Toplumsal Analiz
Kızılay’ın 46 milyon liraya AHBAP Derneği’ne çadır satma skandalından sonra, kan bağışları karşılığı SGK’dan da para aldığı ortaya çıkmıştı. Şimdi de, deprem için yapılan ikinci el bağışları da sattığı ortaya çıktı.
TÜCCAR KIZILAY
Biz Hilali Ahmar değil bir ticarethaneyiz!” Bu söz, Kızılay’ın karşılıksız hizmet ettiğine dair çocukluğumuzdan aklımızda kalan bir deyimdir. Maalesef, 2023’te yaşanan depremler sonrası artık bu algıda değişiyor. Meğer, Kızılay öyle karşılıksız yardık yapan bir kurum değilmiş.
Cumhuriyet Gazetesi’nden Murat Ağırel, Kızılay’ın AHBAP Derneği’ne 46 milyon lira karşılığında çadır sattığını ortaya koymuştu. Kızılay, satışı doğrularken, bu durumun normal olduğunu ifade etmişti.
Ardından Gazeteci Fatih Portakal, kan da sattılar deyince, Kızılay Başkanı Kınık, bunu inkar ettikten sonra sadece yapılan kan bağışı karşılığı SGK’dan para aldığını itiraf etti.
Yine Cumhuriyet’ten Murat Ağırel, Kızılay’ın satışılarının AHBAP Derneği ile sınırlı kalmadığını, hatta vatandaşın yaptığı ikinci el eşya bağışını bile para ile sattığını ortaya koydu.
Türkiye Eczacılar Birliği’ne de pazarlıkla 5 adet 76 metrekare çadırı 800 bin TL’ye satmış. Yani çadırın tanesine 160 bin lira almış.
Ağırel’in haberine göre, Fransız Michelin lastik firması çadır yardımı yapmış. Tanesi 19 bin TL’den, yine OPET de tanesi 19 bin TL’den çadır almış. Arçelik, tanesine 24 bin lira ödeyerek 100 adet çadıra 2 milyon 242 bin TL para ödemiş. Ağırel’e göre ikinci el eşyaları da satmış!
TARİKATLARA CEMAATLARA VERİLDİ
Ağırel, Kızılay’ın elindeki stokları ve gönderilecek yardımları cemaat, tarikat vakıf ve derneklere kullandırdığını yazdı.
“Söz konusu yardım kuruluşları tüm ihtiyacı Kızılay’dan ve AFAD’dan alıp duyarlı halktan da “Yardım yapıyoruz” diyerek para topladılar” demişti.
Yani gözler, AHBAP Derneği’ne çevriltirken, arkada büyük bir ticarethane ve sehem kurulmuş.
Ankara Büyükşehir Belediyesi Başkanı Mansur Yavaş, Kahramanmaraş Trabzon caddesine ilk biz ulaştık, derken, “Kamyonlarımız çadırları taşıyabilir dedik. ‘Olur dediler. Ama geri dönmediler” sözleri ile elinde 140-150 bin çadır stoku olan Kızılay ve AFAD’ın belediyeler marifeti ile çadırların soğuktan titreyen depremzedeye ulaştırmadığını anlatmıştı.
BİZ GÖRÜNMEYELİM DİYE HİZMET GİTMEDİ
Mansur Yavaş, eski Köyişlerinin yerini günümüzde büyükşehir belediyelerinin aldığını belirterek, "Büyükşehir belediyesinin elindeki büyük makinalar devlette yok. Ve yardımda biz görünmeyelim, diye bizden yardım istenmedi. İşte bu tercih nedeniyle depremzedeye hizmet ulaşmamış oldu." diye anlatıyor.
YUNANİSTAN İLE GELDİLER DE BİZİMLE GELMEDİLER
Yavaş, Türkiye'nin gerilim yaşadığı Yunanistan ile bile yardımlar vesilesiyle yanyana geldiğini ama muhalefet belediyeleriyle yanyana gelemediğine dikkat çekiyor!