Suat Umutlu
Mario Levi'nin dediği gibi, iyiliği seçmek bir başkaldırıdır; ben'den biz'e uzanan yolun ilk adımıdır.
İnsanlık, bireysel kurtuluşla değil, dayanışmanın gücüyle umut bulabilir. Şimdi, bireyi aşan bu yolculuğa çıkmak, hepimizin sorumluluğu.
Gerek Ülkemizde, Gerekse Dünyada: Sıkıntıların Gölgesinde Bir Hayat ;
Bugün dünya hâlâ derin çelişkilerle dolu, ülkemizde ve küresel ölçekte adaletsizlik, eşitsizlik, cehalet ve umutsuzluk kol geziyor;Ekonomik krizler, çevre felaketleri, savaşlar, hak ve hukuk ihlalleri…
Tüm bunlar, insanlığın bir araya gelme ihtiyacını daha da acil kılıyor.
Peki, nasıl birleşiriz?
Daha iyi bir dünya için nasıl çabalarız?
Cevap, önce ben'in sınırlarını aşmakta yatıyor. Ben kazanayım yerine biz yaşayalım diyebilmekle başlıyor her şey.
Türkiye’de, Cumhuriyet’in temel değerleri ve Atatürk’ün hürriyet ile istiklal mücadelesi, hepimizin ortak mirasıdır. Ancak bu miras, cehalete karşı omuz omuza yürümeyi gerektiriyor.
Dünyada ise sınırları aşan bir dayanışma olmadan, ne iklim krizine çözüm bulunabilir ne de barış sağlanabilir.
İnsana dair olan her şey, güne ve gündeme dair bir sorumlulukla birleşiyor. Hak, hukuk ve adalet arayışı, yalnızca bireysel bir talep değil; kolektif bir görev.
Dijital Bağımlılığın ve Yoğun Bakımdaki İnsanlığın Çöküşü;
İletişim araçlarının zirve yaptığı bir çağda, insanlar birbirine hiç olmadığı kadar uzak. Sosyal medya, sahte bir kalabalık yaratırken insanları daha yalnız, kırılgan ve bağımlı hale getiriyor.
Ahmet Atam’ın mizahi anlatımıyla bu yozlaşma şöyle tarif ediliyor:
“En ucuz markayı alır, ama logosu büyük olsun!” Görünürlük ve markaya duyulan saplantı.
“Siyasi analizi Twitter trendlerinden yapar!” Yüzeysel ve manipülatif bilgiye teslimiyet.
“Diziyle gerçek hayatı karıştırır!” Kurgu ile gerçeği ayırt edememe.
“Kültürlü olmak için Starbucks’ta selfie çeker!” İçi boş bir görünürlük arayışı.
“Her şeye küfür eder, ama annenin yemeğini yerken ağlar!” Çelişki dolu bir zihniyet.
Bu bağımlılık, bireyleri yoğun bakımda yatan hasta misali yapay bir hayatta kalma moduna sürüklüyor: Uyuma, uyutma ve unutturma üçlüsü, bireyleri ve toplumları sessiz bir çöküşe doğru götürüyor.
Hakikatler yerine manipülatif içeriklere, algoritmalara yönelen bireyler, üç maymunu oynuyor:
Görmeme: Hakikatlere göz kapamak.
Duymama: Gerçek sesleri bastıran manipülatif mesajlara kulak tıkamak.
Konuşmama: Hakikati dile getirmekten kaçınmak.
Bu dijital yoğunluk, insanları yalnızlaştırırken zihinsel tembelleşmeye ve sorgulama yetisinin körelmesine neden oluyor.
Kültürel yozlaşma ve dijital bağımlılık, bireyin ruhunu çökertiyor. İnsanlar, kendi yaşamlarının pasif izleyicisi haline geliyor.
İç’in Gücü ve Dayanışma;
“Birleşir yürekler, bir platformda, bir idealde. Sizler ki dayanışmayla güçlüsünüz, bir olduğunuzda yenilmezsiniz.”
Felaketi görmemek için başını kuma gömenlere inat, umut ışığını ortaya koymalıyız.
