CHP Genel Başkanı Özgür Özel, partisinin grup toplantısında MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin "İkinci Öcalan" çıkışına yanıt verdi.
Özel, Bahçeli'nin "Tecridi kaldırılırsa gelsin TBMM'de DEM Parti Grup Toplantısı'nda konuşsun” sözleri için "Ne yapılacaksa Meclis'te, şeffaflıkla yapılmalıdır. Bu tip işlerde tam bir toplumsal mutabakat olmadan sonuç olmadı, olmayacak" dedi.
Özel şöyle konuştu:
"Görünen o ki kapalı kapılar ardında sözler alınıyor, veriliyor. TBMM'nin yetkisinde olan bir af Bahçeli'nin kendi ifadesiyle başka hiçbir şeye gerek olmadan 'tecrit kaldırılsın, Öcalan Meclis'e gelsin, silah bırakma çağrısı yapsın, sorunlar bitmiştir' denilen bir dille karşı karşıyayız. Türkiye'de bir daha şehit gelmeyecekse, bir daha kan akmayacaksa, anaların gözyaşı duracaksa, ülke bir ve beraber olacaksa, askere, mehmetçiğe namlular doğrulmayacaksa, bunun için söylenen her söz ve söyleyen her aktör kıymetlidir, geçmişte yaşadıklarımıza rağmen CHP olarak kıymet veriyoruz. Terörün bitmesine tam destek vereceğiz.
Ancak bunu yapan söyleyen, kendine olmayan bir güç, kudret atfeden kişiye şunu söylemek isterim: Biz geçmişte o partiyle el sıkışıyoruz, onlarla Meclis'te sohbet ediyoruz diye bize ne sahte videolarınız ne hakaretleriniz kaldı. Devlet Bahçeli'nin geldiği yer itibariyle geçmişte söylediği her lafın ne kadar boş olduğunu gördünüz. Hepinizin vicdanlarına havale ediyorum. Devlet bey çok sık döner. O döndü diye biz de onunla birlikte dönmeyeceğiz. Bu geçmişteki hatanın tekrarıdır ve Meclis'i dışlamaktadır."
Erdoğan'ın sorununu çözmek için kurulmuş bir plan gibi kokuyor ve bu yüzden kötü kokuyor
"Bu iş Meclis'e aktör çağırmakla çözülmez. Bu iş çözülecekse bütün partilerin içinde olduğu bir masada konuşulmalı. Bu plan Türkiye'nin sorununu değil, Recep Tayyip Erdoğan'ın sorununu çözmek için kurulmuş bir plan gibi kokuyor ve bu yüzden kötü kokuyor" şeklinde konuştu.
"Kardeşle kardeşin barışması için düşmana ihtiyaç yoktur. Erdoğan'ın 'Kürt sorunu yoktur' demesiyle Kürt sorunu bitmez. Anayasa'ya uygun eşit bir vatandaşlık talebini görmeden, biz yaptık oldu deyip, bir kişiye ev hapsi vererek bu sorunu çözemezsiniz.
Devlet Bey el yükseltiyorum. Ben de Kürtlere devlet teklif ediyorum. Tam olarak kendilerini ait hissetmeyen Kürtlere, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin sahibi olmayı teklif ediyorum. Kürt'ün kendini öteki hissetmediği tüm demokratik siyaset kanallarının açık tutulduğu, üniversitelerde öğrencilerin haklarının yenmediği, tüm demokratik hakların dünya standartlarında olduğu bir ülke yapalım, Kürtleri Türkiye Cumhuriyetinin sahibi yapalım. Biz kurucu parti olarak buradayız, her şeyi hep birlikte yapmayı teklif ediyoruz. Hodri meydan."