Adliye çevresinde polis ekipleri tarafından geniş güvenlik önlemleri alınırken, girişlerde sıkı denetim yapıldı. Ambulans ekipleri hazırda bekletilirken, trafik polisleri araç geçişlerini kontrol etti. Ayrıca, motosikletli Yunus timleri devriye görevinde bulundu.
Davanın ilk duruşması 7 Kasım’da yapılmış ve üç gün sürmüştü. Mahkeme, sanıkların tutukluluk halinin devamına karar vererek davayı 26 Aralık’a ertelemişti. İddianamede, olay anında sanıkların aynı evde olduklarını gösteren HTS kayıtları ve amca Salim Güran’ın aracında Narin’e ait DNA örneklerinin bulunması dikkat çekmişti.
Zorla Getirme Kararı Alındı
Mahkeme, ikinci duruşma öncesinde amca Erhan Güran ve çoban A.A.’nın zorla getirilmesine, amca Salim Güran’ın 15 yaşındaki işçisi Ramazan Atasoy’un ise cezaevinden getirilmesine karar verdi.
"Narin’in Öldürüldüğü Gün Çalışıyorduk"
Duruşmanın ilk tanığı, tutuklu işçi Ramazan Atasoy oldu. Mahkeme Başkanının “Narin’in öldürüldüğü gün ne oldu?” sorusuna Atasoy şu yanıtı verdi:
“Çalışıyorduk. Suyumuzu açıyorduk. Tavşantepe’ye bir kez gittim ama saati hatırlamıyorum. Babamla birlikte gittik. Salim’in yanına gittik. Tarlaya geldi. Saat 8-9 civarıydı. Babam işçileri almaya gitti. Ben de orada kaldım. Saat 3-4 gibi Salim Güran yanıma geldi, babamı sordu. Sonra onu aradı. Biraz oturduk, çay yaptık. Babamı tekrar aradı.”
15 Yaşındaki R.A.’nın SEGBİS ile İfadesi Alındı
Duruşmada, tutuklu bulunan 15 yaşındaki R.A., pedagog eşliğinde Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) üzerinden ifade verdi. R.A., Mahkeme Başkanı, savcı ve avukatların sorularını yanıtlayarak olay günü yaşananları detaylı şekilde anlattı.
R.A., olay günü tarlada olduğunu, Salim Güran’ın sabah saatlerinde yanlarına geldiğini ve bir süre kaldıktan sonra ayrıldığını belirtti. R.A., “Salim, sabah 8-9 gibi yanımıza geldi. Bir süre oturduktan sonra ayrıldı. Daha sonra saat 15-16 civarında yeniden tarlaya geldi. Babam da yanımıza gelip çay içtik. Salim, kıyafetlerini değiştirmek için kısa bir süre yanımızdan ayrıldı. Akşam üzeri yemek yedik ve ardından Salim, babamla birlikte köye döndü” dedi.
Mahkeme Başkanı ve Savcının Sorguları
Mahkeme Başkanı, R.A.’ya daha önceki ifadelerini hatırlatarak, Salim Güran ile ilgili çelişkili beyanlarına açıklık getirmesini istedi. Başkan, “Karakolda Salim’in kirli kıyafetlerini ve ıslak ayaklarını gördüğünü söylemişsin. Ancak şu anda böyle bir şey olmadığını ifade ediyorsun. Neden farklı konuşuyorsun?” diye sordu. R.A. ise bu soruya, “Karakolda böyle bir şey söylemedim. Salim’in kıyafetleri ya da ayaklarına dikkat etmedim” şeklinde yanıt verdi.
Savcı ise R.A.’ya Salim Güran ile yaptığı telefon görüşmesine dair ses kaydını hatırlattı. R.A., görüşmenin detaylarını net hatırlamadığını belirterek, “Mısır tarlasındaki fıskiyelerle ilgili konuşmuş olabiliriz. Ancak olay günü mü yaptığımızı tam hatırlamıyorum” dedi.
Baro Avukatlarının ve Tanıkların Beyanları
Eski Diyarbakır Baro Başkanı Nahit Eren, R.A.’ya soruşturma sırasında herhangi bir yönlendirme yapılıp yapılmadığını sordu. R.A., “Kimse bana telkinde bulunmadı. Saatler ya da ifadeler konusunda bir uyarı almadım” şeklinde konuştu. Ayrıca Salim Güran’ın kıyafetlerini değiştirip değiştirmediği sorusuna da “Kıyafetlerini tam olarak hatırlamıyorum” yanıtını verdi.
Duruşmaya Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ile Diyarbakır Barosu avukatları müşteki kurum sıfatıyla katıldı. Narin’in babası Arif Güran ve sanıkların avukatlarının yanı sıra davayı TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu üyeleri de izledi.
Davada Yargılanan Sanıklar
Cinayet davasında, “iştirak halinde çocuğa karşı kasten öldürme” suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasıyla yargılanan Narin’in annesi Yüksel Güran, amcası Salim Güran, ağabeyi Enes Güran ve komşuları Nevzat Bahtiyar, mahkeme huzurunda sanık olarak yer aldı.
Duruşma, diğer tanıkların ifadelerinin alınmasıyla devam ediyor.