“Yönetemiyorsunuz!”
Kim söyler bunu; ya da kim söylemeli!..
Yöneticiler, “Yönetemiyorsunuz” demez, kimi kime şikayet edecekler; “Yönetiyoruz” derler.
Yönetilenler ise, eğer iyi yönetildiklerine inanırlarsa “Yönetiyorsunuz”, aksi düşüncelerde iseler, yani iyi yönetildiklerine inanmıyorlarsa “Yönetemiyorsunuz” der. Bu kadar açık ve net!
Yani “Yönetemiyorsunuz” demek, yönetilenlerin hakkıdır, bunu anlamayanlar da ‘yönetici’ olamaz, olmamalıdır.
İşsizlik konusunda söyleyecek sözü olanlar işsizler, ekonomide söyleyecek sözü olanlar ay ortasını getiremeyenlerdir. Bak, bu konuda karar verecek olanlar demiyoruz. Söyleyecek sözü olanlar diyoruz.
Sağlık konusunda söyleyecek sözü olanlar da sağlıkçılardır, hastane zeminindeki kanlı bezleri süpüren temizlikçiler kadar bile bilgisi olmayanlar değil.
İşsizler sokaklarda ezik geziyor, geçinemeyenler çocuklarının karşısında mahcubiyet yaşıyor, sağlıkçılar da salgınla mücadele ederken canından oluyor. Neredeyse “İşsizim” demek suç, “Geçinemiyorum” demek nankörlük kabul ediliyor. Hastanelerdeki çalışma ortamından yakınmak ise;
“Komplo!..”
MHP lideri Devlet Bahçeli atmış tutmuş, ardından Türk Tabipler Birliği’nin kapatılmasını ve de yöneticilerinin yargılanmasını istemiş.
Eksiklerini tamamlayalım da akşam rahat uyusun:
Ne demek;
“Yöneticileriyle ilgili adli işlem yapılmalıdır.”
Bahçeli cevap versin bakalım; PKK yöneticilerini vurmak yargılamakla iş bitiyor mu;
Eline silah almadan sempati duyanlar ‘hainlik’ten, birini evinde saklayan ‘yardım yataklık’tan, propagandasını yapanlar ‘bölücülük’ten yargılanmıyor mu!
O halde Türk Tabipler Birliği kapatılmalı, ne kadar üye doktor varsa hepsi ‘derhal ve gecikmeksizin’ içeri tıkılmalı, bir an önce de idam cezası çıkartılıp asılmalı…
Çünkü Bahçeli’ye göre TTB;
“Zehirli ve zillet bir komplocu, korona kadar tehlikeli, tehdit saçıyor. Üstelik, hükümete yönelik 'Yönetemiyorsunuz, ölüyor, tükeniyoruz.' eylemiyle haince bir tertipçi...”
Bak hele…
Bi de hükümete yönelik 'Yönetemiyorsunuz, ölüyor, tükeniyoruz' demiş… Vay hainler… Vay tertipçiler vay… Salgın sürecinde tiyatroların kapatılmasıyla çok da bişe kaybetmemişiz.
Yönetilen söylemeyecek de bunu kim söyleyecek!..
Bu konuda söz söyleme hakkı olan biri daha var:
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca!
Doktor, hemşire, temizlikçi ve diğer personelle sağlıkçıların nasıl çalıştığını en iyi kendisi de bir doktor olan Sağlık Bakanı Fahrettin Koca biliyordur. Günlerce evlerine gitmeyen, hastalıkla mücadele ederken canından olan sağlıkçıları koruması savunması gereken Sağlık Bakanı için şimdi görev zamanıdır:
Doktoruna sahip çıkmalıdır!
Nasıl mı;
Ya derhal ve gecikmeksizin Devlet Bahçeli’ye bi ders vermeli;
Ya da sağlıkçılara sahip çıkamadığı için;
Sağlık Bakanı istifa etmeli!