İstanbul’da…

Yine deprem,
Yine panik,
Yine gelecek korkusu!…

Hem de arka arkaya…

Ama
Yine proje yok,
Yine tedbir yok,
Yine çözüm yok…
 
Çünkü

Aklın,
Doğaya hükmetme aracı olan,
BİLİM yok…

Neden bilim yok?
Çünkü
Aklın,
Yolunu - yörüngesini değiştirdiler…

Aklı,
DOĞANIN YEŞİLİNDEN koparıp,
Emperyalist simge olan,
DOLARIN YEŞİLİNE bağladılar…

Kimler yaptı?

Bilime savaş açan,
Şeri düzenin temsilcileri,
Cemaatler…
Tarikatlar…
İç ve dış işbirlikçileri yaptı…

Kimlerin sayesinde yaptılar?

Sahte Müslümanlara,
Sahte ülkücülere,
Sahte vatanperverlere…
Sorgusuz,
Sualsiz koşan,
Cehaleti KURTULUŞ gören,
Kandırılmış yığınların,
Destekleriyle …

Sonra,
Bakın bakalım?
Deprem toplanma alanları kaldı mı?
Hayır!
Neden?
Çünkü
Tüm alanlar BETON kalıplarıyla kaplandı!...

Su kirlendi,
Toprak kirlendi,
Oksijen kirlendi…

Doğanın yeşili,
Betonları saran doların yeşiline dönüştürüldü…

*

İşte asıl kıyamet,
Bundan sonra kopacak!…

Çünkü
DOĞA ACIMASIZDIR,
Hem canlı hem de cansızdır …

Canı acırsa!
Doğal AFETLERİ art arda başına yıkar,
Kendisini tahrip edenlerin…

*
Yeni Türkiye’nin,
Yeni düzeni ve düzülenleri…

Aklı baştan,
Parayı cüzdandan,
Sevgiyi kalpten çaldılar…

Haaa!

Az kalsın unutuyordum,
Bu hırsızlar var ya bu hırsızlar!
Allah’ın cebinden peygamberi de çalmak üzereler,
Haberiniz ola…

Geçen gün ölen,
Papa Francis’i soldan…
İslam'ı ise
Sağdan selamlayanlardan hala korkmuyorsanız,
Hala hesap sormuyorsanız,
DOĞAL AFETLERİN en acımasızlarına hazır olun…

Sonuçta…

Doğa,
Kendi yeşilini geri alıp,
HESAP soracak,
Bunu da bilin istedim …

Bazen,
Depremlerle
Bazen sellerle
Bazen de şimşek çakmalarıyla…

Hele hele de,
Kitlesel hastalıklarla…

Yine çünkü

İnsan ölünce,
Doları da ölür…

Oysa doğa,
Ölümsüzdür…
Suyu var,
Toprağı var,
Havası var…
Dolayısıyla,
Kendini yenileme şansı var…

Ya insan?
Kaf dağı olsa,
Gireceği küçücük kefeni var…

*
Siz siz olun,
Doların yeşiline kanıp,
Doğanın yeşiline kıyanlardan olmayın…