Yaşam dediğimiz olgu...
Doğum ile ölüm arasında,
Acısıyla tatlısıyla,
İyisiyle kötüsüyle geçen,
Toplam süreyi kabullenmektir...
Bu kabulün en büyük getirisi ise,
Akla ve vicdana dayalı yaşamak olmalıdır...
Yani,
İkisinin katılımıyla 'ahlaklı' yaşatmaktır...
Ama maalesef!
Bu kabulün DIŞINA,
Çoğunluğun yaşamına 'yön veren' önce DİNLER,
Sonra da bu yönde ilerleyen İNSANLAR çıkmıştır...
*
ÇIKMASALARDI!
Adaletsizlik...
Eşitsizlik...
Dolayısıyla,
Zengin - fakir ayrımı olmazdı yeryüzünde...
Bu durum aynı zamanda,
Milletlerin ve devletlerin de 'başvuru rehberi' haline gelmiştir tarih boyunca...
***
Dört büyük DİNİN,
Kitaplarını incelediğimde,
Üç aşağı beş yukarı 'yasaklar-sevaplar' aynı kapıya çıkıyor...
Örneğin temel yasaklar?
- insanı öldürmeyin...
- bir başkasının malını çalmayın...
- bir başkasının namusuna göz koymayın...
Çoğaltmak mümkün!
SONUÇ?
Yaşamlarının içinde tamamının tersi var...
Yani,
Yasak olan, günah olan her şeyi yapıyorlar...
Yahudi yahudiyi,
Hristiyan hristiyanı,
Müslüman müslümanı öldürüyor...
Sonra da dönüp,
Herkes herkesi öldürüyor...
*
İNSAN olma, insanca yaşama kurallarının dışına her çıkışlarında,
İnsanlık dışı çirkin hedeflerine varıyorlar...
Yeryüzünde "fakirlerin sayısını" çoğaltıp,
Zenginlik içinde yaşıyorlar...
Oluşturdukları bu sistemin adı,
Sömürüye dayanan EMPERYALİST yayılmadır...
Dün olduğu gibi,
Bugün de böyle...
Fakirleşen toplumlar,
Genellikle birbirine benzeyen topraklar ve birbirine benzeyen insanlardan oluşuyor...
Örneğin,
Afrika
Ortadoğu
Asya...
*
ABD ve AVRUPA,
Emperyalist düzeni...
Gelişmelerini engelledikleri "toprakları ve toplumları" DİN yoluyla uyuşturup,
Biat kültürünü kabullendirip,
Kendi seçtirdikleri DİKTATÖRLER eliyle devam ettiriyorlar...
*
BÖYLECE emperyalistler!
Fakirler kadar,
Doğayı da kendilerine mecbur kılıyorlar...
Suyun doldurduğu denizlerde,
Yatları yalıları...
Toprağın yeşil düzlüklerinde,
Malikaneleri villaları...
Göklerde,
Uçakları helikopterleri...
FAKİRLER Mİ?
Ekmek için...
Su için...
Şükredip,
Sabredip,
Bir an önce ölmeyi kutsal sayıp,
Cennet hayaliyle,
Yatıp kalkıyorlar...
*
Yazının BAŞLIĞINA dönecek olursak!
Emperyalist düzenin oluşmasında,
Devam etmesinde kim SUÇLU?
Fakirler mi?
Zenginler mi?
Her ikisine yetmemiş gibi,
Bilim düşmanı,
Cehalete de kapı aralayan DİNLER mi?
Dinli...
Dinsiz...
Artık herkes kendine bir pay çıkarır umarım...
Çünkü!
İçinde yaşadığımız Türkiye,
Tam da bu atmosferi dibine kadar yaşamakta!..