Medya

Mevzular Açık Mikrofon 6284 özel bölümüne damga vuran anlar

Mevzular Açık Mikrofon 6284 özel bölümünde kadın cinayetleri işlendi. Programa damga vuran önemli isimlerden biri ise iki evladını acı bir şekilde kaybeden Cemile Hanım oldu.

Loading...

Mevzular Açık Mikrofon 6284 özel bölümünde bir annenin yürekleri yakan yardım çığlıkları konuşuldu. İki evladı eşi tarafından katledilen acılı anne yaşadığı o günleri Oğuzhan Uğur'un aracılığıyla anlattı.

"Ben 6284 de bilmem İstanbul Sözleşmesini de bilmem. Ben iki çocuk annesiyim hala anneyim 100 gün önce benim çocuklarım babaları tarafından melek oldu. 2 Temmuz günü iki çocuğum babaları tarafından öldürüldü. Ben Ankara'dan 100 gündür atamadığım çığlığı atmaya geldim. Ben sadece boşanmak istemiştim, 16 yıllık evliliğimi bitirmek istemiştim. Oğlum 14 yaşında liseye başlayacaktı kızım 11 yaşında 6. sınıfa başlayacaktı. Süreçteki tüm ihmaller listesi elimde. Ben çocuğumu, çocuklarımı koruyamadım sesim çıkmaya başladığı an olaylar koptu. 25 Nisan günü boşanmak istediğimi söyledim bakın ismini vermeyeceğim haberlerde de çıktı. Psikolojik sorunları vardı ve ben artık dayanamadım.  Yani onun arkasında olmaya, aileyi bir ara tutmaya gücüm yetmedi. Çünkü ben onunla her ilgilendiğimde, onu elinden tutup çocuk gibi her doktora götürdüğümde çocuklarımdan bir günüm gidiyordu."


Aile katliamı yapacağım!

"Gölbaşı emniyete gittim çünkü o anda boşanmak istediğimi söylediğimde şiddete uğrayacaktım alelacele gidip ifademi verdim. Bir arkadaşım benimle geldi abim  yanımdaydı ifademi verdim tamam dinlediler sonra bir memur yanıma geldi ve dedi ki siz eve gidin. Eşiniz evde değil uzaklaştırmayı da bugün itibariyle çıkarıyorum dedi. Memurun yüzüne baktım ve siz dedim neye dayanarak beni eve gönderiyorsunuz? O adam evde benim hiçbir can güvenliğim yok. Ben o eve gitmeyeceğim dedim. Tamam o zaman dediler benim yanıma iki polis memuru verdiler.  Sonra  eve gittik ve  kapıyı zorla acırdık. O da beni bu evden götürürseniz ben çocuklarımı Cemile'yi kendimi öldüreceğim aile katliamı yapacağım dedi. Bunu polisin memurun yanında söyledi sonra aldılar tekrar ifadeye götürdüler. İfadeden çıktıktan sonra yanıma geldi.  Kapıyı açmadım uzaklaştırma kararı imzadan çıkmadığı için güvencesi vardı. Bu şekilde benim sürecim başladı. "

Kadına en kötüsünü kadın yapıyor

"12 Mayıs günü Sosyal Hizmetlerden bilirkişi geldi. Hani diyorsunuz ya kadına en kötüsünü kadın yapıyor diye, bir kadın geldi önce benimle konuştu. Ben onunla evliliğimi, yaşadıklarımı en başından tarih tarih her şeyi anlattım. Sonra çocuklarımla konuştu, oğlum babasını görmek istemediğini söyledi kızım da olabilir görürüm demiş. Sonra ben bir ay boyunca rapor bekledim. Bir ay sonra rapor çıktı çocuklarımın uzaklaştırması kaldırıldı babayla iletişim sağlandı belli günlerde görüşü yapılıyordu. Bilirkişi raporunda bu öngörüldü ve hakim de bir kadındı. Her şeye rağmen o polis memurları, katliam yapacağım diye diye bunların bilincinde olarak o adamı bıraktılar. "

Severek evlendik

"Ben o adamla aynı köylüyüm tanışarak, bilerek, severek evlendim. Ama bütün yük Cemile'deydi  yıllarca Cemile idare edendi. Ben sıradan bir vatandaşım. Instagram'dan şimdi çocuklarımla olan güzel anılarımı paylaşıyorum duygularımı paylaşıyorum ve çıkıyor pis niyetliler diyor ki Cemile senin hiç mi suçun yoktu? Ben dünyanın en kötü annesi de olsaydım, en kötü eşi de olsaydım bunun sonucu o çocukları kurşunla öldürmek değildi."

Oğlumun ölümünü canlı izlemem için beni aradı

"Bu adam bunu planlamış parayla silah almış. 1 Temmuz günü  çocuklarımı ağlaya ağlaya 13:15'te babalarına gönderdim. 15 dakika sonra çocuklarım bana anne gel bizi al demeye başladılar. Sonra avukatımla konuştum bir şey yapmam lazım diye. Sonra bana boş durmamış çocukları istemişsin dedi ben de evet dedim. O zaman akşam gel çocukları al dedi bana. Çocuklara dedim ki çocuklar babanızı ikna ettim sizi gelip alacağım dedim. Oğlum da bana Almanya'dan halam geliyor çok özledim onu görmek istiyorum dedi. Tamam dedim ne zaman isterseniz ben 10 dakika içerisinde orda olacağım dedim. 2 Temmuz 17:40'ta oğlum beni görüntülü aradı. Ben anladım zaten bu işte bir iş var çünkü oğlum beni görüntülü aramaz dedim. Açtığımda Yağız karşımdaydı anne babam dedi. Sakin ol oğlum dedim, anne babam dedi tamam anneciğim dedim ne oldu dedim adam telefonu kendine çevirdi elinde silahı vardı. Sonra silahı oğluma yöneltti ve bana hadi bakalım çocuklarını  ne kadar düşünüyorsun göreceğiz dedi. Tamam dedim sakin ol hemen geliyorum yanına. 20 dakikada ulaştım eve o sırada tabii ki avukatım, polisler, abim arkadaşlarım herkes seferber oldu. "

