Bitlis'in Adilcevaz ilçesinde köpek ısırması sonucu kuduz olduğu belirtilen 11 yaşındaki Mustafa Erçetin'in yaşamını yitirmesi ile sokak köpeklerine karşı yürütülen kampanyalar belirli çevreler tarafından tekrardan yüksetildi.

Hayvan Özgürlüğü aktivisti Zülal Kalkandelen Cumhuriyet gazetesinde yayımlanan bugünki yazısında 'sokak köpeklerini ölüm kamplarına' mahkum edileceği yürütmeye dikkat çekerek Türkiye Barolar Birliği ve  ilgili demokratik kitle örgütlerini gerekeni yapmak konusunda göreve çağırdı.

Zülal Kalkandelen'in yazısının ilgili kısmı şöyle:

"Cumhurbaşkanının 23 Aralık 2021’de “Sokakta hayvan olmaz” demesi gibi, 17 Kasım 2022’deki beyanatı da yürürlükteki Hayvanları Koruma Yasası’na aykırıdır!

5199 sayılı yasanın 6. maddesinde belediyelerin sorumlulukları tanımlanırken sokak hayvanlarının aşılatılması, kısırlaştırılması ve bulundukları yere bırakılmaları esastır. Oysa Erdoğan’ın talimatından sonra belediyeler, sokak köpeklerini yok etme operasyonu başlattı. 

1389 belediyeden yaklaşık 1200’ünde barınak yok. Çünkü yasaya göre, barınaklar, bakıma muhtaç, engelli ya da rehabilitasyona ihtiyaç duyan hayvanlar için. Bu durumda onca hayvan nereye konulacak? Cumhurbaşkanı Başdanışmanı İlnur Çevik ile görüşüp “yaşam alanı” talep eden sözde “hayvan hakları” derneklerinin temsilcileri de yasanın ihlal edilmesine aracı olmuştur. 

18 yıldır yasada belirtilen yükümlülüklerini yerine getirmeyen belediyeler yüzünden hayvan popülasyonunun artmasının suçlusu hayvanlar değildir! Belediyelere cezai yaptırım getirmeyen iktidar partisi, suçlu olarak köpekleri hedef göstermeye devam ediyor. 

Aylardır Havrita, Başıboş Köpek Platformu, Güvenli Sokaklar Derneği gibi oluşumlar, köpekler için “mekruh” diyen tarikatlar, yandaş medya ve sosyal medyadaki troll ordusu ile korkunç bir kampanya yürütülüyor. 

Öyle ki bu oluşumlar, Twitter’da açılan sohbet odalarında, kendileri ön planda olsalar da iktidar desteği ile sokak köpeklerine karşı kampanyayı yürüttüklerini itiraf ettiler. 

Son olarak bir odada konuşan Dr. Ahmet Toprak adlı kişi, İletişim Başkanlığı’nın bu konuya el attığını, Dezenformasyonla Mücadele Merkezi’nin sokak köpekleri konusunda çalışma yürüttüğünü, ekim ayının ilk haftasında kuduz konusunun gündeme getirildiğini ve sokak köpeklerinin toplatılması için bu konuları işlemeye devam etmeleri yönünde söz aldıklarını söylüyor.

***

İnsanların ve iktidarın hatalarından kaynaklanan sorunları, köpeklere yükleyip, yasayı ihlal ederek yapılan toplamalar hukuk dışıdır. 

Daha geçen hafta Ümraniye Belediyesi’nin barınağına ait dehşet verici videolar ortaya çıktı. Sokak köpeklerini ölüm kamplarına tıkmak, sorunları çözmeyeceği gibi, toplu katliamlara giden süreci hızlandıracaktır. 

Çözüm bu değildir. Yasayı uygulamak, hem insanların hem de hayvanların hayatını korumak için gereken önlemleri almak, iktidarın görevidir. 

Bu yasadışı operasyona karşı, hayvan hakları savunucularının anayasal haklarını kullanarak Ankara ve İstanbul’da yapmayı düşündüğü eylemlere valilikler tarafından müdahale edileceği bildirildi. 

Türkiye Barolar Birliği’ni, ilgili demokratik kitle örgütlerini gerekeni yapmak konusunda göreve davet ediyorum."G