Herkesin gözüne soktukları gösterişli hayatları önce halkın sonra da MASAK'ın radarına takıldıktan sonra hayatları altüst olan Dilan ve Engin Polat çifti 4 Kasım'dan bu yana kara para aklama ve vergi kaçırma suçlamalarıyla cezaevinde.
Geçtiğimiz günlerde ise Dilan ve Engin Polat için aylardır beklenen iddianamenin Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlandığı bildirilmişti.
SAVCI İLE MAHKEME ARASINDA KRİZE NEDEN OLDU
Dilan Polat iddianamesi savcıyla mahkeme arasında krize neden oldu. Kanal d haberin ulaştığı belgelere göre, mahkeme 4 maddelik sert bir gerekçeyle iddianameyi iade etti.
Mahkeme, tanığın "Engin Polat'ın telefonunu USB'ye kopyaladım, eve sakladım" dediğini ancak bu USB'nin bile araştırılmadığı eleştirisini yaptı.
Hazırlanan iddianameyi değerlendiren Anadolu 2. Asliye Ceza Mahkemesi, davanın ağır ceza mahkemesine açılması gerektiğini belirtti.
Savcılık mahkemenin isteğine "Yasa dışı bahse bakan uzman mahkeme var" şeklinde yanıt verdi.
Mahkeme'nin savcılığa sorduğu "Suçtan kaynaklanan mal varlığı ne kadar?" sorusu ise savcılıktan "Kriptoyla para kaçırıldığına ilişkin delil yok" şeklinde yanıtlandı.
USB BİLE ARAŞTIRILMAMIŞ
Mahkeme Dilan Polat'ın "Engin Polat'ın telefonunu USB'ye kopyaladım, eve sakladım" ifadesindeki USB'nin bile araştırılmasını ifade ederken savcılık geri adım atmadı ve itiraz etti.
NE OLMUŞTU?
İstanbul merkezli 6 ilde 1 Kasım 2023'te ve devamında düzenlenen operasyonlarda, Dilan Polat ve eşi Engin Polat'ın da aralarında bulunduğu 24 şüpheli gözaltına alınmıştı.
Soruşturma kapsamında daha önce şirketlerinde yapılan aramalarda dijital materyal ve defterlere el konulan Polat çiftinin de yer aldığı şüphelilerle ilgili Mali Suçları Araştırma Kurulunca (MASAK) ön inceleme raporu hazırlanmış, raporda tasfiye halindeki 3 firmadan aile bireylerine ait şirketlere sözde ticaret karşılığında sahte fatura kesilmesi yöntemiyle 200 milyon lira para girişi olduğu belirlenmişti.
Paranın yine aile bireylerine ait şirketler arasında transfer edildiği, son aşamada ise Engin Polat'ın sahibi olduğu Milda Gayrimenkul isimli firmada toplanarak gayrimenkul ve çok sayıda araç alındığının tespitinin ardından İstanbul Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, şüphelilerin kimliklerini belirlemiş, İstanbul merkezli Ankara, Yalova, Ordu, Kırklareli ve Manisa'da 43 adrese eş zamanlı operasyon düzenlemişti.
Soruşturma kapsamında çalışmalarını sürdüren ekipler, Dilan ve Engin Polat'a ait bir medikal şirketin Ankara'da başka bir firmaya isim hakkını verdiğini, bu firmanın hesabındaki 1 milyon 800 bin liranın da ortakların kişisel hesaplarına aktarılmaya çalışıldığını tespit etmişti.
Dilan Polat, Engin Polat ve Sıla Doğu'nun da aralarında bulunduğu şüphelilerden 16'sı tutuklanmıştı. Hakimlik, 27 şirkete kayyum atanmasına hükmetmişti.
Sulh Ceza Hakimliği, 14 Haziran'daki aylık tutukluluk incelemesinde, Dilan Polat'ın kardeşleri Can ve Sinem Sıla Doğu ile Can Polat, Gökay Bekar, Halit Polat, Harun Abak, Metin Yılmaz, Mustafa Özalp, Nilgün Yılmaz, Uğurcan Ayyıldız ve Zekai Tepe'nin adli kontrol hükümleri uygulanarak tahliye edilmesine hükmetmiş, diğer 5 şüphelinin tutukluluk halinin devamına karar vermişti.
Cumhuriyet savcılığının soruşturmayı tamamlamasının ardından hazırlanan iddianamede şüphelilerin "suçtan kaynaklanan mal varlığı değerlerini aklama", "yasa dışı bahis", "suç işlemek amacıyla örgüt kurmak" ve "suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olmak" suçlarından cezalandırılmaları istenmişti.
İddianamede, soruşturma kapsamına alınan 31 şirketin ve bu şirketlerin sahip olduğu taşınmaz, araç ve benzeri tüm malvarlığının müsadere edilip mülkiyetin kamuya geçirilmesi de talep edilmişti.
Başsavcılık tarafından onaylanan iddianame, Anadolu 2. Asliye Ceza Mahkemesi'ne gönderilmişti.