Toplumsal Haber Merkezi

Eski İçişleri Bakanı ve Yurt Partisi Genel Başkanı Sadettin Tantan, Hamas'ın siyasi lideri İsmail Haniye'nin İran'da bir İsrail saldırısı sonucunda öldürülmesi sonucu Ortadoğu'da artan gerginliği yorumladı. 

"Dış politikada kritik gelişmeler yaşanırken Türkiye’nin güçlü, sakin ve itidalli bir politika izlemesi gerekmektedir" diyen Sadettin Tantan, "Hamas’ın siyasi lideri İsmail Haniye’nin İran’da İsrail tarafından öldürülmesi bölgemizde İran – İsrail arasında siyasi yenilikler yaratacak bir savaş çıkma ihtimalini neredeyse kaçınılmaz hale getirmiştir. Böyle bir çatışma ortamı Türkiye’nin aleyhinedir" değerlendirmesinde bulundu.

"Türkiye; mevcut gerginliğin azaltılması için ortaya siyasi, askeri ve ticari gücünü ortaya koymalı ve gerginliği azaltmalıdır" ifadelerini kullanan Tantan, "aksi söylem ve tutumlar Türkiye’nin hem itibarını zedeler hem de bölgemizin emperyalist bir oyun sahasına dönmesine neden olur. İç politikada dönemsel bir popülerlik yakalamaya yarayan bazı açıklamaların ülke menfaatlerinin kaybedilmesine yol açmasına izin verilemez" dedi.

Tantan, açıklamasının devamında şunları kaydetti:

Gerek iktidar kanadında gerekse muhalefet kanadında dış politikada ülkemiz menfaatlerini tam olarak kavrayabilmiş ve kamuoyuna ne yapacağını aktarabilmiş bir kadro mevcut görünmemektedir. Bölge ve havzada kilit ve geçerli unsur Türk kimliğidir. Arap Baharı’yla başlayan siyasi iktidar değişikliklerinin son aşaması İran ile devam ettirilmek istenmektedir. İran’dan sonra bu hedefin Türkiye olduğu da açıktır. Bu gerçeği yoksayarak politika icra edilmesi Türkiye’yi tehlikeli bir ateş çemberine itmektedir. Bu gerçek gözetildiğinde Türkiye’nin yapması gereken bölgesel bir savaşı ya da çatışmayı her türlü gücünü kullanarak engellemektedir. Sulhu sağlamak savaş kazanmaktan daha büyük bir güç gerektirirse de ülkemizin buna yetecek gücü vardır. Suriye Hükümeti ile ilişkilerin geliştirilmesi de bu kapsamda değerlendirilmeli ve hızlı bir biçimde aksiyon alınmalıdır. 7 Ekim 2023’te Hamas’ın İsrail topraklarında sivillere karşı gerçekleştirdiği saldırının bölgemizde yarattığı askeri ve siyasi kaosun derinleşmesi bölge menfaatlerine terstir. Türkiye’nin hızla; Suriye ve Mısır’la tıpkı Libya ile yapılana benzer şekilde deniz yetki alanlarını tanzim etmesi ve ilan etmesi emperyalist oyunun bozulması için kilit rol taşımaktadır. İran’ın da İsrail ile olan gerginliği politik düzeyde tutması sağlanarak bölgesel bir kriz diplomasi ile aşılmalıdır. Politik ve teolojik olarak topraklarımızda gözü olan birden fazla devlet vardır. Bu devletlerin Türkiye karşıtlığında ne kadar büyük bir hızla birleştiği bilinmektedir. Bu halde; siyasi karar merciinin buna karşı akıl ve irade ortaya koyması şarttır. Türkiye bu siyasi iradeyi ortaya koyamamaktadır. İktidarın; dış politikadaki adımlar noktasında TBMM çatısı altında; uzmanlarla, birikim sahibi, milli kimlikli insan kaynağıyla istişare ederek gereken adımları atması gerekmektedir. Devleti temsil eden kişilerin anlık heyecanlara kapılarak, iç kamuoyunu konsolide etmek için ülkemizin itibarını ve yaptırım gücünü zedeleyecek tutum ve davranışlardan kaçınması da ayrıca kritik bir önem taşımaktadır. Sonuç olarak; Ortadoğu’da kurulan savaş tezgahının arkasında İngilizlerin aklı, Amerikalıların imkanları, İsraillilerin de tetiği çekmesi vardır. Bu oyunu bozmak da kadim Türk milletinin elindedir. Yurdumuz için en doğru olanı olarak yurdumuza sahip çıkacağız!