CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin TBMM’deki grup toplantısında konuşuyor.
Kılıçdaroğlu kürsüye, "Adaletin yılmaz savunucusu, gençlerin demokrat amcası, çetelerin, uyuşturucu baronlarının korkulu rüyası, milyonların umudu..." anonsuyla çıktı.
Gündeme ilişkin açıklamalarda bulunan Kılıçdaroğlu, deprem yardımlarının depremzedelere ulaştırılmadığını söyledi. Kılıçdaroğlu, "Biz takipçisi olacağız, bu halkın karşılaştığı her sorunun takipçisi olacağız" dedi.
Gündeme ilişkin açıklamalarda bulunan Kılıçdaroğlu, deprem yardımlarının depremzedelere ulaştırılmadığını söyledi. Kılıçdaroğlu, "Biz takipçisi olacağız, bu halkın karşılaştığı her sorunun takipçisi olacağız" dedi.
YENİ ŞAFAK'A TEPKİ
İktidara yakınlığıyla bilinen Yeni Şafak gazetesine tepki gösteren Kılıçdaroğlu, “Kalemini Saray’a ipotek etmemek zorundasın. Facebook hesaplarından 3 milyona yakın para harcıyor, benim seçilmemem için harcıyor. Bu nasıl bir ahlak anlayışıdır? Kim verdi sana o parayı? Hazine ve Maliye Bakanlığı’na çağrı yapıyorum, o para nereden geliyor inceleyeceksin” dedi. Kılıçdaroğlu devamında Yeni Şafak'a dava açacağını ifade etti.
Kılıçdaroğlu’nun açıklamasında öne çıkanlar şöyle:
"Bir deprem felaketi yaşadık. 50 binden fazla insan hayatını kaybetti. Yüreğimiz hala o bölgede. O insanların huzur içinde yaşamaları için hepimizin üzerine düşen görevler var. O bölgede yaşayanların faturalarının ertelenmesi için bir kararname çıktı aradan bir süre geçti. Evi yıkılamayan ama kısmen oturulabilir olan evlere faturalar gelmeye başladı. Depremi yaşayan insanlara en azından 85 milyon insana katkı moral vermek istedik. Kampanyalar açtık. Belediye başkanlarımız o bölgelere gittik. Şimdi bu faturaların gelmesi doğru değil.
En azından yılsonuna kadar bizler ödeyebiliriz. Bunun için paramız yok diyecekler. Hayır efendim paramız var. Türkiye Tek Yürek Kampanyası açıldı. Herkes karınca kararınca katkı vermeye çalıştı. Taahhüt edilen parayı ödeyeceklerini söylediler. Kim bu parayı ödemeyenler? Acaba bu parayı ödemeyenler beşli çeteler mi? Hatırlarsanız şehitler için de para toplamışlardı. Nerede bu paralar, kim ödemedi bu paraları. Televizyonlara çıkıp parayı ödeyeceğim diyeceksiniz sonra yok olacaksınız. Takipçisi olacağız."
CAN ATALAY TEPKİSİ
"Tutuklu bir arkadaşımız var Can Atalay. Seçimi kazandı. Mazbatasını da aldı, ama parlamentoya gelip yemin ediyor. Anayasaya meclis içtüzüğüne aykırı demokrasiye aykırı. Meclis Başkanına çağrı yaptım. Sayın Kurtulmuş, asıl sorumlu sensin. Onu oradan çıkaracaksın gelecek yemin edecek. Kim haksızlığa uğradıysa hep yanında olacağız. Çünkü biz Cumhuriyet Halk Partiliyiz. Cumhuriyeti kuran demokrasiyi getiren partiyiz."
HAZİNE VE MALİYE BAKANLIĞINA YENİ ŞAFAK SORUSU
"Gazeteciden söz ettim. Bir gazete nasıl olur da 3 milyon yakın bir reklamı verir cumhurbaşkanı seçilmesin diye. Yeni Şafak gazetesinden bahsediyorum. Sen gazetesin benim lehime yazmak zorunda değilsin objektif olmak zorundasın. 3 milyona yakın benim seçilmemem için harcıyor. Kim sana verdi o parayı? Buradan Hazine ve Maliye Bakanına çağrı yapıyorum o parayı nereden buldular inceleyeceksin ahlaklıysan. Bir gazete böyle bir şey yapabilir mi? Elimde bütün veriler var. Dava açacağım. Yeni Şafak gazetesinin ne mal olduğunu bilmesini isterim. Bu kadar ahlaksızlık olur mu? (Kalemini satan gazeteci eleştirisi) Öyle bir ifade kullanmasam olurdu.
