"Kimseden bir fayda ummam

ben, dilenmem kol kanat .
Kendi boşluk kendi gökkubbemde kendi gezginim.
Bir eğik baş bir boyunduruktan ağırdır boynuma;
Fikri hür, irfanı hür, vicdanı hür bir şaiirim ben" diye tanımlıyor kendini şiirinde Tevfik Fikret...

Aydınlanma geleneğinin ülkemizdeki öncülerinden şair Tevfik Fikret, "Bir uğursuz devir, yine çiğnendi yeminler, çiğnendi yazık milletin yüce umudu!
Kanun diye topraklara sürüldü alınlar; kanun diye, kanun diye kanun tepelendi..." diye feryat figan eyledi şiirinde...

Ölümünün 109'uncu yıldönümünde bu dizeleriyle andık şairimizi...
Hareketli, bir o kadar sıcak, bir o kadar da sıra dışı bir hafta geçirdik. Öyle olunca da Tevfik Fikret geldi aklımıza. "Kanun diye, kanun diye kanun tepelendi " dizeleri haftaya adeta damga vurdu...
Kod Adı Bahtiyar şiirinde, Yusuf Hayaloğlu Bahtiyar'ı anlatırken "Diyarbakırlıymış, kod Adı Bahtiyar. 
Suçu saz çalmakmış, öğrendiğim kadar" diyor ya...
"Avukatmış, kod adı yok, adı Can Atalay'mış...
Suçu Soma faciası, Ermenek maden kazası, Adana öğrenci yurdu yangını, Çorlu tren kazası gibi birçok toplumsal dava ile gazeteci ve yazarların davalarında avukatlık yapmış,, Gezi Parkı'na AVM yapılmasına karşı kurulmuş Taksim Dayanışması'nın avukatlığını yürütmüş" diye devam ediyor, Bahtiyar'ın Can Atalay versiyonu...
Türkiye İşçi Partisi'nden Hatay milletvekili seçilen ve halen cezaevinde tutuklu bulunan Atalay'ın durumu tam da bu...
İşte geçen haftanın en ses getiren olayı, TBMM genel kurulunda, AYM kararına rağmen halen cezaevinde bulunan Gezi hükümlüsü Can Atalay'ın durumunun görüşülmesi sırasında yaşandı...
Eskinin futbolcusu, şimdinin AKP milletvekili Alpay Özalan sayesinde yaşandı o çok  ses getiren olay...
TİP milletvekili Ahmet Şık, kürsüde konuşurken ve kürsü dokunulmazlığı varken eski topçunun yumruklu gazabına uğradı...
Futbolculuğunda yapamadıklarını mecliste sergileyen Alpay için eski takım arkadaşı  Feyyaz Uçar ve sanatçı İlyas Salman'ın söyledikleri bir hayli ilginç...
Ne diyor Alpay'ın eski takım arkadaşı ve ev sahibi Feyyaz Uçar; "Alpay'ı ben evime aldım, tesiste kalıyordu. Evimin kirasını bile ödemiyordu. Benden elektriği ödeyeceğim diye para alıyordu, onu da ödemiyordu.H er gün kapıya biri geliyordu, 'Alpay bizden bunu aldı parasını ödemedi' diye. İyi sponsorluk yaptım Alpay'a..."
Feyyaz'ın anlattıkları bunlar da İlyas Salman'ın Alpay'ın öfkesine tespiti çok ama çok çarpıcı...
Şöyle diyor koca çınar "Alpay bak ne diyeceğim? 72 yaşındayım, 1.68 boyundayım, sağ kalça protez ve gole gidiyor olayım, sen beni bile düşüremezdin. Hep de bunu bilmenin öfkesi, değil mi?"...
Buna fena giydirme denir!..
Yaz mevsiminde ülkenin en büyük sorunu yine hortladı...
Türkiye'nin dört bir yanından gelen orman yangını haberleri içimizi sızlatırken, Atatürk, cumhuriyet ve İzmir düşmanları sosyal medyada çirkin yüzlerini bir kez daha gösterdi...
Sokak hayvanlarına yapılan kötü muamele ve kıyım da her geçen gün dozunu artırırken, şiddet uygulayanların 
hayvanlara, hayvan severlerin şiddet yanlılarına nefreti gün be gün artmaya başladı...
Haftanın olayları saymakla bitmiyor...
Eyüpspor taraftarı, takıma yardım etmiyor diye Eyüp Belediyesi'ni taşladı, nefret dizboyu...
Beykoz Belediyesi'nin düzenlediği '19 Ağustos Dünya Beykozlular Günü' gergin anlara sahne oldu...
Kutlama öncesi, bazı grupların sanatçı Suavi'yi terörist ilan etmesi ile sevimsizleşen ortam, konser esnasında protesto gösterisine sahne oldu...
"Beykoz'da terörist istemiyoruz" sloganları arasında konserine devam eden Suavi, sonrasında yaptığı açıklamada "Dünya Beykozlular Günü'nde çok keyifli bir sahne, eğlenceli bir gece yaşadık. Katkı verenlere, benimle birlikte söyleyenlere ve ev sahipliği yapan Alaattin Köseler başkana ve ekibine içten teşekkürler. Gayrısı teferruat" derken bir anlamda Beykoz ve Beykozluların sesi oldu...
O Suavi ki 6 Şubat depremleri sonrası adeta Hatay'a konuşlanmış, yaraların sarılması adına canla başla çalışmıştı...
Bu tür yıkıcı, bölücü, ötekileştirici eylem ve söylemler bir Afrika kabilesindeki şu sözü anımsattı...
"Köyü tarafından sevilmeyen çocuk, sonunda o sevgi sıcaklığını hissetmek için köyünü yakar"...
Özetle, dünyayı yakanlar, nefret kusanlar, zehirli dil kullananlar, kötülükten beslenenler, zamanında ihtiyacı olan sevgiyi alamayan çocuklardır. Başka bir şey değil...
Sıcak geçen, yangınlarla dolu bir ortamı da İnönü'de Beşiktaş yaşattı...
Yaptığı nokta transferlerle muhteşem takım olan Boğaz'ın Efendisi, İstanbul'un sahibi lakaplı Beşiktaş, rakibi Antalyaspor'dan liglerin en erken golünü yemesine rağmen sonrasında adeta şov yaptı...
Her geçen hafta daha görkemli bir Beşiktaş ile buluşmak üzere...
Hoş kalın, dost kalın...