Hac, Arapça bir sözcük olup anlamı şudur: Gitmek, yönelmek, ziyaret etmek.

Mekke’ye hacı olmaya gidenler şu yerleri ziyaret ederek ibadet etmiş olurlar:
Kâbe’nin etrafında yürüyerek dolanmak, Arafat’a çıkmak, Mina’yı ziyaret etmek ve şeytan taşlamak.
Haccın Müslümanlara farz olduğu Kuran’da şöyle bildirilmiştir:
Al-i İmran Suresi 97. Ayet
“… Gücü yetenlerin haccetmesi, Allah’ın inananlar üzerinde bir haktır”
Burada Allah, “gücü yetenler” derken fiziksel güçten değil, ekonomik güçten söz etmiştir. Yani parası olanlar bu farzı yerine getirsinler, demiştir.
‘Borçlanarak da hacca gidebilirler’ diyenler, Kuran’daki bu ayete, yani Allah'ın sözüne karşı çıkmaktadırlar!

Kurban Bayramından üç gün önce Mekke’ye gidilir. Kurban Bayramı arifesinde Arafat’a çıkılır ve orada kalınır.

HAC SÜRESİ KAÇ GÜN?

Müslümanlar hac süresini en az beş gün içinde tamamlayabilirler. Duruma göre bu süre on gün, on beş gün, yirmi gün, hatta bazen kırk-kırk beş gün sürebilir.
Beş gün süren bir ibadette; Kâbe’nin etrafında dolanılır, Arafat’a çıklır, kurban kesilir ve şeytan taşlamaya gidilir.

ŞEYTAN TAŞLAMA KAÇ GÜN SÜRER?

Kurban Bayramının 1., 2. ve 3. günlerinde şeytan taşlanır. Üçüncü günün sonunda hac görevi sona ermiş olur.

HACCA NASIL GİDİLİR?

Türkiye genelinde hac ziyaretini organize eden en büyük kuruluş Diyanet İşleri Başkanlığı’dır.
Bazı turizm şirketleri de hac ziyareti organize ederler.
Türkiye genelinde çok sayıda hacı adayı başvuruda bulunduğu için 2024 yılında Diyanet İşleri Başkanlığı, hacı adayları arasında kura çekileceğini duyurdu ve hacı adaylarının kuraya katılabilmeleri için başvuruda bulunmasını istedi.
Kayıt yaptıranların sayısının 2 MİLYON 473 BİN 65 olduğu ortaya çıktı.

Değerli Dostlar,

Bu sayının üzerinde durmamız gerekiyor. 2024 yılında yaklaşık 2 BUÇUK MİLYON kişi, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın organize ettiği hac ziyaretine katılmak istemiştir. 

HAC FİYATLARI 

2024 yılında Diyanet İşleri Başkanlığı organizasyonuyla hacca gidenler KİŞİ BAŞINA 150 BİN LİRA ödediler.
Eşiyle beraber gidenler, iki kişi için 300 BİN LİRA ödediler.
Bu fiyatlara dahil olan hizmetler: gidiş-dönüş uçak bileti, otelde konaklama, sabah-öğle- akşam yemekleri, rehberlik hizmeti, kurban masrafı, hac kimlik kartı, seyahat sigortası.

Değerli Dostlar,

Kişi başına 150 BİN LİRA günümüz Türkiye’sinde çok para değil mi?
Böylesine büyük ücretleri toplumun hangi kesiminde olanlar ödedi?
Hangi kesimlerden 2 BUÇUK MİLYON KİŞİ bu yüksek ücreti ödemeyi göze almıştır?
Bu tip bir soruyu yanıtlamak için, daha önce, toplumu gelirlerine göre, beş sınıfa ayırmıştım: SÜPER ZENGİNLER, ZENGİNLER, ORTA SINIF, EMEKÇİLER VE YOKSULLAR.
Süper zenginler ve zenginler, yukarıdaki sayının, yani 2 BUÇUK MİLYON’un içinde yoklar. Çünkü onlar Diyanet İşleri’nin düzenlediği hac organizasonu ile hacca gitmediler! Onlar, bazı turizm acentaları aracılığıyla Mekke’ye gittiler. VİP olarak uçtular ve Mekke’nın en lüks  otelinde geceliğine 10 BİN TL vererek konakladılar.
2024 yılında yaklaşık 23 BİN kişi özel turizm şirketleriyle Hacca gitti.
Bu zenginler değerlendirme dışı olunca geriye üç sınıf kalıyor: Orta Sınıf, Emekçiler, Yoksullar.
Yoksullar sınıfında şu kişiler bulunuyor: Dul ve yetimler, engelliler, işsizler. Bu kişilerin hacca gitmek için başvuruda bulunmuş olmalarını düşünemeyiz.
Geriye iki sınıf kalıyor:
Orta Sınıf: Yüksek bürokratlar, tarım ve hayvancılık yapan çifçiler, akademisyenler, doktorlar, mühendisler, teknisyenler, saray medyasının üst düzey yöneticileri.
Emekçiler: Fabrika ve tarım işçileri, memurlar, işçi ve memur emeklileri.
Demek ki, bu iki sınıftan toplam 2 BUÇUK MİLYON KİŞİ, hacca gidebilmek için, kişi başına 150 BİN LİRAYI gözden çıkarmış!

HAC KURASI

2 BUÇUK MİLYON gibi çok büyük sayıda başvuru alınca, Diyanet İşleri, hacca gideceklerin kurayla belirleneceğini duyurdu. Adaylar kuraya katılabilmek için de formlar doldurdular.

Diyanet İşleri Başkanlığı kura sonuçlarını açıkladı:
83 BİN 830 KİŞİ, hac görevini yerine getirmek üzere, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın organizasyonunda hacca gitmeye hak kazanmıştı.

Değerli Dostlar.

Öyle anlaşılıyor ki orta sınıf ve emekçiler sınıfından, 2024 yılında yaklaşık 2 BUÇUK MİLYON KİŞİ hacca gidebilmek için Diyanet İşleri’ne başvurmuş.
Yani 2 BUÇUK MİLYON KİŞİ, hacı olmak için kişi başına en az 150 BİN LİRAYI gözden çıkarmış.
Sorum şu:
Orta sınıf ve emekçilerden yaklaşık 2 BUÇUK MİLYON KİŞİ hacı olabilmek için en az kişi başına 150 BİN LİRA harcamaya hazır olmuşsa toplumumuzda YAYGIN BİR YOKSULLUKTAN söz edilebilir mi?
Bu sorumuza sağlıklı bir yanıt bulmadan halkımızın gerçek ekonomik durumunu bilebilir miyiz?
Bu soru üzerinde sizlerin de düşünmenizi dilerim…