Görüşmelerde, Dışişleri Bakanlığı’nın yanı sıra Avrupa Birliği (AB) Başkanlığı ve Türk Akreditasyon Kurumu’nun bütçe ve Sayıştay raporları değerlendirildi.
Berdan Öztürk, AK Parti Grup Başkanvekili Özlem Zengin’in geçtiğimiz hafta Azerbaycan petrolünün Bakü-Ceyhan Boru Hattı üzerinden taşınmasından Türkiye’nin varil başına 1,27 dolar kazandığına yönelik açıklamasına atıfta bulundu. Öztürk, “Bu petrolün İsrail’e gitmediğini iddia etseniz de gerçeklerin öyle olmadığını sadece biz değil, sizin seçmeniniz de biliyor. Bir yandan Filistin için gözyaşı döküp diğer yandan savaşın finansmanından gelir elde etmek etik bir duruş değildir” dedi.
“Kürt Meselesine Yaklaşımınız Türkiye’ye Ağır Maliyetler Yüklüyor”
DEM Parti’nin Filistin sorununa bakışının diğer siyasi partilerden farklı olduğunu vurgulayan Öztürk, şu ifadeleri kullandı:
“Ne Hamas’ı İsrail’in karşısına koyuyoruz ne de İsrail’i Hamas’ın karşısına. Biz, Filistin halkının özgür ve eşit bir şekilde yaşayabileceği koşulların oluşturulmasını savunuyoruz. Ancak iktidarın yaklaşımı sadece Filistin değil, Kürt meselesinde de çözümden uzak bir tabloyu ortaya koyuyor. Bu yaklaşım, Türkiye halklarına hem siyasi hem ekonomik ağır maliyetler yüklüyor.”
AİHM’in “umut hakkı” kararına da değinen Öztürk, “AİHM, umut hakkının ihlal edilmesini bir işkence türü olarak tanımlamıştır. Bu karar, Sayın Abdullah Öcalan’a yönelik emsal bir karar niteliği taşımaktadır. Ancak bu kararların uygulanmaması hukukun üstünlüğü ilkesinin ayaklar altına alınması anlamına geliyor” dedi.
“Kayyım Atamaları Ne İçeride Ne Dışarıda Meşru Görülüyor”
Son seçimlerin ardından DEM Parti ve CHP belediyelerine yapılan kayyım atamalarını eleştiren Öztürk, bu adımların içeride ve dışarıda kabul görmediğini söyledi. Avrupa Birliği ve Avrupa Konseyi raporlarına atıfta bulunarak, “Bu uygulamalar ne içeride halkı ne de uluslararası kamuoyunu ikna edebilir” ifadelerini kullandı.
“Bakü-Ceyhan Anlaşmasını Askıya Almanın Önünde Engel Yok”
Azerbaycan petrolünden Türkiye’nin kazanç sağladığı anlaşmaya da değinen Öztürk, “Bu anlaşmanın AKP öncesi imzalandığını söyleyerek sorumluluktan kaçıyorsunuz. Anlaşmayı askıya almak ya da iptal etmek sizin elinizde. Elinizi tutan kim?” diye konuştu.