Seçime ramak kala...
İster zamanında,
İster erken,
İsterse baskın seçim olsun...
SANCI büyük...
Hemde çok büyük...
İkiye bölünmüş Türk toplumunda,
ÜÇ bombalı saat asılı duvarda...
Dışarıda,
- Kavga ve yalnızlık...
İçeride,
- Ekonomik savaş...
- Gelecek kaygısı...
En kötüsü de,
Şeytansı düşünüp,
Tüm suçları "Allah’a" havale etmek...
İktidar,
Muhalefet "seçimi" kazanırsa,
DİN elden gider diyor...
Oysa !
Dinin bir yere gittiği yok...
DİN,
Elde değil...
DİN soyut.
DİN vicdanlarda “ahlak" bağlantılı...
ASIL GİDEN...?
Ülkenin,
Yüz yıllık birikimleri...
Yüz yıllık GELECEĞİ...
***
Bırakın DİNİ...
Fakirliği “fazilet" yapan...
Yaşam biçimini,
Ahlaksızlık üzerine kuran,
Düzene, sisteme isyan edin...?
Bakın dünyaya ?
Dört çeşit “baskın DİN" var...
Hristiyanlık,
İslamiyet,
Yahudilik,
Budizm...
AMA,
Hepsine karşı,
AHLAK tek başına...
Ahlak,
Yoksa !
DİN elden değil,
Nereden giderse gitsin ne olur ki ?...
Ne,
Düzelir ki?
Sadece,
Dine mahkum edilmiş düzülenlerin yaşamını,
Düzenlerin yaşamı,
Sürüklemeye devam ettirir...