Bizde bomba patlar, skandal patlar, sivilce patlar ama kimse toplumsal patlama beklemesin. Bombada patlayıcı, skandalda para-karı, sivilcede iltihap vardır ve hepsi patlamaya hazırdır ama, toplumsal patlama için içinde insan-insanca yaşamak isteyenlerin olması lazım…
Korona milleti teneşirde sıraya dizerken, neden olduğu salgın da bir ay öncesinde olduğu gibi toplumsal ayrıştırma için bir zemin olarak kullanıldı. Neymiş efeem;
Salgının mağdur ettiklerine yardım için belediyelerin bağış kampanyası düzenlemeleri başka bir devlet, başka bir hükümet peşinde koşmakmış…
Aklı selimlerin buna ‘hadi ordan’ dediğini düşünsek bile, akıllı olduğu düşünülerek yönetici seçilen-atananların yangına körükle gitmesi bu ortamda bile bir kışkırtıcılık peşinde koşulduğunu gözler önüne seriyor. Yarın biri çıkıp ‘Koronalılar bizden değildir’ dese, ister inan ister inanma ‘Bunlar cehapeli mi’ diyenler çıkacaktır.
Daha dün oldu, hatırlarsın;
Adam, film de olsa Nuri Alço’nun ilaçlı gazoz sahnesini seyretmek için üç kuruş verip sinemaya gitmemiştir ama, çocuklara hayatın acı gerçeklerini temelden öğreten Ensar’a sekiz milyon dolar bağışlamıştır. Göz yaşartan bu iyi niyet gösterisi, Başka devlet başka hükümet peşinde koşanlara nispet olsun diye Milli Dayanışma’da yakında tavan yapar gibi görünüyor.
Yapılan bağışlar zaten vergiden düşülecek.
Ama koca devletin böylelerinden medet ummasının bi anlamı yok çünkü, Türkiye’nin gücü var…
Cumhurbaşkanı, Milli Dayanışma Kampanyası hakkında bi sürü bilgi verdi. Nedense kimsenin bağışına gerek kalmadan bütün sıkıntıların üstesinden gelecek bir şirketimiz olduğundan söz etmedi:
Türkiye Varlık Fonu!..
Gir bak internet adresine, karşına çıkacak olanı oku:
Türkiye Varlık Fonu, daha güçlü bir Türkiye için
Daha güçlü bir Türkiye, kimin için var…
Tamam tamam… Anladığını anladım…
Türkiye Varlık Fonu hedefleri arasında neler olduğunu kendisi açıklasın:
“Devredilen tüm kamu varlıkları ve fonlar Türkiye Varlık Fonu Yönetimi Anonim Şirketi ile bağlı şirket veya iştirakleri ile fon ve bünyesinde kurulacak alt fonları kapsayan yatırım planlarına uygun olacak şekilde, yine şirketlerin mevcut yönetimleri ve işletme politikaları, iş planları, yatırım ve büyüme stratejilerine uygun olarak değerlendirilecektir. Ulusal ve uluslararası finans kuruluşları da dâhil olmak üzere ilgili paydaşlarla sağlanan iş birlikleri ile sürdürülebilirlik ilkesi dahilinde uzun vadede bu kurum ve kuruluşların devamlılığı ve ekonomimize katkısını artıracak yatırımlar gerçekleştirilecektir.”
Duydun mu gongun sesini…
İnsan yok insan…
Şirket, yatırım, finans kuruluşları, işbirliği, kurum ve kuruluşların devamlılığı el üstende ama;
İnsan yok!..
Demiyor ki;
Milletin parasıyla oluşturulan ve Türkiye Varlık Fonu’na geçirilen dev bütçeli, sermayeli ve karlı kuruluşlar bir gün gerekirse son kuruşuna kadar insanlara destek olacaktır!..
Korona salgınına karşı yürütülen mücadele kapsamında Milli Dayanışma Kampanyası’na Ziraat Finans Grubu 62 milyon 300 bin lira bağışta bulunmuş. Halkbank 56 milyon, Vakıfbank 50 milyon katkı sunmuş. Bunların hepsi de Varlık Fonu malı…
Vakıfbank’ın 2019 karı, 2 milyar 802 milyon… Sadece geçen yılki karından söz ediyoruz. Malı mülkü sermayesi, kasasında kendisine ait tasarrufu herhalde dudak uçurtur.
Halkbank 1 milyar 700 milyon, Ziraat Bankası 6 milyar 200 milyon kar yapmış… Bunlar sadece geçen yılki karları. Varlık Fonu’ndaki bu bankaların varlıklarını çekmeye gemiler yetmez.
Bunun daha, belli hisseleriyle THY, Telekom, PTT, At yarışları, Milli Piyango, İstanbul Borsası, BOTAŞ, Türkiye Petrolleri, TÜRKSAT, Çaykur, ETİ Maden’i de var…
Bakar mısın;
Bunlar isterse başka devlet, başka hükümet kuracak kadar güçlü bir varlığı barındıran kuruluşlar. Hepsinin başında da Cumhurbaşkanı Erdoğan var.
E, bu kadar büyük sermayeyi de kimseye güvenmesini bekleyemeyiz…
Ha…
Şimdi anladım Cumhurbaşkanının Milli Dayanışma Kampanyası’nı tanıtırken neden Varlık Fonu’ndan söz etmediğini…
Varlık Fonu para peşinde… Para getirecek yatırımlar kovalıyor. Yukarıda yazıyor ya hedefleri, içinde;
İnsan yok insan!..