Koronavirüsün yol açtığı salgın insanlığın bugün için, ki 1 yıldan bu yana bir numaralı gündemi. Bilim dünyasının, siyaset arenasının, eğitim toplumunun, ev kadınının, çocukların velhasıl her bir bireyin akşam yatarken sabah kalkarken aklından çıkmayan bir konu. Ve bugün insanlığı Covid-19 salgınından kurtaracağı gözüyle bakılan araştırmaların birinin başında da Uğur Şahin ve eşi Özlem Türeci var, bu isimleri de neredeyse herkes ezberledi.

İskenderun Belediye Başkanı Fatih Tosyalı, Uğur Şahin’in doğduğu ilçenin bugünkü belediye başkanı. Tosyalı, Uğur Şahin ile gurur duyduklarını belirtirken, bu bilim insanının doğduğu Kurtuluş Mahallesi’ndeki 71. Sokak adını, ‘Uğur Şahin’ olarak değiştireceklerini açıkladı. Ocak 2021 meclisinde bunu karar altına alacaklarını söyledi.

Öte yandan, annesini Covid-19 salgını nedeniyle kaybeden Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş da bir hemşerisi olan Uğru Şahin ile haklı olarak gurur duyuyor. Uğur Şahin ile irtibata geçtiklerini belirten Başkan Savaş, “Dünyaya umut aşılayan bu bilim insanımızı yeni yılın sonlarına doğru kentimizde ağırlayacağız” dedi. Savaş ayrıca, Uğur Şahin’in Nobel’e aday gösterilmesini de istedi. Her iki belediye başkanı da bunları kendileriyle görüşen Bild gazetesinin ödüllü muhabiri Hamdi Gökbulut’a anlatıyor.

Dünya, Pfizer/BioNTech aşısının peşinden koştururken ve de bu şirketin kurucularından olan Uğur Şahin ile görüşmek için sıraya girerken, sıkı durun;

Uğur Şahin, Türkiye ile iletişim çabalarından sonuç alamıyor!..

Kimine göre ‘göçmen’, kimine göre ‘Alman’… Ama Uğur Şahin ilk irtibatını Türkiye ile kurmak istiyor, buna da ‘Vefa’ denir…

Uğur Şahin bir bilim insanı. Salgının ne anlama geldiğini benden çok, çok çok iyi bilen bir bilim insanı. Süreci ve sonuçlarını öngörebilen bir yaklaşımla çalışmalara başlıyor ve ilk olarak da Türkiye ile bağlantı kurmak istiyor. Tehlikeden ve yapılabileceklerden haberdar etmek istiyor. Pfizer/BioNTech sonuçta bir şirkettir. Çalışmalarını pazarlayamadığı sürece ayakta duramaz. Çalışmaları başarılı sonuçlar veren bir kuruluş, kurulduğundan bu yana da sayısız ödüle layık görüldü.

Şimdi;

Bugün insanlarımıza umut aşılayabilmek için peşinden koşturduğumuz Uğur Şahin ile bizden kimler görüştü, bu görüşmeler neden sonuçsuz kaldı!..

Mesele para mıydı, bugün değişik ülkelerden alınan bir çok aşıya para verilmiyor mu!..

Acaba Uğur Şahin’e “Türkiye olarak aşı alırız ama muhatabınız bilmem ne şirketi olsun” mu denildi. Türkiye’deki idarenin yurttaşlarını salgına karşı korumak için Çin’den getirilecek aşının altından aracı bir şirket çıkınca, aklımıza benzer soruların gelmesi de doğal oluyor.

Aşı konusunda irtibata geçtiği ilk ülke olan Türkiye’de neden karşılık bulamadı;

Uğur Şahin’in Türkiye vefası!..