1968 yılından sonra İngiltere’de, özellikle de Londra’da evsizlik sorunu gittikçe artmış, sonuçta başlarını sokacak yerleri olmayanlar, boş gördükleri başkalarının evlerine gizlice girip yerleşmeye, işgal etmeye başlamışlardır. İşte bu kişilere “squatter” adı takılmıştır.

1974’de Londra'da squatter sayısı 10 binin üzerine çıkmıştır.
Boş bir evi işgal edip önce polise, daha sonra mahkemeye karşı direnme hiç de kolay bir eylem değildir. İşte bu nedenle “squatter”lar Londra’da bir dizi dernekler, federasyonlar kurmuşlar, yani örgütlenmişler, bunun da ötesine geçip “Squatters El Kitabı” yayınlamışlardır. 
Sizler bu durumu olağanüstü, hatta gülünç görebilirsiniz. Oysa böyle bir oluşumun; sosyal adaletin, kişisel hak ve özgürlüklerin olduğu söylenen uygar İngiltere’de ortaya çıkmış olduğu göz önünde tutulursa, olayın sosyal yönden önemi çok daha iyi anlaşılacaktır sanırım. 
“Squatters Handbook”, yani “Ev İşgalcilerin El Kitabı” adlı kitapçıktan yapıp aşağıda verdiğim çeviriyi okuduğunuzda, konuyu daha iyi anlayacaksınız.

NİÇİN 'SQUAT' EDİYORUZ?

Başta Londra olmak üzere İngiltere’nin büyük şehirlerinin çok ciddi bir konut sorunu vardır. On binlerce kişi barınacak bir yer bulamamaktadır. Buna ek olarak da milyonlarca kişi çok kötü konutlarda yaşamaktadır.

Binlerce kişinin bir barınağı yok, olanlar da şöyle tehdit edilmektedir: ‘Dikkat edin, siz de konutunuzu kaybedebilirsiniz!’
İçimize korku salma, patronlar sisteminin izleri pasifize etmek amacıyla uyguladıkları yöntemlerden biridir. Onların istediği, bize verdikleri en berbat işleri yapıp kazandığımız parayla kira ödememizdir! Halkta yarattıkları algı şudur: Ekonomik sistemin bir sonucu olarak nasıl işsizler varsa, bu ekonomik sistemde evsizler de olacaktır! Kısacası, işsizler, çalışanlara, evsizler de konut sahiplerine örnek olacaktır!
Bizler bu sisteme karşı çıkıyoruz! Çalışma hakkımız olduğu gibi yaşama hakkımız da vardır! Yaşamak için de bir konuta, bir barınağa sahip olma hakkımız vardır!
1968-1970 sürecinde Londra’da evsizlerin, yani barınacak bir yeri olmayanların sayısı yüzde 77 oranında artmış, 13 bine ulaşmıştır. 1970 yılı Londra’sında bir evin ortalama fiyatı 11 bin Sterlin’dir. Böyle bir evi bankadan ‘mortgage’ yoluyla, yani eve ipotek koydurup bankaya borçlanma yoluyla alabilmek için kişinin haftalık net kazancının 40 Sterlin olması gerekir ki, haftada 10 Sterlin banka taksidini ödeyebilsin. Bu hesaba göre, işçi sınıfı işçilerinin büyük çoğunluğunun konut sahibi olma şansı yoktur!
Londra’da ve İngiltere’nin diğer büyük şehirlerinde her zaman binlerce boş ev öylece durup durur! Sistemin mantığına göre bu evlerin böyle boş durması gereklidir! Fakat sağduyu diyor ki, hayır, bu boş evler bir işe yaramalıdır. Squat etmek demek, yani sahibi olmdığımız boş bir evi gizlice işgal etmek demek, yaşama koşullarımızın sorumluluğunu kendi ellerimize almak ve yetkili makamlara, mülk sahiplerine, “Çok teşekkür ederiz, sağolun, fakat defolup gidin, biz kendi sorunlarımızı kendimiz çözeriz” demektir!

BOŞ EV NASIL BULUNUR?