İçi içine sığmayanlar,sahte vaatlere ve boş hayallere karşı bilgiye, erdeme ve dayanışmaya dayalı bir mücadele başlatabilir,
"Boş çuval dik durmaz" diyerek cehaletin karşısında dimdik durmanın yolunu da gösterebilir...
Cumhuriyet’i ve Atatürk’ü kırmızı çizgisi sayan, görev ve sorumluluk bilinciyle hareket eden erdemli bireyler, hürriyet ve adalet için bir araya gelmeli ve cehalete karşı birleşmelidir.
Düşüncede birleşenlerin dayanışması, bu yolculuğun özü olabilir. Tek tek bireyler ne kadar güçlü olursa olsun, asıl mucize biz olduğumuzda gerçekleşir.
Elbette ki, birleşmek, yalnızca fiziksel bir yakınlık değil; fikirlerin, ideallerin, hayallerin ortak bir potada erimesidir.
Harflerden Doğan Bir Pusula;
Zihni ve toplumu uyandırmak için, harflerden yola çıkarak evrensel değerlerimizi yeniden keşfedebiliriz, belki de...
*A (Adalet): “Bir kişiye yapılan haksızlık, bütün topluma yöneltilmiş bir tehdittir.” – Montesquieu
“Adalet bir güneş gibi doğmalı, hak arayan her yüreğe. Benim gözümde adalet, milletin temel taşıdır; o doğmazsa, ne huzur olur ne barış.” – Atatürk
Adalet, toplumların huzuru ve bireylerin özgürlüğü için vazgeçilmez, değil midir?
*B (Bilgi): “Bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olunmaz.” – Uğur Mumcu
“Cehalet zincirdir, kırılmalıdır! Bilgiyle, bilimle el ele vereceksiniz ki, karanlık sonsuza dek silinsin.” – Atatürk
Bilgi, cehaletin panzehiridir ve toplumsal uyanışın da temel taşıdır, bu nedenle oku, oku, oku diyoruz.
*C (Cumhuriyet): “Cumhuriyet, düşünce serbestliği taraftarıdır.” – Atatürk
Cumhuriyet, hak, hukuk ve adaletin garantisidir, başka türlü olabilir mi?
*Ç (Çalışmak): “Hiçbir başarı, tesadüf değildir.” – Aristo
Emek olmadan, toplumsal refah sağlanamaz. O halde bu tembellik niye, yakışır mı?
*D (Demokrasi): “Halkın halk tarafından halk için yönetimi.” – Abraham Lincoln
Gerçek demokrasi, insan hakları ve özgürlüklerin teminatıdır.
*E (Eğitim): “Eğitimdir ki bir milleti özgür, bağımsız, şanlı bir topluluk halinde yaşatır.” – Atatürk
“Eğitimle başlar her şey; bir ulus, ancak okuyan, düşünen evlatlarıyla gerçek olur.” – Atatürk
Eğitim, ulusların çağdaş dünyada var olabilmesinin anahtarıdır, yoksa cehaletin içinde felaketi görmemek mümkün müdür?
*F (Fikir): “Fikirler zorla ve şiddetle, top ve tüfekle asla öldürülemez.” – Atatürk
Fikir özgürlüğü, ilerlemenin en güçlü motorudur, doğruya doğru eğriye eğri!
*G (Gelecek): “Gelecek, bugünden hazırlananlara aittir.” – Malcolm X
Daha adil ve yaşanabilir bir dünya yaratmak için bugün harekete geçmeliyiz, başımızı o kumdan çıkarma zamanı gelmedi mi?
*H (Hürriyet): “Benim karakterim hürriyettir.” – Atatürk
Hürriyet olmadan bireylerin potansiyeline ulaşması mümkün değildir.
*İ (İfade Özgürlüğü/İnsan Hakları): “Sana katılmıyorum ama düşünceni söyleme hakkını sonuna kadar savunurum.” – Voltaire
İfade özgürlüğü, demokratik bir toplumun mihenk taşıdır, fikrin de zikrin de açık olsun.
*K (Kültür): “Kültür, bir milleti millet yapan manevi kalıptır.” – Ziya Gökalp
Kültür, ulusal kimliğin korunmasında ve geleceğe taşınmasında kritiktir, geçmişini bil ve ileriye adım at, çocukların için olsun ...
