Toplumsal Haber Merkezi
Laiklik Meclisi, Mart ayı laiklik ihlalleri raporunu yayımladı. "Mart ayı boyunca laiklik ihlalleri artmıştır" denilen raporda artışın nedeninin "yerel seçimler öncesinde özellikle düzen partilerinin laikliğe aykırı hareketlere hız vermeleri ve bununla birlikte Ramazan etkinlikleri adı altında devlet, bürokrasi, siyasi partiler aracılığıyla yine benzeri şekilde laiklik ihlallerinin yaşanmasıdır" ifadelerine yer verildi.
"Siyasi iktidar ve destekçilerinin yanı sıra ana muhalefet partisi de dâhil olmak üzere Meclis’teki muhalefet partilerinin dini söylem ve organizasyonları dikkat çekmektedir" değerlendirmesine yer verilen raporda, "kamusal alanda yer almaması gereken dini söylem ve programların gerek belediyeler gerekse siyasi partiler eliyle siyasette egemen hale geldiği gözlemlenmektedir" denildi.
Laiklik Meclisi'nin açıklamasının devamında şu ifadelere yer verildi:
Yerel seçim propaganda süresince AKP, Hüdapar ve YRP’nin yanı sıra, ana muhalefet partisi ile birlikte diğer siyasi partilerin birçoğunun adaylarının ve yöneticilerinin de tarikat ve cemaatler ile aşiretlerden destek ve miting kürsülerinde Kur’an ayetleri okuyarak oy istemesi, Şeyh Sait, Saidi Nursi gibi laiklik ve Cumhuriyet düşmanlarını miting kürsülerinden halk kahramanı ilan etmesi gericiliğin bir bütün olarak siyasette yerleştiğini ortaya koymakta, Anayasa’ya ve yasalara aykırı olan tarikat ve cemaatleri meşrulaştırmaktadır.
'TARİKATLARIN VE CEMAATLERİN HEDEFİNDE ÇOCUKLAR VAR'
Milli Eğitim Bakanlığı’nın ÇEDES projesi kapsamında, Mart ayı boyunca Ramazan etkinlikleri adı altında, Türkiye çapında okul öncesinden başlamak üzere, ortaokul, lise ve üniversitelerde din görevlileri derslere girerken, müftülükler ile çeşitli tarikat ve cemaat uzantısı dernekler MEB, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ve Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın işbirliğinde çocukları ve öğrencileri hedefleyen programlar düzenlemişlerdir. Bütün bu hamleler gerici kuşatmada toplumsal dönüşümün çocuklar ve gençler üzerinden gelecek kuşakların hedef alındığını ortaya koymaktadır.
Diyanet İşleri Başkanlığı ile Türkiye Diyanet Vakfı’nın eğitim ve toplumsal yaşamı dönüştürmek üzere yürüttükleri faaliyetlerle birlikte, tarikat ve cemaatlerin kamu kurumları ve belediyelerdeki etkisi ve buralardaki faaliyetlerinin yanı sıra yurt dışı programları da artarak devam etmiştir.
'ANA MUHALEFET PARTİSİ DE SÜRECİN ORTAĞI HALİNE GELDİ'
Laiklik Merkezi İzleme Merkezi olarak bu gündemlerden ulaşabildiklerimizin ayrıntılı dökümleri 259 ana başlık ve alt başlıklarıyla birlikte aşağıdaki Mart 2024 Laiklik İhlalleri Raporu’nda yer almaktadır. Mart ayı boyunca özellikle Türkiye çapında okul ve yurtlardaki laiklik karşıtı faaliyetler ile belediyeler ve siyasi partilerin laiklik ihlallerinin bu rapordakinden çok daha fazla sayıda olduğunu belirtmek gerekir.
Bütün bu gelişmeler, laiklik karşıtı uygulamaların ve faaliyetlerin daha önceki raporlarımızda ortaya koyduğumuz düzeyin çok ötesinde olduğunu göstermekte, iyice hızlanan gerici saldırının siyasi iktidar ve destekçileri tarafından sürdürülmesinin yanı sıra ana muhalefet partisinden başlamak üzere Meclis’teki siyasi partilerin de bu sürece giderek ortak hale geldiğini göstermektedir.
Eğitimden, yargıya, toplumsal yaşamdan idari kurumlara, siyasetten ve dış temsilciliklere kadar pervasızca ve açıkça atılan bu adımlar kabul edilemez. Bütün bu tablo karşısında ana muhalefetin de laikliği hiçe saydığı söylemler ve faaliyetler, yerel seçimler sonrasında laiklik mücadelesinin rahatlamaya hiç fırsat vermeksizin güçlendirilmesi gerektiğini bir kez daha ortaya koymaktadır.