Oğluma çok büyük bir acı çektirdi

"Çocuklarımın bulundukları eve karakol yürüme mesafesi 5 dakika uzaklıkta ama polis 40 dakika hatta 10 dakikada benim aramamla 50 dakika sonra geldi.  Ben oraya gittikten 40 dakika sonra geldi güvenliği oluşturdular. Polis ben aradığımda da gitmiş olsaydı bir şey olmayacaktı. Çünkü o adam kızımın canına kıymış ve oğlumunkine kıyarken, bana göstermek için beni aramış. Oğluma çok büyük bir acı çektirdi kardeşinin ölümünü gösterdi. Ben görmedim, blöf yaptığını düşündüm. Beni ayağına getirmek için yaptı.

Saatlerce beni ambulansta tuttular. Bağırıyorum diyorum ki ne olur bırakın ben biliyorum. Ben  gidersem onu ikna edebilirim. Meğer savcıyı falan bekliyorlarmış. Benim sürecim o zaman işte 100 gündür devam ediyor."

Ben normal bir vatandaşım

"Ben normal bir vatandaşım, normal bir insanım, normal bir anneyim. Anneydim ama hala anneyim. Ben çocuklarımın annesiyim normal sıradan biriyim. Ama bana dm'den yazıyorlar senin yaşadığını yaşıyoruz ama korkuyoruz sesimizi çıkartamıyoruz diyorum ki sığınma evine git sığınma evleri sadece 6 ay tutuyorlar sonra bırakıyorlar.

3 Temmuz çocuklarımı toprağa verdiğim gün Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'ndan geldiler gözümü zor açıyorum ayak ucumda hiç tanımadığım iki kadın sesi bir şeyler anlatıyor. Gözümü açtım ne için geldiniz dedim seni korumaya geldik dedi. Beni neyden koruyacaksınız dedim çocuklarım gitti giderken kendini de gebertti zaten. Siz beni kimden koruyacaksınız bunu önceden yapacaktınız dedim."

Seni öldürmek sana ödül olur

"Savcılıktan telefonları almaya gittim ve oğlumun telefonunu aldım. 30 Haziran'da yazmış seni öldürmek sana ödül olur, sana öyle bir ceza vereceğim ki yalnız kaldığında anlayacaksın, 1 Temmuz çocuklarımı aldığın gün sana çok büyük bir sürprizim var. Bunları savcıya dediğim zaman savcı dedi ki bunları bilseydin dedi çocuklarını yurt dışına kaçırırdın. Düşünebiliyor musun ülkemin savcısı bana bilseydin çocuklarını yurt dışına kaçırırdın dedi. Başka bir yol yok koruma falan ben çocuklarımı kaçırmak zorunda kalıyorum.

Şimdi size soruyorum bu kadar ihmal varken yavrularımı toprağa vermiş bir anne olarak ben ne yapayım? Kimi şikayet edelim Cem Garipoğlu'nun otopsisini iki günde çıkarttılar dediler ki evet bu ona ait kemikler benim çocuklarımın katilinin otopsisini bir buçuk ayda çıkarttılar. "

Çocuklarım melek oldu

"Çocuklarımı toprağa verdiğim gün son kürek atılırken mucizevi bir şey oldu. Hava çok sıcaktı ama böyle bir şey su serpti. İnsanlar hep bir ağızdan yağmur yağıyor dedi ve gerçekten benim çocuklarım melek oldu o anda serinletmek için birer damla ikişer damla herkesi ıslatıp gittiler. Şimdi ben bir kuşa bakıyorum bir kelebeğe bakıyorum çocuklarımı bulmaya çalışıyorum."

Her erkek baba olamaz 

"Siz burada ne konuşursanız konuşun ne savunursanız savunun. Hiçbir şey yapamayacaksınız. Yapsanız bile bu 10 yıl 20 yıl sürecek. Bir sürü anne benim gibi bu duyguları yaşamaya devam edecek.Çığlık atanlara kulak verin Ben diyorum ya normal sıradan bir vatandaşım ama insanlar bana dm'den yazıyor o kadar üzülüyorum ki ve hiçbir şey yapamıyorum Hakan Ural bizim haberi yayınlarken demiş ki , ya diyor bunu yapan okumuş bir insan diyor düşünsenize diyor okumuş bir insan bunu yapıyor diyor. Hani her kadın anne olamaz ya her erkek de baba olamaz teşekkür ederim... "

Diğer kadınların yanında olun

"Beni korumayın benim yanımda olmayın hiç kimse olmasına artık gerek yok benim durumumda olan birçok kadın var sesini çıkaramayan kadın var onların yanında olun diyeceğim ama bu da mümkün olmayacak."

Acılı annenin yardım çığlıklarının gerekli yerlere ulaştığını belirten Oğuzhan Uğur,

"Aslında bunca acıya rağmen bunca taze acıya rağmen kalkıp da Ankara'dan buraya gelip bu acıyı tekrar tekrar anlatarak yaşaman demek bunu birçok insan yaşamasın demek oluyor. Belki de şu konuşman birçok hayat kurtaracak çok teşekkür ediyorum" dedi. 

Oktay Kaynarca KAFA TV'nin konuğu oldu Oktay Kaynarca KAFA TV'nin konuğu oldu

Elif Garip

{ "vars": { "account": "G-9KFVFXJPJ" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }