İsrail'in yeni Dışişleri Bakanı Gideon Sa'ar, göreve başlamasının ardından yaptığı ilk açıklamada Kürt halkını "siyasi bağımsızlığı olmayan en büyük milletlerden biri" olarak tanımladı ve Kürtlerle İsrail arasında güçlü bir ittifak kurulması gerektiğini belirtti. Sa'ar, bu ittifakın hem siyasi hem de güvenlik açısından önemli olduğunu vurgulayarak, İsrail'in Kürtler ile ilişkilerini güçlendirmeyi hedeflediğini ifade etti.

"Barış ve normalleşme çemberi"

Sa'ar, İsrail'in Batı Asya’daki gelişmeleri takip etme amacını güderken, bölgedeki “barış ve normalleşme çemberini” genişletmek istediğini söyledi. Kürtlerin, Türkiye, Irak, Suriye ve İran’daki dört ayrı bölgede yaşamalarına dikkat çeken Sa'ar, bu bölgelerin sırasıyla Bakur, Basur, Rojava ve Rojhilat olarak adlandırıldığını belirtti. Bakan, Kürtlerin bu ülkelerdeki baskılara karşı daha fazla desteklenmesi gerektiğini dile getirdi.

Sa'ar, Kürtlerin bağımsızlık mücadelesinin “hem siyasi hem de güvenlik boyutları” bulunduğunu belirterek, İsrail'in bu süreçte Kürtlerle olan bağlarını güçlendirmeyi hedeflediğini söyledi. Ayrıca, Dürzilerle olan ittifaklardan da bahseden Sa'ar, bu azınlıklarla yapılacak işbirliklerinin, İsrail'in bölgedeki stratejik hedeflerine ulaşmasına katkı sağlayacağını ifade etti.

Bölgedeki azınlıklarla güçlü ittifaklar kurmalıyız

Sa'ar, söz konusu ittifakların, İsrail'in çevresindeki ülkelerle savaşlardan sonra Suudi Arabistan ve diğer Arap ülkeleriyle yapılacak anlaşmalarla şekillenmesi gerektiğini söyledi. Bu ittifakların, İsrail’in güvenliği ve geleceği için büyük önem taşıdığını belirten Bakan, "Bölgedeki azınlıklarla güçlü ittifaklar kurmalıyız" diye konuştu.
Bakan Sa'ar'ın açıklamalarında, Türkiye'ye yönelik de önemli bir eleştiri vardı. Gideon Sa'ar, Türkiye’nin bölgedeki politikalarını ve askeri eylemlerini “büyük bir tehdit” olarak tanımladı ve 2020 yılında dönemin Mossad Başkanı Yossi Cohen’in Türkiye’yi İran'dan daha büyük bir tehdit olarak değerlendirdiğine dikkat çekti.

 Kürtlerin bağımsızlık mücadelesine İsrail desteği

Sa'ar’ın açıklamaları, İsrail’in Kürtlerin bağımsızlık mücadelesine verdiği desteği de hatırlattı. 2017 yılında Irak'ın kuzeyindeki Kürt bölgesel yönetiminin bağımsızlık referandumunu destekleyen dönemin Başbakanı Binyamin Netanyahu, "Kürtler cesur bir halktır, Batı'nın dostu ve bizimle aynı değerleri paylaşmaktadır" şeklinde bir açıklama yapmıştı. Netanyahu, o dönemde İsrail'in Kürtlerin bağımsızlık taleplerini desteklediğini belirtmişti.

İsrail Dışişleri Bakanı Sa'ar'dan Kürtlere Destek: Kürdistan için çalışacağız

Arz-ı Mev'ud masalı

Vatan Partisi Başkanı Dr. Doğu Perinçek, 1 Ekim'de yaptığı açıklamada, “vaat edilen topraklar” hakkında şunları ifade etmişti: “Arz-ı Mev'ud masaldır, Kürdistan adı altında İkinci İsrail kurma girişimleri gerçektir. Günümüzün Batı Asya durumlarını 3 bin yıl öncesinin Tevrat'ına bakarak anlayamaz ve açıklayamayız. Zihinleri körelten Arz-ı Mev'ud masallarından vazgeçmek, başarı için şarttır. İran düşmanlığı, Amerika ve İsrail'e teslimiyettir.”