“Ev İşgalcilerin El Kitabı”nın çevirisine devam edelim.
Squat edilecek bir konut bulmak için önce araştırma yapmak gereklidir. Bunun için en yakın bir kütüphaneye gidip şehir planını isteyiniz ve bu planda ‘modernize edilecek’ diye işaretlenmiş yerleri defterinize not ediniz. İşte bu gibi yerlerde çok sayıda boş ev bulunma ihtimali vardır.
İkinci bir yol da şudur: Belediye Planlama Şubesi’ne gidiniz. Ama önceden iyi bir yalan hazırlayınız; örneğin, yerini önceden belirlediğiniz bir bölgede ev satın almak üzere olduğunuzu ve o evin yıkılma ihtimali olup olmadığını öğrenmek istediğinizi söyleyip şehir planını isteyin ve istimlak edilecek bölgelerin adını çıkarınız. İstimlak edileceği kararlaştırılmış yerlerde birçok boş ev bulunacaktır.
Bu yolla da sonuca ulaşamazsanız, diğer squatter’larla tanışıp onlardan bilgi alınız.

EV NASIL İŞGAL EDİLİR?

Eylemin en heyecanlı aşaması burası! Her şeyden önce şunu hiç aklınızdan çıkarmayınız. Eğer boş bir evi işgal ederken herhangi bir zarar verirseniz, örneğin, pencereleri, kapıları, kilitleri kırarsanız suçlu duruma düşebilirsiniz. Uygulayacağınız yol, ya açık bir pencere bulup oradan eve girmek, ki boş evlerin çoğunda en az bir pencere yarı açıktır ya da kapı kilidini maymuncukla açmaktır. 

EV İŞGAL ETMEYE GİDERKEN YANINIZDA BULUNMASI GEREKEN ARAÇLAR

El feneri, mum (geceleyin ev işgal etmek daha iyidir), ampul, birkaç ağızlı çakı, kapı kilidi.
Evi işgal ettkten sonra suyu, elektriği ve gazı kontrol ediniz.

POLİS GELİRSE NE YAPILACAK?

Boş evi tam işgal etmişken birden polis gelirse, hiç çekinmeden “Ben squatter’ım, gece hırsızı değilim!” deyiniz. Hiçbir suç işlemediğinizi, dolayısıyla polisi ilgilendirecek bir durum olmadığını iddia ediniz. Konu, sizinle işgal ettiğiniz evin sahibi arasında bir konudur. Polisin bu durumu görünce çekip gitmesi gerekir. Fakat durumunuzu iyice sağlama bağlamak için yanınızda yatak, yorgan ve çarşaflarınızı da getirmiş olunuz ki, onları da polise göstererek, o eve yatmak üzere girmiş olduğunuzu ispat edebilesiniz. 
Bazı squatter’lar boş bir evi işgal etmeden önce en yakın polis karakoluna önceden haber verip yapacakları eylemi bildirmekte, polisin elinden yakalarını böyle kurtarmaktadırlar.

YASAL SORUMLULUK

Boş bir evi işgal ederken güç ve şiddet kullanmadığınız sürece yasaları çiğnemiş sayılmazsınız. Yasalara göre, boş bir eve pencereden girmek ya da kapıyı açıp girmek “güç kullanma, şiddet” sayılmıyor. Bu nedenle, boş bir evi işgal ederken kapı, pencere kırmamaya özen gösteriniz. Varsayalım, kırdınız! İşte o zaman, etraftan görünmemeye, yakalanmamaya çalışınız. Polis gelirse de niyetinizin hırsızlık olmadığını söyleyiniz. Sizi karakola götürmek isterse, önce neyle suçlandığınızı yüzünüze söylemesini, sonra tutuklamasını isteyiniz. İfade vermeyiniz. İfade imzalamayınız. Bu konuda yasalar çok karmaşıktır. Niyetiniz hırsızlık olmadığı sürece sizi boş bir eve girerken yakalamaları, suçlu olduğunuzu kanıtlamaya yeterli değildir!

İŞGALDEN SONRA YAPILACAKLAR

Evin işgali tamamlandıktan sonra en kısa zamanda komşularla tanışınız. 
Evi temizleyin, pencereleri yıkayıp perdeleri asınız. Gerekiyorsa evin ön yüzünü boyayın. En kısa zamanda gaz ve elektrik dairelerine gidip evin sahipleri gibi hesap açtırıp depozite yatırınız. Böylece sonradan elektrik ve gazı bedava kullanmış oldoğunuz iddia edilerek başınıza sorun çıkarılmaz.

***
İşgalcinin El Kitabı’ nın geri kalan bölümlerinde; “Mahkemeye Verildiğinizde Yapacaklarınız”, “Evden Atılma Kararına Karşı Savaşım” başlıkları altında ayrıntılı bilgi verilmekte ve Londra’daki Squatter’ların adresleri, telefon numaraları iletilmektedir.