Tetikçi Yeni Akit Yazı İşleri Müdürü Ali Karahasanoğlu, 2 Temmuz Sivas Katliamı'na ilişkin bugün bir yazı yayımladı. Karahasanoğlu yazısında "sol mecraların" katliamı çarpıttıklarını, olayların gerçeklere aykırı şekilde dizayn edildiğini iddia etti.
Karahasanoğlu bugün yayımlanan yazısındaki ilgili bölüm şu şekilde:
"Her 2 Temmuz’da, sol mecraların adet haline getirdikleri tekrarları dinler, muhafazakar tv kanallarında bile dillendirilen iftiraları bir daha, bir daha izleriz. Olayların başını anlatmazlar.. Kimler, niçin gösteri yapmışlardır, söylemezler.. Olayların ortasını çarpıtırlar..
Gösterilerle, Madımak otelini yakanlar arasında bir bağ olmadığı halde, ölenlerin sorumluluğunun göstericilerde olduğunu iddia ederler.. Sonunu ise, tamamen gerçeklere aykırı şekilde dizayn ederler..
Protesto hakkını kullanmak isteyen insanlardan 33 kişiyi, anayasal düzeni cebren değiştirmeye kalkışmakla suçlayıp, idama çarptırdıkları ile yetinmeyip, o gün Madımak oteli önünde olan 10 bine yakın insanın da tek tek tespit edilip, aynı cezaya çarptırılmalarını isterler.."
'PROTESTO EDEN MASUM İNSANLAR'
"Oteli yakanları bulun, cezalandırın.. Ama Aziz Nesin’i protesto edenleri bırakın.." diyen Karahasanoğlu bugün yayımlanan yazısının devamı şu şekilde:
"Anayasal hakkını kullanarak Aziz Nesin’i protesto eden masum insanları ise, “oteli yakmak”la suçladılar..
Yetinmediler, protesto hakkını kullanan masum insanları 'Anayasal düzeni cebren değiştirmeye teşebbüs etmek'le suçlayıp, idam cezası verdirdiler..
Apo için idam cezası kaldırıldığında, Sivas mağdurları da, idam edilmekten kurtuldu, ama ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile cezaevinde kalmaya devam ediyorlar.."
ÖLENLERİN ANILMASINDA İTİRAZI YOKMUŞ
Karahasanoğlu, “2 Temmuz 1993 Sivas Katliamında Hayatını Kaybedenleri Anma ve Yas Günü İlan Edilmesi Hakkında Kanun Teklifi”ne de itiraz ederek, olayların "ateist" olarak tanımladığı Aziz Nesin'in söylemleriyle başladığını iddia etti:
"Ama kanun teklifinin gerekçesinde, “2 Temmuz 1993’te Pir Sultan Abdal Kültür Şenlikleri öncesinde, haftalarca nefret ve düşmanlık içeren bildiriler dağıtılıp Sivas’a gelecekler hedef göstermişti. Öfkenin odağında Aziz Nesin vardı. Nesin günlerce kentte dağıtılan bildiriler ve yerel haberlerle hedef gösterildi” derseniz..
Ateist Aziz Nesin’in nefret söylemini, İslam’a, peygamberlere hakaretlerini hiç söylemeyip, sanki durup dururken Sivaslılar Aziz Nesin’e gıcık olmuşlar, onu protesto etmişler gibi algı oluşturmaya çalışırsanız, yalan söylemiş olursunuz..
Gerçekleri tahrif etmiş olursunuz.."
Karahasanoğlu, "1993’teki Sivas Katliamı’nda olaylar doğrudan lince dönüşmüştür. Bu linç vakaları sonunda maalesef halen Türkiye’de kolektif bir yüzleşme girişimi veya utanç olmamıştır. Hatta bu suçlu kişiler kahramanlaştırılmaya devam ediyor" ifadelerini "doğruluktan, dürüstlükten hepten ayrılmış" olmakla itham etti.