TBMM’de ‘Deprem Bölgesindeki Vatandaşların Yaşadığı Sorunların Araştırılması’ önerisi üzerine CHP Grubu adına konuşan Dr. Şevkin, Kahramanmaraş merkezli depremlerin üzerinden 5 ay geçtiğini, bu süre zarfında çadırlarda, konteynerlerde kalan vatandaşların sorunlarının çözülemediğini belirtti. Başta konut olmak üzere, enerji, su, yol, gıda kriziyle baş başa kalan depremzede vatandaşların şimdi de sıcaklarla mücadele etmek durumunda kaldığına dikkat çeken Dr. Şevkin, “Enerji şirketleri çadırlara, konteynerlere elektrik enerjisi vermiyor. Şirketler faturaların derdine düşmüş. Çocuklar sağlıksız ortamlarda kalıyor” diye konuştu.
Deprem bölgesini kapsayan 11 ilin toplam nüfusunun 14 milyon 13 bin 196 kişiden oluştuğuna dikkat çeken Dr. Şevkin, “AFAD’ın açıkladığı toplamda 300 bin 809 çadırın barınma sorununu çözmeye yetebileceğini düşünmek insafsızlıktır” dedi.
“DEPREMZEDELER BİR DE FATURA DERDİYLE UĞRAŞIYOR”
Depremin net olarak devlet olarak da millet olarak da Türkiye’nin böyle büyük bir doğa olayına karşı hiçbir hazırlığı olmadığını gösterdiğini vurgulayan Dr. Şevkin, “Resmi açıklamalara göre depremde 50 bin 500 vatandaşımızı kaybettik ama kayıplarımızla ilgili net açıklama yok. Biz biliyoruz ki sadece Hatay'da Rönesans'ta 58 ila 80 kadar vatandaşımız hâlâ, beş ay geçmiş olmasına rağmen kayıp. Daha geçen hafta Adıyaman’daki bir enkazdan genç bir kızımızın cenazesi çıkarıldı. Hayatta kalan vatandaşlarımızın dramı bu 5 aylık süre zarfında bitmek bilmedi. Sel, yağmur, çamurla mücadele eden depremzedeler sıcakların başlamasıyla birlikte başka sorunlarla karşı karşıya kalmaya başladı. Bütün bunlara çözüm üretmek bizlerin görevidir. Cenazelerini yıkayamayan, aylarca barınmak için bir çadır, bir bardak temiz içme suyu bile bulamayan, kışın ısınamayan, günlerce karnının açlığını bile hissedemeyen depremzede vatandaşlarımızın varlığını kimse ama kimse aklından çıkarmasın” diye konuştu.
Depremzedelerin iş, aş, ekmek sarmalında savrulurken bir de fatura derdiyle baş başa bırakılmaması gerektiğini dile getiren CHP’li Dr. Şevkin, “Hayata tutunmaya, psikolojik sorunlarını aşmaya çalışan depremzedelerin su, elektrik, doğalgaz gibi faturaları elbette ki kamu kaynakları kullanılarak karşılanabilir. Türkiye Cumhuriyeti, bunu yapacak güce sahiptir. Sosyal devlet olmanın gereği budur” dedi.
“DEPREME DİRENÇLİ KENTLER OLUŞMALI”
Deprem bölgesinde tüm bunlar yaşanırken hükümetin 100 il 1000 ilçe çıkışıyla göz boyamaya çalıştığını ifade eden Dr. Şevkin, şunları söyledi:
“Yine, bu kentlerde kamu borçları tahsil edilmeye başlandı. İller Bankası, deprem bölgesindeki belediyelerin borçlarını almaya başladı. 11 ilimizde kamu borçlarının da mutlaka silinmesi gerekmektedir. Tüm bunlar yaşanırken 100 tane ilçe ve 100 il yapılmasıyla uğraşılıyor. Bizim yapmamız gereken önce kentleri afetlere karşı dirençli hale getirmektir, depremlere karşı dirençli hale getirmektir. Devlet olmanın gereği budur.”
Dr. Şevkin'in konuşmaların ardından ‘Deprem Bölgesindeki Vatandaşların Yaşadığı Sorunların Araştırılması’ önerisi AKP ve MHP milletvekillerinin oylarıyla reddedildi.