Barış Terkoğlu, Cumhuriyet Gazetesi’ndeki köşesinde CHP Mersin Milletvekili Ali Mahir Başarır ile Antalya Milletvekili Rafet Zeybek’in CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na sundukları “Mafya-Siyaset-Ticaret İlişkileri” konulu raporuna yer verdi.

Terkoğlu, ilk raporda, Türkiye’deki mafyanın siyaset için mi yoksa siyasetin mafya için mi olduğunu sorgulayıp, “narkopolitik” tespiti yaptıklarını aktarırken ‘Siyaset-mafya-ticaret ilişkilerinin odağındaki isim’ diyerek İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun isminin verildiğini söyledi.

Terkoğlu, CHP’li vekillere göre, Silivri Emniyet müdürünün intiharından, Sezgin Baran Korkmaz vakasına, Sedat Peker’e koruma verilmesinden sigorta şirketinin aldığı işlere kadar birçok olayda, Soylu’nun sorgulanması gerektiğini düşündüklerini paylaştı. Terkoğlu raporda geçen, ““Sedat Peker 24 Ağustos’ta yaptığı Twitter açıklamalarında Zehra Taşkesenlioğlu’nun mahkemeye verdiği boşanma dilekçesini ilk olarak Süleyman Soylu’ya yolladığını iddia etmiş ve ayrıca Ünsal Ban’ı da kibar bir yolla tehdit ettiğini iddia etmiştir. Konular çok karışık olduğu için boşanma dilekçesinin Süleyman Soylu’ya yollanması konusu gündemde çok işlenmemiş ve bu ilişkinin bağı araştırılmamıştır.” ifadelerini aktardı.

RAPORDA MEHMET AĞAR VE TOLGA AĞAR DA VAR
Terkoğlu’nun yazısında şu ifadeler yer aldı:

CHP milletvekillerinin hazırladığı raporun birinci bölümünde, Mehmet Ağar ve Tolga Ağar da var. İki ismin Yalıkavak Marina başta olmak üzere, pek çok şirkette görülmesini sorgulayan rapor, Ağarlara dair şu tespiti yapıyor:

‘Bu ülkenin İçi, işleri bakanı, polisi, askeri yokmuş gibi ‘ben koruyorum burayı’ diyebilmektedirler. Kamuda hiçbir sıfatı ve hukuki gücü olmayan eski bir bakan ve marina yöneticisi devletin kurumlarını adeta hiçe saymaktadır. Bir marina yöneticiskendisini devletin Emniyet teşkilatından büyük görmektedir. AKP iktidarında, AKP harici herkes yönetimde söz sahibi olmuş durumdadır.

(Muayene istasyonları) Muğla ve 12 ilçesinin işletme hakkını Mehmet Ağar’ın oğlu AKP milletvekili Tolga Ağar, 20 yıl için 30 milyon dolar karşılığında almıştır. Tolga Ağar bunun için, 4 Mart 2008 tarihinde, İstanbul’da 500 bin YTL sermayeli şirket kurmuştur.

Dönemin Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, TÜVTÜRK’ün tanıtım toplantısında, konuşma yapacağı salona girdiğinde Mehmet Ağar ile karşılaştı. Oğlu, TÜVTÜRK’ün Muğla iş ortağı olan Mehmet Ağar da davetli olarak geldiği toplantıda protokol sıralarında otururken gördüğü Bakan Yıldırım’la tokalaşmak için ayağa kalktı. Yıldırım da Ağar’ın yanına giderek ‘Nasılsınız’ diye sordu. Bu örneklerden yola çıkarsak, siyasi ilişkilerin ticaret alanında nasıl kullanıldığını anlaşılabilir. Bu şahıs, Elazığ milletvekili ama Muğla’daki araç muayene istasyonlarının sahibiydi. Bodrum’da Yalıkavak Marina’da yönetim kurulu üyesidir. Babası, kısa zaman önceye kadar Bodrum Yalıkavak Marina’da yönetim kurulu başkanı idi.

Paranın izini sürdüğümüzde, takip ettiğimizde Türkiye’de hep iktidara yakın isimler karşımıza çıkmaktadır. Hiçbir ticaret geçmişi olamayan para kazanmamış bir kişi iş dünyasına 30 milyon dolar ile nasıl girebilmekte, emekli maaşı 17 bin TL civarı olan Mehmet Ağar mı 30 milyon doları sağlamıştır, gibi cevap bekleyen sorular vardır. Mehmet Ağar’ın babası memurdu, kendisi önce memur sonra siyasetçi, hayatında hiç ticaret yapmamıştır. Oğlu Zülfü Tolga Ağar ise 33 yaşındayken 2008 yılında Muğla ve 12 ilçesinin taşıt muayene istasyonları işletme hakkını 20 yıl için 30 milyon dolara alıyor. Parayı takip ettiğimizde karşımıza yine AKP çıkıyor.’

BİNALİ YILDIRIM TESPİTİ
Raporda sorgulanan isimlerden biri de Binali Yıldırım ve oğlu Erkam Yıldırım. Oğul Yıldırım’ın, Venezüella’ya test kiti götürmek için gittiği açıklamasını gerçek dışı bulan CHP’li vekiller, şu tespiti yapmış:

Binali Yıldırım’ın oğlu Erkam Yıldırım’ın iş için tek gittiği yer ise Venezüella değildir. Erkam Yıldırım, ‘Denizcilik Anlaşmaları’ kapsamında 2016 yılında da dönemin Ulaştırma Bakanı Ahmet Arslan, dönemin Panama Büyükelçisi Kadriye Şanıvar Olgun ile aynı fotoğraf karesinde yer almış ve Türkiye’yi temsil eden bir bürokrat gibi Panama-Venezüella hattında sürekli olarak bakanlık temsilcileriyle birlikte olmuştur.

PARAMOUNT OTEL’DE YILDIRIM
Binali Yıldırım’ın adı, raporda, Sezgin Baran Korkmaz ile ilişkili Paramount Otel iddialarında da yer alıyor:

Otelin genel direktöründen çamaşırcısına kadar herkesle irtibat kurduk ve bu irtibatlar sonucunda ise oteldeki çoğu kişinin, Binali Yıldırım’ın bu otelde kaldığına ilişkin ifadelerini daha önce de kamuoyunda paylaşmıştım. Bu konuyla alakalı olarak Binali Yıldırım’dan herhangi bir yanıt gelmemiştir. Binali Yıldırım’ın 2017 Ağustos’ta bu otelde kaldığı tarafımıza ulaşmıştır. Bu bilgiyi doğrulayan bir yazı olarak ise 20 Ağustos 2017 tarihli, Aydınlık gazetesinden İsmet Özçelik’in haberine göre, ‘Geçtiğimiz günlerde Bodrum’da bir yat buluşması gerçekleşmiş. AKP’nin 16. kuruluş yıldönümünden önceki hafta. Çok dar bir buluşma. Yatta, Abdullah Gül, Başbakan Binali Yıldırım, Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki baş başaymış. Yemekte balık olarak levreği tercih etmişler. Bodrum-Ören bölgesinde dolaşmışlar’ sözleri yer almıştır. Ve karşı cenahta bulunan bu ismin, bu yazısıyla o tarihlerde Binali Yıldırım’ın Bodrum ve çevresinde olduğu kayıtlara geçmiştir.'

Terkoğlu, CHP raporunun, narkopolitik yapıyla kirlenmiş ekonominin, yoksulluğu artırdığını söylediğini aktardı.