"ERDOĞAN İSTANBUL'UN RANTININ PEŞİNDE"
"İstanbul bizim için de dünya için de önemli bir merkez. Erdoğan boşuna söylemiyordu ‘İstanbul’u kaybeden Türkiye’yi kaybeder’ diye. Evet AK Parti’nin oylarını 2002’deki rakamlara indirdik. Ne olursa olsun ‘ben İstanbul’u nasıl alabilirim’ arayışı içinde. ‘İstanbul’un kupon arazilerini benim bilgim dışında satamazsın’ diyen oydu. Erdoğan hâlâ İstanbul'un rantının peşinde. 'Biz İstanbul'a ihanet ettik' diyen kendileri. İhanete doymamış olacak ki ihanete devam etmek istiyor."
"İŞÇİNİN HAK VE HUKUKUNU ARAMAK YİNE BİZE DÜŞTÜ"
"Asgari ücret açıklandı. 11 bin 402 lira oldu. Bu rakam makul bir rakam mı? Beni şaşırtan Türk-İş başkanının buna hiç itiraz etmemesi. Makul diyor. Aynı Türk-İş'in yaptığı başka bir açıklama var; Bekar bir çalışanın yaşama maliyeti 13 bin 430 TL. Siz buna itiraz etmeyeceksiniz! Bu doğru değil. İşçinin hakkını ve hukukunu korumak sendikanın görevidir. Sendika iradesini Saray'a ipotek etmişse, sendika olmaktan çıkar. Hukuktaki adı 'Sarı sendikalık'tır.
Bugün Dünya Mülteciler Günü. Beyler rahat etsin diye bütün sıkıntıyı çekiyoruz. Suriyede kan gövdeyi götürürken kılınız kıpırdamadı hepiniz sarayda oturuyordunuz. Niye kan dökülürken sesiniz çıkmıyordu. Hani medeni ülkelerdiniz. Sırtıma yükü vuracaksın elime dolar vereceksin. Erdoğan bunu yaptı. Beka sorunu budur. Demografik yapımız değişiyor. Bunların milliyetçilikle falan alakası yok. Erdoğan bütün milliyetçiliği ayaklar altına diyordu. Türkçe dahi bilmeyen kişiye vatandaşlık veriyorsunuz para için bu kişi oy kullanıyor. Bütün dünya bize gülüyor."
“SAHTEKARDAN CUMHURBAŞKANI OLMAZ BU KADAR AÇIK”
"Seçimler bitti. Uyuşturucu baronları zaten rahat. Ama bir de tefeciler var, uluslararası tefeciler var. Onlar Türkiye'ye para vermiyorlar faiz düşük diyorlar. Faizi yükselteceksin diyorlar. Erdoğan faizi nasıl yükseltecek? Tükürdüğünü nasıl yalayacak. Dediler ki kolay sen yapma Maliye Bakanı bulalım. Merkez Bankasına da birini getiririz Amerika'dan. Yerel seçimlere kadar ufak ufak artırın. Erdoğan'a oy veren vatandaşlarıma sesleniyorum. Dünyada hangi devlet dolar bazında yüzde 40 faiz verir. Verecekler göreceksiniz. Bu beka sorunudur.
Londra'daki tefeciler niye gelsin. Biz sermaye getirecektik. İçimi acıtan bu ülkenin milli kurtuluş savaşı vermiş olması. Bunlar vatandaştan oy ama talimatı dışarıdan alıyorlar. Vatandaşa her türlü yalanı söylerler. Benimle ilgili de montaj video hazırladılar. Ne oldu bu videolar? Sahte video hazırlayana sahtekar denir. Sahtekardan cumhurbaşkanı olmaz bu kadar açık. Halk Bankası'nı dolandıran bir kişinin Hazine'nin başında ne işi var?
Değil 6'lı masa, Türkiye'nin aydınlığa çıkması için gerekirse 16'lı masa kuracağım." (Gerçek Gündem)