Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen'in, CHP Genel Merkezi'nin talebiyle yeniden adaylığı ve ardından gelen 'yaş' tartışmalarını takip etmişsizdir...

Emektar bir belediye başkanına bu denli saldırı hali çok üzücü. Ki bu saldırılar AKP cephesinden değil, muhalif kanattan geliyor. At gözlüklerinin gerçekten alemi yok.

Gelin olaya birden fazla boyutuyla bakalım birlikte. Sayın Büyükerşen bugün 86 yaşında, hatta bildiğim kadarıyla bir ay sonra 87'sine basacak. Yaşı hayli geçkin olduğu aşikar. Hatta bana sorarsanız aynı görevde 5 dönem durmak da doğru değil.

Bir halkçı belediyecilik örneği olarak Eskişehir'e baktığımızda, birçok eksiğine rağmen, verili koşullar ve kentler arasında bir numaraya yazacağımız bir büyükşehir burası. Halkın sosyal imkanları, şehir planlaması, turizm planlaması, yerel markaların korunup büyütülmesi, halkın üç paraya dünya sanatıyla buluşturulması ve daha birçok konuda Eskişehir'in üstüne çıkabilecek bir büyükşehir Türkiye'de yok. Bu elbette, Büyükerşen'in başarısı. Ve elbette bir-iki dönemde bu kadar köklü bir değişim, kasabadan bir dünya kentine dönüşüm mümkün değil. Dolayısıyla Büyükerşen'in hala daha yapmak istedikleri var kenti için.

Burada "koltuk sevdası" yerine başka noktalara odaklanmak gerektiği kanaatindeyim. Mesela oy oranları. Büyükerşen bugüne kadar oyunu düzenli olarak artırarak geldi. Son oy oranı yüzde 53. Bu oy elbette Büyükerşen nezdinde CHP'nin halkçı belediyeciliğinin oyu. Ama işte Büyükerşen nezdinde!

Peki ya Büyükerşen giderse?

Normalde CHP ile AKP'nin oyları Eskişehir'de çok farklı değil. Yüzde 35 CHP'nin desek yüzde 30 da AKP'nin var. İyi Parti Eskişehir'de ittifakın da kaymağını yiyerek iyi oy topladı. Keza MHP de yüzde 8 bandında bir oya sahip. Burada Büyükerşen zorunluluğunu getiren, İyi Parti'nin 'özü başına' hamlesi. İyi Partisiz bir ortamda, her ne kadar CHP taban ittifakına da yönelse oy dağılımı AKP ile CHP arasında bıçak sırtı hale gelebiliyor. Bu riski siz alabilir misiniz, hele de yıllardır yönettiğiniz bir büyükşehiri kaybetmek pahasına?

Arkadaşlar, rakipler kazmasını kepçesini hazırlamış bekliyor, Büyükerşen inerse müteahhitler Eskişehir'e yıkım ordusu gibi girecek. Gökdeleni, yüksek katlı binaları, AVM'leri derken Eskişehir gibi bir kentin canına okuyacaklar. Biz de kalkmış, "adam çok yaşlı" diye Saray'ın ekmeğine yağ sürüyoruz! Yapmayın, bu kadar dar düşünemezsiniz.

Formül belliydi aslında. Büyükerşen yerine birini yetiştirecekti (ki yetiştirmiştir). Sonra o kişinin elinden tutup sokak sokak o kişinin seçilebilmesi için seçim çalışması yapacaktı. Yurttaşlar da yine Büyükerşen'i, onun işaret ettiği yeri seçecekti. Bakın bu eleştiri oldukça yapıcı. Bunu ifade etmenin hiçbir sakıncası yok. Bunu önermenin de.

Ama...

Hiç sorgulamadan, düşünmeden, CHP Eskişehir'de sanki ceket koysa kazanırmış gibi davranarak "Artık yeter", "kaç yaşına geldin, bırak şu koltuğu" diye yırtınmak, hem ayıptır, hem de büyük risk almaktır. Ayrıca, sanki Büyükerşen bıraksa da yerine başkası geçse, Büyükerşen Eskişehir için yine başkan olarak kalmaya devam edecek. Üstündeki saygı ve sevgiden hiçbir şey kaybetmeyecek.

Olan biteni koltuk sevdası olarak yorumlamak hiç politik bir tavır değil. Onun için biraz hassas hesaplara girelim de lafımızı ondan sonra söyleyelim.