Gündem

Fatsa'daki altın madeni Valilik kararını tanımadı: Çalışmaya devam ediyor

Fatsa yakınlarında işletilen altın madeni geçtiğimiz günlerde valilik tarafından durdurulmasına rağmen faaliyet devam ediyor. Yöre köylüleri madenin hastalık getirdiğini söylüyor.

Ordu’nun Fatsa ilçesi yakınlarında işletilen altın madeninin üretim faaliyetleri geçtiğimiz günlerde valilik tarafından durdurulmuştu.

Valiliğin durdurma kararından bir gün sonra Fatsa’ya 4 km uzaklıktaki maden alanında faaliyetin durmadığı anlaşıldı. 

Evrensel'deki habere göre, Fatsa Aşağı Bahçeler köylüleri de tam tepelerindeki altın madeni nedeniyle meyvelerinin olgunlaşmadan çürüdüğünü, içme sularını marketten almak zorunda kaldıklarını ve madenin sağlıklarını bozduğunu anlattı. 63 yaşındaki Zeki Salihoğlu prostat kanseri tedavisi gördüğünü belirterek kanserin nedenini maden çalışmalarına bağladı. “Kanser olayları yüzde 80 çoğaldı. Daha da çoğalacak, biliyorsunuz bu zehirler etkisini zamanla gösterecek” dedi. Madenin kendilerine hiçbir faydasının olmadığını belirten Salihoğlu, “Hiçbir şeylerine güvenmiyoruz. Madenin olduğu tepe ormandı. Kestane ağaçları vardı. Biz oraya gidip bir dal kessek ormancı tepemizdeydi. Madenin kestiğini ise ya toprağa gömdüler ya da aracılara sattılar” dedi. Madenin köyü ikiye böldüğünü dile getiren Salihoğlu, halkın yokluktan karşı karşıya geldiğini söyledi.

'NE MEYVELERİMİZ NE SEBZELERİMİZ OLUYOR'

Köylülerden Meryem Kışan maden geldikten sonra hiçbir ürünün yetişmediğini dile getirerek, “Meyveye hasret kaldık. Köyümüzden gitmek istemiyoruz. Eski günlerimizi geri istiyoruz” dedi. Selim Kışan ise, “Ben çocukken bu sondajları duyuyorduk. Yaşım 35 şu an. Maden köyde biraz istihdam sağladı. İşe girenler madeni savundular. Diğer kalanlar ise madene karşı oldu. Madenden önce de aç açıkta değildik. Çocuklarımıza bıraktığımız manzara hiç hoş değil. Çocukken çeşmeden su taşıyıp çayı onla demlerdik. Artık o çeşmelerden su alamıyoruz” ifadelerini kullandı. Köylülerden Aynur Gümüş, “Burası baba toprağım. Bu maden geleli ne meyvelerimiz, ne sebzelerimiz oluyor. Eşimin köyü hemen bu dağın öbür tarafındaki Kocahisar. Orada da meyve, sebzelerimiz olmuyor. Fındıklarımızın verimi düştü” diye konuştu. Harun Kışan da, “Muhtar adayıyım. Yaşanabilir bir köy olması için bu madenin burada olmaması gerekiyor. İliç faciasından sonra köylü olarak burada tedirginiz” dedi.  

'MADEN ALANI 15-20 SANTİM KAYDI'

Maden işletmesinin hemen dibinde fındıklıkları olan Tepeköy’lü Cevat Atar, “2014 yılından madene karşı mücadele ediyorum. Maden alanı olduğu gibi kaydı 15-20 santim. Horasan kazığı ile bu kaymayı durdurmaya çalıştılar. Ancak bu eğimde siyanürlü toprak durmaz. Bu maden patlarsa Fatsa’yı zehirleyecek. İliç’ten kötü olacağız. 5 bin tane çam diktiler bu pasaların üzerine tutmuyor. Burada madencilik değil katliam yapılıyor” dedi.

'BÖLGEDE TARİHİ BULUNTULAR VE KAYA MEZARLARI VAR'

ORÇEV Başkanı Ertuğrul Gazi Gönül, “Başlangıçta bu madene karşı yörede iyi bir direniş vardı. Hemen yakınlarda bir direniş çadırı kurulmuştu. Ancak sonuç itibarıyla ÇED iptal davasını kaybedince maden çalışmalara başladı. Şu an madende çok ciddi bir tahribat var. Ayrıca bölgede tarihi buluntular ve kaya mezarları da var. Maden 1. derece sit korumasındaki bu kaya mezarlarının da dibine kadar girdi” diye anlattı.

ORÇEV Yönetim Kurulu Üyesi Coşkun Özbucak ise “Valiliğin madenin faaliyetini durdurması kararı sanki maden temelli kapatılmış gibi algılanıyor. Bu doğru değil. Valilik kararında ‘İkinci bir emre kadar’ ibaresi madenin her an yeni bir izinle açılabileceği anlamına geliyor. Bu yüzden biz mücadelemizi bu maden tamamen kapatılıncaya ve tahrip ettiği doğa rehabilite edilinceye kadar devam ettireceğiz” ifadelerini kullandı.

10 YILDIR SİYANÜRLE ALTIN ARIYORLAR

İngiliz sermayeli Stratex ve Türkiyeli ortağı Bahar Madencilik’e ait Altıntepe Altın Madeni fındık bahçelerinin ortasındaki bir tepede yaklaşık 10 yıldır siyanür yığın liçi yöntemiyle altın işletmeciliği yapıyor. Maden ruhsatının Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından 10 yıl daha uzatılmasına karşı Fatsa Doğa ve Çevre Derneğinin açtığı davada Ordu İdare Mahkemesi, Bakanlığın kararını bozdu. Mahkeme 26 Ocak 2024 tarihli kararını şirketin önceki ruhsat başvurusunda taahhüt ettiği çevre ile uyum planlarına ve üretim kapasitesi miktarına uymadığı ile gerekçelendirdi.

Mahkeme kararından yaklaşık bir ay sonra Ordu Valiliği de bir yazı yazarak maden sahasında, ikinci bir emre kadar maden faaliyetlerini durdurdu.

{ "vars": { "account": "G-9KFVFXJPJ" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }