Eski Ülkü Ocakları Başkanı ve Hacettepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Sinan Ateş, 30 Aralık 2022 tarihinde Ankara'nın Çankaya ilçesindeki Çukurambar semtinde uğradığı silahlı saldırı sonucu hayatını kaybetmişti. Ateş'in öldürülmesine ilişkin 12'si tutuklu toplam 22 sanığın yargılanmasına Ankara 32. Ağır Ceza Mahkemesi'nce Sincan Cezaevi Kampüsü'nde devam ediliyor. Duruşmaya sanıklar, müşteki Sinan Ateş'in ailesi ile taraf avukatları katıldı.
Sanıkların ardından sanık avukatları da savunma yaptı. Tutuklu sanıklardan tetikçi Eray Özyağcı'nın avukatı, soruşturma ve yargılama sürecini eleştirdi. "Bu açıklarla biz nasıl savunma yapıp iddiaları çürütmeye çalışacağız" diye soran avukat, Sinan Ateş’in beraberindeki Selman Bozkurt tarafından vurulmuş olabileceğini öne sürerek, şöyle konuştu:
"Yakınısınız, ilk derdiniz mermileri toplamak, silahları yok etmek olamaz. Yerde yatan bir yaralı var, derdiniz ona yardım etmek olmalı. Derdiniz neydi? Silahlar kaybolmasın. Bırakın kaybolsun. Derdiniz yerde yatan rahmetli olsun. Ne hikmetse oralı bile olunmuyor. Silahlar 7 saat sonra teslim ediliyor. Ne demek teslim edelim ya? Kolluksun, tamam bekliyorum mu demesi, neredeyse bulması mı gerekiyordu? Bırakılan yer 5 dakika mesafedeki ofis. Kim teslim ediyor? Sekreter."
"Tanıklar hakkında suç duyurusunda bulunulsun"
Tutuklu sanıklardan azmettirici Doğukan Çep’in avukatı Emine Tosun, tanıklar Selman Bozkurt ve Ahmet Keçik hakkında suç duyurusunda bulunulması gerektiğini söyleyerek, şunları kaydetti:
"Gerek avukatlar gerekse Sinan Ateş’in arkadaşları, Eray Özyağcı’nın ilk olarak Ateş’in gövdesine ateş ettiğini ve yüzüstü düştüğünü anlattı. Görüntüler çok açık, ilk atış ayaklarına yapılıyor. Hadi ilk atışın gövdeye yapıldığını kabul edelim. Ne yani Eray Özyağcı ‘Dur, bir de ayaklarından vurayım’ mı dedi? Tanıklar ilk ifadelerini değiştirmiştir. Bunlar hakkında yalancı tanıklıktan suç duyurusunda bulunulsun. İki tanığın ifadeleri de farklı. Ahmet Keçik, silahları Selman Bozkurt’un götürmesini istediğini söyledi. Selman Bozkurt ise ‘Böyle bir şey söylemedim’ dedi. Bunu şu ana kadar hiç dile getirmedim. Dosyanın kilit noktalarından bir tanesi bu. Hem Selman Bozkurt hem Ahmet Keçik ifadelerinde ve huzurunuzda olay gerçekleşmeden önce abdest aldıklarını, sonra camiye gittiklerini söyledi. Yani hepsinin ellerine su değdi. Söylendiğine göre Sinan Ateş olay yerinde silah kullanmamış. Fakat kriminal raporda Sinan Ateş’in sağ sol avuç içi ve avuç üstünde atış artık izi olduğu belirtiliyor. Bir elin sadece avuç içinde artık varsa bu bir yerden bulaşmış olabilir. Fakat hem el içi hem de el üstünde atış artığı varsa bu mutlak surette o el ile atış yapıldığı anlamına gelmektedir. Ortaya iki ihtimal çıkıyor. Bir; Sinan Ateş olay yerinde bir silah kullandı ve o silah teslim edilmedi. Olay yerinden kaçırıldı. İki; Selman Bozkurt’un anlattığı gibi Sinan Ateş, silahı cuma namazı öncesi vermedi Selman’a. Çatışma anında verdi ve verirken Selman Bozkurt tetiğe dokundu, Sinan Ateş’i yaraladı. Böylelikle ikisi aynı silaha dokunduğu için ikisinin de eline atış artığı bulaştı. Şimdi bu ihtimalleri teke indirmek için Selman Bozkurt ve Ahmet Keçik’in teslim ettiği silahlara dair parmak izi incelemesine bakalım. Ama bakamıyoruz. Neden mi? Çünkü her ne hikmetse Savcı teslim edilen bu silahlara dair parmak izi incelemesi yapmamış. Düşünün, adli bir vaka gerçekleşiyor. Silahlar olay yerinden kaçırılıyor, ama teslim edilen silahlar olay yerindeki silahlar mı diye şüphe dahi duyulmayıp parmak izi incelemesi yapmıyorlar. Ayrıca olay yerinden sadece silahlar değil kovanların da kaçırılmış olma ihtimali mevcut dosyada. Çünkü bulgularda çıkan ve teslim edilen kovan sayıları birbirini tutmuyor, eksik kovan var."
"Doğukan’ın günahı bizim üzerimize yüklenmek isteniyor"
Tutuklu sanıklardan eski Ülkü Ocakları Genel Merkez Yöneticisi Tolgahan Demirbaş’ın avukatı ise,
"Yazılı savunmalarımızı tekrar ediyoruz. Esas hakkındaki mütalaayı kabul etmiyoruz. Hukuki ve vicdani değildir. Müvekilimin ifadeleri samimidir. Doğukan Çep’in günahı bizim üzerimize yüklenmek isteniyor. Müvekilim azmettiren değildir. Maktulle tanışıklığı yoktur" ifadesini kullandı.
Duruşma sanık avukatlarının savunmalarıyla devam ediyor.