Okuldan uzaklaştırılan lise öğrencisinin okul müdürü İbrahim Oktugan’ı vurarak öldürmesiyle öğrencilerin çeşitli nedenlerle öğretmenlerine uyguladığı şiddet ve saldırılar yeniden gündemde.

Çocuk ve ergen psikiyatrisi uzmanı Prof. Dr. Seher Akbaş, öğrencilerin şiddete yönelme nedenlerinden birinin internet ortamında oynadıkları ‘şiddet içerikli oyunlar’ olduğunu belirtti. Akbaş, “Öyle bir etkiliyor ki çocuklar şiddet uyguladıkları kişilerin ne kadar üzüntü yaşadığını, acı çektiğini, şiddete maruz kalmakla ilgili yaşadıkları güçlükleri hiç düşünmeden şiddet uygulamaya devam ediyor olabiliyorlar. Şiddet içerikli gündeme maruz kalarak bunun uygulayıcıları haline gelmiş gençlerle karşı karşıyayız. Sadece okuldaki disiplin kurallarının uygulanması o çocuklara yeterli gelmiyor. Psikiyatrik destek almalarının son derece önemli” diye konuştu.

Okullarda öğrenciler tarafından çeşitli nedenlerle öğretmenlere yönelik uygulanan şiddet, İstanbul’da okuldan uzaklaştırılan lise öğrencisinin okul müdürü İbrahim Oktugan’ı silahlı vurarak öldürmesiyle yeniden gündeme geldi. Öğretmenler, artan şiddet olayları ve son yaşanan olay nedeniyle tepkilerini dile getirirdi, iş bıraktı.

Çocuk ve ergen psikiyatrisi uzmanı Prof. Dr. Seher Akbaş, şiddetin artmasında internet ortamında oynanan şiddet içerikli oyunların etkili olduğunu söyledi. Ailelerin çocuklarına yeterli zaman ayıramamasının da önemli faktörlerden biri olduğunu dile getiren Prof. Dr. Akbaş, okullarda verilen disiplin cezalarıyla sorunun çözülemeyeceğini, şiddet eğitimindeki gençlerin psikiyatrik destek alması gerektiğini de vurguladı.

ŞİDDET İÇERİKLİ OYUNLARLA DUYGULAR KÖRELMİŞ DURUMDA

Prof. Dr. Akbaş şunları söyledi:

“Eğitimde şiddet 15-20 yıldır bizim gündemimizde. 15-20, yılda ne değişti derseniz, internet kullanımı değişti. İnternet içerisinde şiddet içerikli oyunlar oynayan çocuklar çok fazla arttı.
Aynı zamanda evde ebeveynlerin kontrolü eskisi gibi değil. Çocuklar ekranın başında akşama kadar şiddet içerikli oyunlar oynuyor. Şiddet uyguladığınız zaman karşınızdaki insanın ne yaşadığını, nasıl zorluk yaşadığıyla ilgili duygular, bu şiddet içerikli oyunlar nedeniyle körelmiş durumda.

PSİKİYATRİK DESTEK ALMALARI ÖNEMLİ

Lise dönemindeki ergenler; şiddet içerikli gündeme maruz kalarak bunun uygulayıcıları haline gelmiş gençlerle karşı karşıyayız. Bu çocukların hem destek almalarını son derece önemsiyorum. Sadece okuldaki disiplin kurallarının uygulanması o çocuklara yeterli gelmiyor. Psikiyatrik destek almaları son derece önemli.

Hem şiddet gören hem de şiddete uğrayan çocukların ruhsal olarak etkilendiğini biliyoruz ama aynı zamanda bu çocukların eğitim hayatları da etkileniyor. Şiddet mağduru olan çocuklar okula gitmek istemiyor, ruhsal olarak kendileri çaresiz hissediyorlar. Eğitim hayatını bırakan çocuklarla karşı karşıyayız. Bu olağanüstü bir durum. Evde tek başına kalan çocuğun ruhsal ve sosyal olarak daha da etkilenebileceğini biliyoruz. Aynı zamanda bu çocukların şiddet eğilimi açısından da daha riskli bir grubu oluşturacaklarını biliyoruz. Hızlı ve dikkatli girişimlerde bulunmak çok önemli.

 Öğretmenlerin öğrencilere sert, katı şiddet diyebileceğimiz sözel veya fiziksel şiddetleri görebildiğimiz gibi öğrencilerin de öğretmenlere karşı aynı tutum içerisinde olduğunu görüyoruz. Şiddetin sıklığı giderek artıyor. Hem uygulayan hem de uygulanan kişiler açısından bunun çeşitli nedenleri olabiliyor. Şiddet uygulayan çocukların daha dürtüsel, tepkisel olduğunu, akademik becerilerde biraz daha zorlanan çocuklar olduğunu, okulda bu anlamda kabul görmeyen, dışlanan çocuklar olduğu için tepkilerini bu şekilde ifade eden çocuklar olduğunu biliyoruz. Şiddet uygulayan çocukların bazen aile içerisinde de şiddete maruz kalan çocuklar olduğunu biliyoruz.

Okulda problem çıkaran çocuklarla ilgili gerekli düzenlemelerin yapılmıyor olması, destek ya da danışmanlık hizmetinin verilmiyor olması; öğretmen, öğrenci ve okul yönetimi arasında da çeşitli problemler şeklinde karşımıza çıkıyor. Şiddete maruz kalan çocukların tespiti çok önemli. Sürekli şiddete maruz kalan çocuklar, yardım aramayı o şiddetin verdiği çaresizlik nedeniyle becermekte zorluk çekiyor. Bu çocuklar okullarında uğradıkları zorbalığı annelerine ya da babalarına okulda uğradıkları zorbalığı ya da şiddeti söyleyemeyen çocuklar. Öğretmenlerinden yardım isteyemeyen çocuklar. Bir yandan da biz biliyor ki zorbalığa ya da şiddete uğrayan çocuklar bir süre sonra bunun uygulayıcısı oluyorlar. Zorbalığa uğrayan ve şiddet kurbanı olan çocukların hızlı tespit edilmesi hem okul yönetimi hem de aile tarafından desteklenmesini çok önemsiyorum.”

“REHBERLİK SERVİSİNİN İYİ ÇALIŞMASI GEREKİYOR”

Okullarda yaşanan akran zorbalığına da değinen Prof. Dr. Akbaş, kimi zaman okul yönetimleri tarafından bu durumun “kulak arkası” edildiğini, “çocuklar arasında kavga olur, birbirlerine vurabilirler, biz konuştuk” denilerek dikkate alınmadığını belirtti. Prof. Dr. Akbaş, “Bunları takip etmek ve okul yönetiminin disiplin kurallarında ne yazıyorsa uygulamaları gerekiyor. Hem şiddete maruz kalan hem de şiddeti uygulayan çocukların aileleriyle mutlaka bilgilendirmeleri ve iş birliği içinde çalışmaları gerekiyor. Öğretmenler bazen mağdur olan hem de şiddet gösteren çocukla ilgili nasıl bir yol izleyeceklerini bilmezler. Bu yüzden rehberlik servisin iyi çalışması gerekiyor. Bazen hem rehberlik servisindeki öğretmenlerin hem de diğer öğretmenlerin okul yönetimiyle birlikte eğitim seminerleri, toplantılarla bu konuya yönelik eğitim almalarını önemsiyorum.”