Cumhuriyet gazetesi yazarı Barış Terkoğlu, Vural Avar'ın cenaze töreninde bir havacıyla yaptığı sohbeti ve ardından ulaştığı dikkat çekici bilgileri köşesine taşıdı.
Avar'ın cenazesine TSK'dan hiçbir katılımın olmadığını belirten Terkoğlu, cenaze çıkışı eski bir havacının yanına geldiğini ve yıllar önce Show TV’deki haber bülteninde çıkmış bir haberi kendisine telefonundan izlettiğini aktardı.
Söz konusu haberde eski Havacı Gürtaç Kayapınar'ın bir tarikat tarafından dolandırılması anlatılırken, Terkoğlu bu havacının yıllar sonra emeklilikten geri döndürülüp nasıl general yapıldığı aktardı.
Yazıdan bir bölüm şöyle:
Kayapınar, “Bostancı Sanayi Sitesi’nde çok güzel bir ahbap ortamında tanıştık” diyerek tarikatçılarla tanışmasını, sonra da dolandırılmasını anlatıyordu.
Kayapınar, tam 417 bin dolarını tarikatçılara kaptırdığını tane tane söylüyordu: “Bunlar bir dini grup olduğundan dolayı, dini grubu kullanıyorlar aslında.”
Kayapınar, polise gitmişti. Dolandırıcı tarikatçılar ise karakoldan elini kolunu sallayarak çıkmıştı.
Kayapınar, Hava Kuvvetleri’nden 2007’de emekli olmuştu. Sivil pilotluk yapıyordu. Tarikatta dolandırılmasıyla havacılar arasında meşhur olmuştu. Derken Hava Kuvvetleri’nde kritik bir görevdeki arkadaşı onu aramıştı. “Ekibi kuruyoruz, geri dön, sen de general olacaksın” demişti. 2020’de Albay rütbesiyle göreve başladı. Tabii insan 13 yıl uzak kalınca paslanıyor. F-16’yı toprağa çıkarınca terfisi gecikti. Bu yıl, cumhurbaşkanının imzasıyla tuğgeneral oldu. Şimdi Diyarbakır 8. Ana Jet Üssü Komutanı’ydı.
Ne yalan söyleyeyim, bu kadar göstere göstere olmasına şaşırmadım desem yalan olur.
ONU GETİREN KİM ÇIKTI
Bitti sandım ama bitmemişti...
“Peki” dedi: “Geri dön diye arayan arkadaşı kim?”
Hatırladınız mı? Geçen ağustosta, bu köşede, Hava Kuvvetleri Personel Başkanı Kutlay Demir’in hikâyesini anlatmış, son anda adının terfi listesinden çıkmasına neden olmuştum ya... Meğer “ekibi toplayan” kritik isim oymuş.
Hatırlayın, Demir, 15 Temmuz’un ardından önce tuğgeneral, sonra tümgeneral yapılmıştı. 15 Temmuz’dan sonra beş yıl boyunca da Hava Kuvvetleri Personel Başkanlığı yapmıştı. Terfi dosyasında “başka cemaat bağlantılı”, “Terfi etmeli (eşi türbanlı)”, “hükümet yanlısı” gibi ifadeler yer alıyordu. Gelgelelim ben bambaşka bir ayrıntıya dikkat çekmiştim. Balıkesir Cumhuriyet Başsavcılığı, FETÖ’nün askeriyedeki mahrem imamlarından Adem Özkan hakkında iddianame hazırlamıştı. İddianamede şu yazıyordu:
“2007-2010 yılları arasında şüpheli Adem Özkan’ın Hava Kuvvetleri Komutanlığı Bandırma 6. Ana Jet Üssü Komutanlığı’nda görevli subaylar Kutlay Demir, (...) ile ankesörlü telefonlardan örgütsel görüşmeler yaptığı, örgütsel buluşma ve toplantılar için yer ve zaman belirledikleri, birlikte örgütsel toplantılara katıldıkları hususunun tespit edildiği...”
FETÖ imamı Adem Özkan’ın, Kutlay Demir’in eşi A. Demir adına kayıtlı hattı da aradığı görülüyordu.
Yazdıklarımın ardından, 15 Temmuz’dan sonra beş yıl boyunca Hava Kuvvetleri’nin zirvesindeki personeli şekillendiren Kutlay Demir, jet hızıyla emekli edilmişti. Gelgelelim, kendi ifadesiyle, “topladığı ekibi” olduğu yerde duruyordu!