CHP Gaziantep Milletvekili Hasan Öztürkmen, Milli Eğitim Bakanlığı’nın ‘eğitimde işbirliği protokolü’ imzaladığı Peygamber Sevdalıları Vakfı’nı masaya yatırdı. Vakfın yöneticilerinin eski Hizbullahçılardan oluşmasına dikkat çeken Öztürkmen, “Eğer Türk yargısı varsa ve hâlâ yaşıyorsa, MEB’in Atatürk ve Cumhuriyet düşmanı cemaatlerle yaptığı tüm protokol ve anlaşmalar iptal edilmeli, Bakan Tekin ve göz yuman yetkililer gerekli cezayı almalıdır!” dedi.

Öztürkmen’in açıklamasının tamamı şöyle:

“Milli Eğitim Bakanlığı, tarikat ve cemaat uzantılı vakıf ve derneklerle işbirliğini artırarak sürdürüyor.

Son olarak, Peygamber Sevdalıları Vakfı ile yapılan eğitimde işbirliği protokolü kapsamında okul öğrencileri için “Siyer Yarışması” düzenleneceği öğrenildi. Söz konusu vakıf, domuz bağı cinayetleri, işkence bodrumları ve Gaffar Okkan’ın suikastıyla hatırlanan Hizbullah örgütüne bağlı bir oluşum.

Vakıf, bu protokolle ilkokul 4. sınıf ile 12. sınıf arası tüm okullardaki 10-18 yaşlarındaki 10 milyon öğrenciye, MEB’in onayıyla erişecek. Aslında bu yeni bir işbirliği değil. MEB söz konusu vakıflar yaklaşık 7 yıldır “yarışma” adı altında bu faaliyeti düzenliyor.

Cumhurbaşkanlığına bağlı Dezenformasyonla Mücadele Merkezi (DMM) bu haberi yalanlamak isterken adeta doğruladı. DMM’den yapılan açıklamada “Milli Eğitim Bakanlığı, bir vakıf ile bir yıllığına, ‘ders saati dışında veli iznine bağlı ve gönüllülük esasına göre isteyen okullarda yarışma düzenleme’ye ilişkin protokol imzalamıştır” denildi.

O VAKFI KİMLER YÖNETİYOR?

Söz konusu işbirliği haliyle kamuoyunda tepkiye neden oldu. Ancak, MEB’in kendi eliyle okullara soktuğu Peygamber Sevdalıları Vakfı’nı kimlerin yönettiğine bakan olmadı. Biz inceldik ve asıl vahim durum burada ortaya çıktı.

MEDRESELERİN BAŞI

Peygamber Sevdalıları Vakfı Başkanı Mehmet Beşir Şimşek… Şimşek, Hizbullah örgütünün yasadışı medrese faaliyetlerini yürüten Âlimler ve Medreseler Birliği’nin eski genel başkan yardımcısı. Kendisi de bu yasadışı “medrese”lerde “müderrislik” yapıyor.

HİZBULLAH OPERASYONUNDA TUTUKLANDI

Peygamber Sevdalıları Derneği Başkan Yardımcılarından biri Ekrem Gülşen. Gülşen, 2011 yılında düzenlenen Hizbullah operasyonunda gözaltına alınıp tutuklandı. Gülşen o dönem, Hizbullah uzantılı Mustazaflar Derneği’nin genel sekreteriydi. Gülşen, Diyarbakır Emniyet Müdürü Gaffar Okkan’ı şehit eden ve çok sayıda kanlı cinayete karışan Hizbullah militanlarıyla bağlantılı olmakla suçlanmıştı.

‘KARMA EĞİTİM KALDIRILSIN, ANAYASANIN İLK ÜÇ MADDESİ DEĞİŞSİN’

Peygamber Sevdalıları Derneği’nin bir başka yöneticisi Kenan Çaplık. Hizbullah’ın yayın organlarından Doğru Haber yazarlarından olan Çaplık, laik ve karma eğitim sistemine açıktan düşmanlık yapmaktan çekinmiyor. Çaplık, 9 Eylül 2023 tarihli “Karma eğitim dokunulmazlığı ya da sarhoş laikçiler” başlıklı yazısında, “28 Şubat karanlık zihniyetinin bir dayatması olan bu karma eğitim, Müslüman halkımıza zorla dayatılan bir ‘deli gömleği’ saçmalığıdır… Sarhoş laikçilerin bu memlekete faydaları ne ise aslında karma eğitimin de faydası bu kadardır” diyor. Başka bir yazısında da “Cumhuriyetin kuruluşundan itibaren, Cuma günü dolayısıyla Müslüman halka özel bir zulüm uygulanmaktadır” diyerek Cumhuriyeti hedef alıyor.

Çaplık, yeni anayasa konusundaki bir yazısında da açıktan Anayasanın ilk üç maddesinin kaldırılmasını şöyle öneriyor: “Kırmızı çizgilerinizi, teklif dahi edilmezlerinizi ve diğer bütün ideolojik saçmalıklarınızı bir kenara bırakın; Müslüman halkın hassasiyetlerini önceleyen ve hukukun üstünlüğünün tek kıstas olduğu bir anayasa hemen hazırlanmalıdır.”

Üstelik Çaplık, Batman Kültür İlkokulu’nda sınıf öğretmeni! Anlaşılan Devlet Memurları Kanunu Çaplık’a işlemiyor.

HÜDA PAR’IN LİSTESİNDE

Peygamber Sevdalıları Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi Yakup Kaya. Kaya aynı zamanda Hizbullah’ın yasal partisi Hüda Par’ın Genel İdare Kurulu Üyesi.

MEB’in milyonlarca öğrenciyle buluşmasını sağladığı bu vakıf, 2024-2025 Eğitim ve Öğretim Yılı Mesajı’nda da açıkça laik ve karma eğitimi hedef alıyor.

‘KIZ-ERKEK AYRI OKUSUN’

Vakıf mesajında şu ifadeleri kullanıyor:

“Eğitim sistemimizin en büyük sorunlarından biri de karma eğitimdir. Yetkililerin velilerimizi karma eğitime mecbur etmemesi gerekir. Karma eğitimi tercih etmeyen velilere yönelik ortamlar oluşturmak idarecilerin vazifesidir. Çocuğunu karma eğitime göndermek istemeyen bir velinin bu insani talebi haklı olarak değer görmeli, aileler ötelenmemelidir.”

YUSUF TEKİN DE ORTAK!

Bu kafadaki bir sözde vakıfla işbirliği yapan Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin de Cumhuriyet eğitimine açılan savaşın ortağıdır. Anayasanın ilkeleri bizzat Bakan Tekin eliyle çiğnenmektedir. Eğer Türk yargısı varsa ve hâlâ yaşıyorsa, MEB’in Atatürk ve Cumhuriyet düşmanı cemaatlerle yaptığı tüm protokol ve anlaşmalar iptal edilmeli, Bakan Tekin ve göz yuman yetkililer gerekli cezayı almalıdır!”