Bu Yunanlılar insan değil…

Hatta, bunlar Yunan da değil…

‘Akademi’ denen yüksek bir öğretim kurumunu dünya ile tanıştıran Yunanlı filozof Platon’dur, ama gel gör ki; torunları eğitimsiz…

‘Sayıların babası’ olarak tanınan matematikçi Pisagor Yunanlıların dedesidir, ama gel gör ki torunları saymayı bilmiyor…

Aristotales, mantık üzerine yazmış çizmiştir, ama gel gör ki bugün Yunanistan sınırlarını koruyanlar beyinlerini başlarında taşımıyor…

Niye mi;

Neredeyse 3 bin yıl önce yaşamış bu insanlardan Platon üniversite gibi bir kurum oluşturduğu halde, Yunanistan bugün asırlar öncesine göre ‘kara cahilleri’ güvenlik gücü diye işe aldığı için sınıra dayanan onbinlerce Suriyeliyi insan yerine koymuyor. Pisagor’u bile okumamışlar. Aksi olsaydı, bizde milyonlarca var. N’olmuş sanki bi kaç bini size girse…

Yok…

Niye; saymayı bilmiyor…

Aristotales’i de tanımıyorlar.

En azından mantıklı düşünür, nerede doğarsa doğsun insanların dünyanın her yerinde yaşama hakkı bulunduğunu kabul ederler…

Bir de Protagoras var…

Dur hele;

Şimdi, bundan önce adı anılanlar milattan bilmem kaç yıl önce yaşamışlar. Bütün dünyaya akıl ve ders vermiş akıllı insanlar ama, bi Yunanlıların bugün yaşayanlarını adam edememişler. Neyse;

Protagoras dedik ya, bak şimdi. Bu Protagoras var ya… Yani vardı ya; Atina’dan kaçmak zorunda kalmış ve denizde boğularak ölmüş. Gördün mü takdir-i ilahiyi… Her tarafı her türden tanrı ile dolu eski Yunanistan’da dinsizlik yapan bugünkülerin dedesi Protagoras denizde boğuluyor, torunları Suriyelileri boğulmaları için denizde tutuyor. Olacak iş mi şimdi!..

Hepsi bi yana; Antik Yunan’da bir de Thrasymakhos vardı ki, sen bilmezsin. İyi adamdı ve her ne kadar M.Ö. 399 yılında ölmüş olsa da bana göre tam da bugünün Türkiye’sine uyacak bir yönetici özelliği taşıyordu. Niye mi;

Çünkü haklar ve adalet üzerine görüşleri bugüne kadar ulaşan Thrasymakhos diyor ki;

‘Hak en güçlü olana hizmet edendir. Hak güçtür.’

Al sana bi kaya…

Şimdi bütün dünyayı Yunanistan’a karşı bir bütünlük göstersinler diye alarma geçirmeye çalışıyoruz.

Neymiş;

Suriyeliler de insanmış!

Doğrudur, onlar da insandır. Kullanacaklarımızı aldık, askerimizin arasına kattık ve Suriye rejimine karşı savaşsınlar diye güneye gönderdik. Gerisi ayak takımı görüldü ki, saldık çayıra…

Yunanlıları salak mı sandık ne, ‘alın bunları’ diyerek Avrupa ülkelerine geçmelerini istedik.

Yüzbinlercesini hem de…

Bize gelenlerin hangisinin dinci, hangisinin bilimci olduğunu düşünmeden getirdik, yaşananlara bi bakarsan bulundukları birçok yerde vatandaşın başına bela ettik…

Yunanlı salak ya;

Bunları kırmızı halıyla karşılayacak…

Biz, milyonların arasına sızmış binlerce zebaniyi ülkemize sokmuş olabiliriz ama, aynı tutumu Yunanistan’dan bekleme lüksüne sahip olamayız. Hem Yunanistan, hem de Avrupa’nın diğer ülkeleri Türkiye’de Suriyelilerin açtığı sorunları bir tık mesafeden izledi. Kaos ortamının kendi ülkelerine taşınmasına ‘olur’ vermiyorlarsa eğer, halklarının huzurunu düşündüğündendir.

Huzuru, yöneticiler sağlar!