Gazeteci İsmail Saymaz bugünkü "Erdoğan’ın 95 saniyelik Türkiye Yüzyılı" başlıklı yazısında AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 'Türkiye Yüzyılı' konuşmasındaki bir ayrıntıyı köşesine taşıdı.

Saymaz Erdoğan'ın 95 saniye metinin dışına çıkarak 'gerçek Erdoğan konuşuyor' yorumunda bulundu.

Saymaz'ın yazısının ilgili bölümü şu şekilde:

AK Parti’nin kimi ‘muhalif gazetecileri’ davet etmesi ne kadar içten bir çağrı ise Erdoğan’ın ‘Türkiye Yüzyılı’ndaki konuşması da o kadar içten bir sesleniş!

Metin 36 sayfa.

Süreye vurduğunuzda 1 saat 40 dakika.

******

Erdoğan, muhalefetin Kanal İstanbul’a dair itirazlarının haklı olduğunu ve toplumda karşılık bulduğunu bildiği için konuşmasının bu anında ashabı bozuluyor.

Prompter’dan çıkıyor.

Doğaçlama şekilde konuşmaya devam ediyor.

95 saniye boyunca şunları söylüyor:

“Muhalefet ne diyor, Kanal İstanbul’a karşı çıkıyor. Siz zaten bugüne kadar neye karşı çıkmadınız ki? Her atılan adıma karşı çıktınız. Çünkü dikili bir taşınız yok ya. Biz ‘Kanal İstanbul’u yapacağız’ diyoruz. Onlar diyor ki ‘Olmaz.’ Ya yapacağız. Bak, köprünün temelini attık Kanal İstanbul’da. Şu anda o yürüyor. İnşallah yakında da Kanal İstanbul’un çalışmaları başlayacak ve İstanbul Boğazı’nı çevre tehdidinden kurtaracağız. Neyle? Kanal İstanbul’la. Ama bu muhalefetin kafası basmaz. Anlamaz bunlar anlamaz…”

Erdoğan, 1 saat 40 dakikalık konuşmasında bir kez metinden çıkıyor.

O da bu 95 saniyelik bölümde.

Bu bölümde iki kez “Muhalefet” diyor.

‘Birlik’, ‘bütünleştirme’, ‘kucaklama’ ve ‘özgürlük’ sözcükleriyle bezenen Türkiye Vizyonu’nun ucuz sıvası pul pul dökülüyor.

Ne beraberlik kalıyor, ne muhabbet iklimi.

Çünkü vizyona giren değil, gerçek Erdoğan konuşuyor.

Erdoğan’ın arzuladığı ‘Türkiye Yüzyılı’ aslında bu 95 saniyede saklı.

Halkın itirazlarına rağmen verimli tarım alanlarını inşaata açarak, Hazine garantileriyle doğmamış bebekleri borçlandırarak ve iktidarının ömrünü uzatmak.

Muhalefete hakaret etmek.

Erdoğan’ın vizyonu tam olarak budur.