete geçmiş fakat asli görevi ormanları korumak olan Orman Bölge Müdürlüğü ve kolluk güçleri bu talana göz yumarak bir anayasa suçu işlemektedirler. Orman Bölge Müdürlüğü’nü ve kolluk kuvvetlerini bu katliamın önlenmesi için derhal göreve davet ediyoruz ve hatırlatıyoruz; anayasanın hepimize yüklediği görev bu ormanların korunması yönündedir. Ormanlarını koruyan, korumak isteyen vatandaşı ne pahasına olursa olsun bölgeden uzaklaştırmak değil.
Bizler çocuklarımıza onurlu bir gelecek ve yaşanabilir bir ülke bırakmak için Akbelen Ormanı’nın ve İkizköylülerin yanında yer alacağız.