Kuşkusuz ki Nevruz’a çok anlamlar yüklenebilir.
Bunların hepsi doğrudur ve anlamlıdır. Her kim ne anlam yüklerse yüklesin kendi mantığında mana ifade eder. Bu bağlamda, yerelleştirenlere olduğu gibi millileştirenlere de saygı duymak gerek. Ama ben diyorum ki, bu değerin patenti bizlerde olsa dahi insana, doğaya yani hayata dair olduğu için evrenseldir. Çünkü evreni bir bütün olarak ele alır. İçinde tabiatın her rengini barındırır, onu korur, geliştirir, bu bakımdan çevrecidir. Çocuklara gençlere önem verir, gelecekçidir. Ölüleri yad eder, geçmişcidir. Büyüklere saygıyı öne alır, gelenekçidir. Küsülü olmayı red eder, barışçıldır.
Sevdaları suya yazar, yavukluyu rüyada çözer, pay almayı pay vermeyi torbaya koyar, azı - çoğu yoktur, geceyi gündüze, gündüzü geceye müsavi sayar. Kötülüğü kabul etmez, ateşe atar, iyiye güzele dair ne varsa içine alır. Bunun adı evrensellik değil midir?
Nevruz genç kızın çeyiz sandığı , delikanlının yâre gönderdiği mektubudur. Evladın anaya özlemi, babanın oğula sarılışıdır. Suyun toprağa hasreti, ateşin havaya sevdasıdır.
Karıncanın yuvasından çıkışı , ağustos böceğinin, uykudan uyanışıdır. Kardelenlerin başkaldırışıdır. Ninenin ilmik ilmik, toruna ördüğü nakışlı çorabın adıdır. Dedenin torununa verdiği şekerin tadıdır.
Nevruz, ayın güneşe sen benim şirinimsin deyişidir. Nevruz AŞK’tır. İnsanın , doğaya aşkı, tabiatın insana tutkusudur. Yeniden dirilişin adıdır.
Nevruz ateşinin tüm gönüllere barışı sevgiyi, dostluğu sonsuz bir AŞK olarak düşürmesi dileği ile Nevruz Bayramınız kutlu olsun. Bu bayramı , insanlığa hediye eden atalarımızın ruhu şad olsun.