Onlar adına utanç duydum, utanç!

Yaptıklarına bak sen!

Seçildikleri yere, görev yaptıkları yere gitmekten korkuyorlar.

Büyük Millet Meclisi’ne seçilmiş insanlar bunlar.

Corona varmış da… TBMM’nin kuruluşunun 100. Yılı’nı anmak için toplanırlarsa, hastalık kapabilirlermiş de… O yüzden sembolik bir anma yapılacakmış da…

Utandım!

Bu zihniyete bakarak utandım.

Demek ki bunların canı, vatana-millete hizmetten daha tatlı…

Alın tıbbi önleminizi, işinizi sürdürün efendiler…

Bu arada ölür iseniz merak etmeyin sizi de şehit ilan ederiz.

Yeter ki Meclis’ten kaçmayın…

BU MECLİS KORKAKLARIN YERİ DEĞİLDİR

Türkiye Büyük Millet Meclisi, millete hizmet yolunda ölümü göze alabilenlerin yeridir efendiler.

O Meclis’i kuranlar hakkında Osmanlı Padişahı Vahdettin 1920 Mayıs ayında idam kararları verdirmişti.

O Meclis’te yer alanları, bu padişahın şeyhülislamı olan hain Dürrizade Abdullah, “kâfir” ilan edilmiş, öldürülmeleri için dindarları göreve çağırmıştı.

Ve bu yüzden İngilizlerin desteklediği padişahçı- hilafetçi takımı isyanlar çıkartmış, Yunan ordusu ile çarpışan askerlerimizi arkadan vurmuşlardı. Bunu da dine hizmet diye göstermişlerdi.

Ama o Meclis’tekiler yılmamıştı.

Yatacak yerleri yoktu.

Su içecek bardakları bile yoktu.

İmanları, çelik gibi iradeleri vardı.

Meclis’e gelirken ihalelerden kazanacakları paraları, kuracakları avm’leri, ithalatla nasıl zengin olacaklarını değil ülkeyi düşman işgalinden nasıl kurtaracaklarını düşünüyorlardı.

Hepsi de patlamaya hazır tabanca gibiydi…

1921 yazıydı.

Yunan Ordusu Polatlı bölgesine kadar sokulmuştu. Top sesleri Meclis’ten duyuluyordu. Düşman Ankara’yı ele geçirebilir hepsini asabilirdi.

Ama bu şartlarda bile o Meclis toplanmaktan korkmadı.

Çalıştı, Mustafa Kemal’e özel yetkiler verdi. Gazi de yeni bir örgütlenme yaparak iki büyük savaşa girdi. Cephede düşmanla göğüs göğüse çarpıştı.

Peki size ne oluyor efendiler?

Siz nasıl insanlarsınız ki bu Meclis’in 100. Yılı’nı kutlamaktan bile korkuyorsunuz?

Canınız bu kadar tatlı ise…

En küçük tehlikede bile Meclis’i terk edebiliyorsanız…

O zaman derhal istifa edin.

Oraya da canını bu millet ve bu ülke için verebilecek gerçekten “yerli ve milli” olan insanlar gelsin.

KEMALİSTLERİ ANLADINIZ MI?

Bugün hastalık korkusuyla Meclis’e gitmek istemeyenlere bir bakın…

Bunlar durmadan Kemalistlere küfreden tiplerin koruyucularıdır.

Yani kendileri özünde Kemalizm düşmanıdır.

Peki Kemalistler kimlerdir?

Kemalistler, ölümü bile göze alarak Millet Meclisi’ne gelebilenlerdir. Onlar 23 Nisan 1920’de Meclis’te toplananlardır.

O yüzden de halife sevdacıları, “İstiklal Harbi’nde keşke Yunan galip gelseydi!” diyebilecek kadar alçaklaşanlar, eski İngiliz yeni Amerikan dostları Kemalistleri sevmezler.

Ama öyle korkaktır ki bir virüs yüzünden milli iradeyi sahipsiz bırakırlar.

Yoksa!!! Hastalığı gerekçe gösterip zaten işlevsiz hale getirdikleri Yüce Meclis’i iyice unutturmak için mi böyle yapıyorlar?