*L (Laiklik): “Laiklik, yalnız din ve dünya işlerinin ayrılması demek değildir.” – Atatürk
“Işık olur laiklik, aydınlatır yolumuzu. Din ile devlet işini ayırdık ki, vicdanlar özgür, akıllar hür olsun.” – Atatürk
Laiklik, özgür düşünce ve toplumsal barışın güvencesidir. En önemlisi ve istismara da müsait bir ilkeyi anlamaktır, tüm mesele...
*M (Milliyetçilik): “Türk milleti millî birlik ve beraberlikle güçlükleri yenmesini bilmiştir.” – Atatürk
Milliyetçilik, ulusal çıkarları savunan ve dayanışmayı güçlendiren bir anlayıştır.
*N (Nitelik): “Nicelik değil, nitelik belirler bir milletin gücünü.” – Konfüçyüs
Toplumun gücü, bireylerin nitelikleriyle ölçülür.
*O (Özgürlük): “Özgürlük, uğrunda ölmeye değer tek şeydir.” – Martin Luther King Jr.
Özgürlük, bireylerin ve toplumların gelişimini sağlar.
*P (Paylaşım): “Paylaşmak, insan olmanın özüdür.” – Mevlânâ
Paylaşım, toplumsal refah ve dayanışmanın temelidir.
*R (Rasyonalite): “Hayatta en hakiki mürşit ilimdir, fendir.” – Atatürk
Akıl ve bilim, toplumsal gelişimin en güvenilir rehberidir.
*S (Sendika/Emek): “Emeğe saygı, insana saygıdır.” – Aziz Nesin
Emek, toplumsal eşitlik ve adaletin temelidir.
*Ş (Şeffaflık): “Şeffaflık, demokrasinin oksijenidir.” – Michael Ignatieff
Şeffaflık, hesap verebilirliğin ve güvenin ön koşuludur.
*T (Toplum): “Toplumları özgürlük değil, adalet yüceltir.” – John Rawls
Adalet, toplumların uzun vadeli başarısının temelidir.
*U (Umut): “Umut, direnişin ilk adımıdır.” – Eduardo Galeano
“Umutla bakarız yarınlara, çünkü geleceği çizenler bizleriz, başkaları değil.” – Atatürk
Umut, zor zamanların üstesinden gelmek için bir güdüdür.
*Ü (Ütopya): “Ütopyalar, halkların yolunu aydınlatan düşlerdir.” – Cemil Meriç
Ütopyalar, daha iyi bir dünya için ilham kaynağıdır.
*V (Vicdan): “Vicdan, insanın içindeki tanrıdır.” – Victor Hugo
Vicdan, bireyin ahlaki rehberidir.
*Y (Yoksulluk): “Yoksulluk, özgürlüğü yok eder.” – Nelson Mandela
Yoksullukla mücadele, özgürlük ve insan onuru için gereklidir.
*Z (Zulüm): “Zulme rıza zulümdür.” – Hz. Ali
Zulme karşı direnmek, insanlığın onurunun gereğidir.
Çağrı: Gelin Canlar Bir Olalım,
“Vatanı korumak en kutsal görevimizdir.” diyorsak;
Cehalete karşı bilgiyi,
Karanlığa karşı ışığı,
Yalnızlığa karşı dayanışmayı seçelim.
Veee!
Atatürk’ün izinde, Cumhuriyet’in bekçileri olarak, biz olmanın gücünü keşfedelim.
Zira, felaketi görmezden gelmek değil, karşı durmaktır ,bizi kurtaracak olan, zira İç'in Gücü’yle, Dış'ın Düş'üne karşı durarak daha aydınlık bir dünya kurmak mümkündür.
Unutmayın!
Prof.Dr.Cihan Dura'nın da ifade ettiği gibi;
Bir ülkede huzurun, barışın, adaletin en sağlam güvencesi her şeyden önce, iyi yetişmiş, kültürlü ve bilinçli bir halktır ve iyi yöne sevk etmek kolay, köleleştirmek ve zulmetmek ise imkânsızdır.
Ülkede büyük haksızlıklar yapılabiliyorsa, ana sebebi o halkın eğitilmesinin ve yetişmesinin ihmal edilmiş, hatta önlenmiş olmasıdır.
*
Haydi, görev bizi bekliyor!