İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, Adıyaman'da bulunan konteyner kenti ziyaret etti. İmamoğlu, burada yaptığı konuşmada, “Ben de sizlerle bir arada olmaktan o kadar mutluyum ki. Hep olacağız ama. Bizim başımı ne zaman ayağa kalkacak biliyor musunuz? Sizler yuvalarınıza geçtiniz, çoluğunuz-çocuğunuz güvendesiniz, biz o zaman başımızı ayağa kaldıracağız. Biz o zamana kadar sizinle beraber burada olacağız. Biz varız. Çocuklarımızı okutacağız, hayata tutunacaklar” dedi.
İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, Adıyaman’daki konteyner kenti ziyaret etti. Burada yaptığı konuşmada, İmamoğlu, “Ben de sizlerle bir arada olmaktan o kadar mutluyum ki. Hep olacağız ama. Bizim başımı ne zaman ayağa kalkacak biliyor musunuz? Sizler yuvalarınıza geçtiniz, çoluğunuz-çocuğunuz güvendesiniz, biz o zaman başımızı ayağa kaldıracağız. Biz o zamana kadar sizinle beraber burada olacağız. Biz varız. Çocuklarımızı okutacağız, hayata tutunacaklar” şeklinde konuştu.
Adıyaman ziyaretinin ikinci gününde, İmamoğlu, Adıyaman Belediye Başkanı Abdurrahman Tutdere ile birlikte konteyner kenti ziyaret ederek depremzede vatandaşlarla buluştu. Ziyaret sırasında vatandaşların sorunlarını dinleyen, onlarla sohbet eden ve fotoğraf çektiren İmamoğlu, burada çeşitli açıklamalarda bulundu.
İmamoğlu, Küçük ailesinin kahvaltı sofrasına konuk olduğu sırada, “Bu işin Adıyaman’ı yok. Yani Adıyaman, eşittir Türkiye. Büyük bir yıkım yedik. Hep beraber büyük bir acı yaşadık. Tabii siz, esas bu acının göbeğindeki insanlarsınız. Atasözü değiştirmek zorundayız. 'Ateş düştüğü yeri yakar' yok, hepimizi yakacak. Hep beraber ayağa kalkacağız. Milletimiz, bu konuda buna hazırdır. Yeter ki, sağlıklı koşullar oluşsun. Bu işin hükümeti, belediyesi, A partisi, B partisi yok. Ben diyorum ki, 'Geleceğiz bir araya, konuşacağız, aynı şeyi paylaşacağız.' İnşallah sizleri, bu güzel adamları ayağa kaldıracağız. Onlar da geleceğe daha umutla bakacaklar. Bu, yaşamamız gereken bir şeydi ama yaşadık. Yani evlerimizi iyi yapamadık, binalarımızı iyi yapamadık. Yapamadık yani. Beceremedik. Bu, bizim büyük bir hatamız, milletçe bir eksiğimiz. Ama şimdi önümüze sağlam ve güçlü bakacağız. Sizlerle, güzel ailelerimizle beraber, hanımefendilerin, çocukların, gençlerin hayata dönük emeklerinin karşılık bulduğu ortamlar var edeceğiz. Başaracağız yani. Sonuçta bizim bakışımız bu” dedi.
Küçük bir çocuk olan Yusuf Aziz, kendisine oyuncak hediye edilmesi üzerine, "Çok tatlı olduğum için bana kumandalı araba hediye ettiler" diye konuştu. “Başkanımız İmamoğlu” diye seslenen Yusuf Aziz, Tutdere’nin seçim şarkısını da söyledi.
Konteyner kentte yaşayan bir depremzede çift, eşinin kanser hastası olduğunu belirterek, “Evimiz yerle bir oldu. Hiçbir şeyimiz kalmadı. Konteynerde yapamıyoruz” dedi. İmamoğlu, çiftin sorunlarına özel olarak ilgi göstereceklerini ve bir doktorun kendilerini arayacağını söyledi.
Bir başka depremzede de İmamoğlu’na, yanındaki konteynerin boş olduğunu belirterek, “Benim bir ricam olacak. Benim yan konteynerim boş. Benim oğlum da bu sene hukuk bitirdi. Kasıma kadar üç tane sınavı var. Benim yanımdaki konteyner boş, hiçbir şey yok. Ders çalışsın diye versen” dedi. Tutdere, bu konuyu AFAD ile görüşeceğini belirtti.
Konteyner kente yaptığı ziyaretin ardından memnuniyetini dile getiren İmamoğlu, depremzede vatandaşlara hitaben, “Ben de sizlerle bir arada olmaktan o kadar mutluyum ki. Hep olacağız ama. Bizim başımı ne zaman ayağa kalkacak biliyor musunuz? Sizler yuvalarınıza geçtiniz, çoluğunuz-çocuğunuz güvendesiniz, biz o zaman başımızı ayağa kaldıracağız. Biz o zamana kadar sizinle beraber burada olacağız. Biz varız. Çocuklarımızı okutacağız, hayata tutanacaklar” dedi.
Bir depremzede vatandaş, “İnanın ki bugün buraya geldiniz, iyi bir moral verdiniz. Her zaman bekliyoruz. Görüyorsunuz halimizi, burası yaşanılacak gibi değil. Burada çocuklarımızla öyle bir direniyoruz ki. Depremde o kadar çekmemize rağmen geçen sene çocuklarımız tıp fakültesini kazandı” diye konuştu.
Ekrem İmamoğlu, son olarak konteyner kentin çıkışında AFAD çalışanlarıyla fotoğraf çektirdi.