Haydi RTÜK!

Haydi RTÜK’in başındaki daha bir cümleyi bile doğru dürüst yazmayı beceremeyen Ebubekir Efendi!

Haydi beni de kapatın!

Tele 1’i kapattınız ya!

Sırf, TİP Milletvekili Sera Kadıgil, bu televizyonda konuşurken “Diyanet bu haliyle siyasal İslamcı gereçtir!” dediği için 3 gün ekran karattınız ya!

Bu tarafsız kanalı temelli susturmak için ikinci adımı attınız ya!

Haydin; ben de aynısını söylüyorum: “Diyanet bu haliyle siyasal İslamcı gereçtir!”

KURUCUSUNA DÜŞMANLIK YAPAN ÖRGÜT
Diyanet İşleri Başkanlığı, Gazi Mustafa Kemal tarafından 1924 yılında kuruldu. Bu kuruluş, İslam dinini akla uygun biçimde yorumlayarak çağdaş dindar insanların yetiştirilmesine katkı verecekti.

Uzun yıllar kör topal yürüyen Diyanet, AKP iktidar olduktan sonra değiştirildi. AKP Lideri Erdoğan, bu kurumu, çağdaş ve laik cumhuriyetin karşısına oturttu. AKP’nin Diyanet’i, Diyanet’in kurucusu Mustafa Kemal’in düşmanı haline getirildi. FETÖ’cülerle içli dışlı birisi olan Ali Erbaş bu kurumun başına getirildi. O da Ayasofya’nın kürsüsünden Atatürk’e dolaylı yoldan lanet okudu. Yetmedi, Diyanet’in başındaki bu zat, kendisiyle aynı küfrün içine batan bir başka din sapkını Mustafa Demirkan’la törenlere katıldı. Bu devleti kuran kişiye, "zalim ve kafir" dediği için hakkında çok sayıda şikâyette bulunulan Mustafa Demirkan’ı Reis-ül Kurra (Hafızların Reisi) diye parlattı.

Yetmedi, bu Diyanet’in başkanı, “İstiklal Harbi’nde keşke Yunan galip gelseydi!” diyebilen, “Mustafa Kemal’i sevenler cenazeme gelmesin!” diye vasiyet eden Türk düşmanı Haçlı sevici birisini hastanede ziyaret etti; hürmette bulundu. Böylece safını belli etti.

Yetmedi; Müslümanların ortak mabedi olan camileri AKP iktidarının propaganda merkezi yaptı ve bu haliyle de temiz mabetleri Mescid-i Dırar konumuna indirdi. Toplumu dinden soğutan, gençleri başka dinsel arayışlara yönlendiren bu günkü Diyanet, siyasal İslamcı akımın bir aracı haline dönüştü.

Yetmedi; cumhuriyet, demokrasi ve devlet düşmanı olan tarikatları el altından destekleyerek onların mahallelere inmelerinin önünü açtı. Son olarak Diyarbakır’da IŞİD ve Hizbullah terör örgütünün yandaşları, cemaat örgütleriymiş havasında toplanıp anayasal düzene aykırı konuşmalar yaptılar.

Diyanet’in verdiği akla, çağa, insan haklarına aykırı ve kadın düşmanlığını parlatan fetvalara değinmiyorum bile…

Bu kurum, şu an Türkiye’de var olan devletin ve onun anayasasının başlangıcında yer alan “değiştirilemez maddeler”in karşısında yer alıyor.

Bu haliyle de suç işliyor.

Bunu da İhvan-ül Müslimin örgütünün Türkiye ayağında yer alan AKP’yi desteklemek için yapıyor. Bu haliyle de Ali Erbaş’ın Diyanet’i siyasal İslamcı bir araç haline gelmiştir. Arkasında da İslam dinini kendi siyasetine araç eden AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan bulunmaktadır.

AKP iktidardan gittiğinde hem İslamiyet, hem Diyanet İşleri Başkanlığı, Orta Çağ kafalı İhvancılardan kurtarılmış olacaktır.

Gerçek Müslümanları, bu Diyanet İşleri yöneticilerine karşı daha duyarlı olmaya çağırıyorum…Diy